* Gökhan Biçici'nin gözaltına alınmasını VAGUS TV görüntüledi.
İMC TV Editörü Gökhan Biçici ile Kızılbayrak Muhabiri Mehmet Ali Karabulut, dün akşam Kadıköy’deki polis şiddetini görüntülemeye çalışırken gözaltına alındılar.
Biçici, Rıhtım Karakolu’ndaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı, Karabulut da bu sabah çıkarıldığı savcılıkta ifade verdikten sonra serbest kaldı.
İki gazetecinin de dövüldüğü hastane raporuyla tespit edildi, polisler hakkında şikayetçi olacaklar.
Gökhan Biçici, bianet’e yaptığı açıklamada, “Polisin bu davranışları, gazetecilerde ürkeklik yaratıyor, otosansür uygulamaya itiyor, eylemler sürecinde bunu gözlemledik. Oysa biz işimizi yaparken polisi bizi böyle engelleme hakkı yok” dedi.
“Gazetecileri uzaklaştırın”
Biçici, dün akşam yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Polisler, Bahariye’deki Halk Eğitim Merkezi’nin karşısındaki büfede 4-5 kişiyi sıkıştırıp gözaltına aldılar. Ben de diğer gazeteciler gibi olayı görüntülüyordum, bir sivil polis amiri geldi, ‘Gazetecileri uzaklaştırın’ talimatı verdi. Polis de bizi itmeye başladı, dengemi kaybedip arkamdaki saksıların üzerine düştüm.”
“Bunun üzerine tepki gösterdim, ne yapmaya çalıştıklarını sordum. Aynı amir gelip beni göstererek ‘Alın bunu’ dedi. Polisler de bunu duyunca iyice üzerime geldiler, o sırada ben de ‘Çek elini’ diye bağırdım. Sonra üzerime çullandılar, boynuma sarılıp kolumu büktüler.”
“Çevik kuvvetin durduğu yerin arkasına aldılar. Çevremi sarıp vurmaya başladılar. Sivil polisler gelip engelledi. Bu sırada gazetecilerin de tartaklanmama tepki gösterdiğini duydum.”
“Kimlik kontrolünün ardından karakola götürüldüm, milletvekilleri de destek için gelmişlerdi, onlar gelince polislerin tavrı değişti zaten. Burada ifade verdim ve serbest bırakıldım.”
Biçici’nin Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde aldığı raporla, “boyun bölgesinde, kolunda, omzunda ve belinde” darp izleri tespit edildi. Suç duyurusunda bulunacak.
Biçici 16 Haziran’da da Şişli’de Gezi direnişini takip ederken polis tarafından dövülerek gözaltına alınmıştı.
“Yerde sürüklendi, tekmelendi”
Mehmet Ali Karabulut’un avukatı Bülent Şimşek, Karabulut’un Boğa heykelinin etrafındaki müdahaleyi ve gözaltına alınan eylemcileri görüntülemeye çalışırken dövülerek gözaltına alındığını söyledi. Şimşek, Karabulut’un savcılık ifadesinde söylediklerini bianet’e anlattı:
“Boğa heykelinin orada yanına gelen sivil polisler, ‘Çekemezsin’ diyerek engellemeye çalışıyor. Amirin gözaltı talimatı üzerine etrafını saran polisler Mehmet Ali’yi döverek, tekmeleyerek, yerde sürükleyerek akrep aracına götürüyor.”
“Karakolda, Mehmet Ali’nin basın kartının boynunda asılı olduğuna dair tutanak tutulmasına rağmen, polisler üzerinde kimlik olmadığını, bu yüzden onu gözaltına aldıklarını iddia ediyorlar.”
Avukat Şimşek, Karabulut’un polis şiddetini görüntülediği için gözaltına alındığının açık olduğunu söyledi ve “Maruz kaldığı darp, hastane raporuyla belgelendi, şikayetçi olacağız” dedi.
Şimşek, “Ayrıca 10 polise mukavemet etmekle suçlanıyor, elleri arkadan kelepçeli biri 10 polise nasıl direnebilir?” dedi.
“Gazeteciliği Başbakanlık değerlendiremez”
Gökhan Biçici, polislere çalıştığı kurumun verdiği basın kartını gösterdiğini ancak polislerin bunu kabul etmediğini ve Başbakanlık onaylı Sarı Basın Kartı’nı istediğini belirtti.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İstanbul Şube Yöneticisi Mustafa Kuleli de bugün, Gazetecilere Özgürlük Platformu’na (GÖP) bir çağrı yaparak bu sorunun çözümü için adım attıklarını anlattı:
“Sarı Basın Kartı’nın kaldırılması, yerine kurum kartlarının veya meslek örgütlerinin verdiği kartların geçerli olması için girişimde bulunduk. Basın meslek örgütleri bir araya gelip bir komisyon oluşturabilir, başvuruları değerlendirip basın kartı verebilirler.”
“Gazeteciliği değerlendirecek kurum Başbakanlık değil, biz gazeteciler kamu adına görev yapıyoruz, okurlarımıza karşı sorumluyuz.” (AS)