Anayasa Mahkemesi (AYM), 2015’te İzmir’de katıldığı “Laik, bilimsel, ana dilinde eğitim” eyleminde polisin şiddet uyguladığı Nuray Zencir için hak ihlali kararı verdi.
“İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele” yasağının ihlal edildiğine hükmeden mahkeme Zencir’e 90 bin TL’lik tazminat ödenmesine hükmetti.
Nuray Zencir, Alevi örgütleri ile Eğitim Sen’in 2015’te “laik, bilimsel ve ana dilinde eğitim” konusunda İzmir Basmane Meydanı’na düzenlediği eyleme katıldı.
Polis eyleme katılanlara henüz açıklama yapılmadan müdahale etti. Basınçlı su ve biber gazı sıktı. Islanan ve gazdan etkilenen Zencir İzmir Fuarı’na doğru kaçtı.
Burada beklerken bazı insanların darp edilerek gözaltına alınmasını alınmasına şahit olan Zencir, polisleri alkışlayarak protesto etti.
Polis darp etti ama gözaltına almadı
Bu sırada polislerin arasından çıkan bir amir kendisini gözaltına almaya çalıştı. Diğer polisler de bunun üzerine gelerek kendisine vurmaya başladı. Polisten şiddet gören Zencir gözaltına alınmadan serbest bırakıldı.
Serbest bırakılmasının ardından da Devlet Hastanesi’ne giderek darp raporu aldı. Zencir hastanede yaşadıklarını doktora şu ifadelerle anlattı:
“Hatırladığım kadarıyla eylem alanında bir polis memuru kafama gözüme vurdu. Başım döndü yere düştüm. 7-8 polis memuru beni alıp götürmek için aralarında sırtımı yumrukladılar, copladılar, her tarafım çok ağrıyor.”
Hastanede düzenlenen raporda, Zencir’in sırt bölgesinde 10-15 santimetre lezyon ve sol elmacık kemiği üzerinde 7 santimetre morarma tespit edildi.
Savcılık kovuşturmayı kapattı
Bunun üzerine Zencir savcılığa giderek şikayetçi oldu. İfadesi alınan Emniyet Amiri Ş.K., “Memurlarla, şahıslar arasında bir itişme oldu. Kesinlikle şahıslara vurulmadı. Belki de müşteki şahsı vermek istemeyen şahıslar bile yapmış olabilir” dedi.
Başsavcılık da polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. İtirazı değerlendiren mahkeme de “Başsavcılık kararı uygundur” dedi.
Bunun üzerine Nuray Zencir, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı.
AYM "Devlet etkili soruşturma yapmalı" dedi
2 Şubat’ta olayı görüşen Anayasa Mahkemesi “Devlet her türlü fiziksel ve ruhsal saldırı olayının sorumlularının belirlenmesini, gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili resmî bir soruşturma yürütmek durumundadır” değerlendirmesi yaptı.
“Yetkililer, olay ve olguları ciddiyetle öğrenmeye çalışmalı; soruşturmayı sonlandırmak ya da kararlarını temellendirmek için çabuk ve temelden yoksun sonuçlara dayanmamalıdır” dedi.
Zencir’in bizzat şiddete başvurduğuna ya da kolluk güçlerine direndiğine dair tutanak veya görüntü bulunmadığını belirten Anayasa Mahkemesi, polisin güç kullanımını gerektirecek bir durum olmadığını söyledi.
“Somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde eylemin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele şeklinde nitelendirilmesi mümkün görülmüştür” değerlendirmesinde bulundu.
Bu gerekçelerle de oybirliğiyle “İnsan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının” ihlal edildiğine hükmetti.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia hakkında ise inceleme yapılmasının gerekli olmadığına karar verdi.
Ancak üye hakim Engin Yıldırım bu konuda karşı oy kullandı. Yıldırım karşı oy gerekçesinde olayın bir eylem sırasında meydana geldiğini belirtti. “Ortada demokratik toplum düzeninin oluşması ve sürdürülmesinde hayati bir işlevi olan temel bir anayasal hakkın kullanılması sırasında gerekli ve orantılı olmayan bir güç uygulaması söz konusudur. Kolluk sıradan adli bir olaya müdahale etmemiştir. Dolayısıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına ilişkin değerlendirme yapılması gayet mümkün ve gereklidir” dedi.
Yerel mahkemeye geri gönderdi
Kararın bir örneğinin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar veren Anayasa Mahkemesi, Zencir’e 90 bin TL de manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
(HA)