Gazeteci Enis K., ailesinin polisler tarafından "asker kaçağı olduğu" bahanesiyle tehdit edildiğini, bunun da kendi politik görüşlerine yönelik bir baskı olduğunu söylüyor.
K., polisin bir ay içinde beş kez ailesinin kaldığı eve geldiğini söylüyor ve şöyle anlatıyor:
"Sivil polisler 'oğlunuzun askerlik problemi var' diyerek eve gelmişler. Babama, 'Oğlunuz asker kaçağı, biz onu gözaltına almasını da biliriz ama neden iyilikle olmasın ki' demişler. Çalıştığım yeri kastederek 'Oradan ayrılsın, biz ona iş de buluruz; askerliğini 1-2 yıl erteleriz. Hiç sorun olmaz. Aksi halde sizi rahat bırakmayız ' diye eklemişler.
"Ben Mücadele Birliği Dergisi okuruyum. Babama bu gruptan arkadaşlarımın isimlerini verip 'Bu kişiler oğlunun başına bela açacaklar' demişler. Evdekilere, 'oğlunuz askere gitmezse biz sürekli geliriz' diye tehdit etmişler."
K., kendisinin de haber takip ederken sürekli polis tarafından taciz edildiğini, en son bir habere gittiğinde üç farklı ekip tarafından Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolü yapılmak istendiğini ve gözaltına alınmakla tehdit edildiğini söylüyor.
"Polisin böyle bir hakkı yok"
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, polislerin hiçbir şekilde ailelere, "oğlunuz asker kaçağı" demeye hakkı olmadığını söyledi.
"Zaten askere gidecek yaştaki kişi, reşit bir bireydir. Askerlikle ilgili işlemler sadece şahsı ilgilendirir. Kişi, asker kaçağı ise dava açılabilir, kolluk kuvvetleri sadece bu mahkeme kararını eve getirip şahsa, ya da o yoksa ailesine teslim etmekle yükümlüdür."
Yıldız, polislerin böyle bir hakları olmamasına rağmen sadece askerlik meselesiyle ilgili değil, başka durumlarda da çocukları ailelerine şikayet ettiğini belirtti.
"Mesela kişi hakkında bir dava açılmış. Polis gelip, aileye mahkeme tebligatını verirken 'çocuğunuza sahip çıkın, başına bela açılmasın' diyor. Böyle durumlarda aileler, savcılığa başvurabilir." (NV)