Ankara’da 47 yaşındaki aşçı Musa Köse’yi iş çıkışı evine giderken darp ederek bacağını ve burnunu kıran polis memuru Serkan Tengilimoğlu’na 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, ceza ertelendi.
Köse’yi darp edenlerden polis Tengilimoğlu’nun kardeşi Salih Tengilimoğlu ve kuzeni Umut Tuna’ya ise 2’şer yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Mahkeme, iki tutuklu sanığı da tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak tahliye etti.
Polis sanık Tengilimoğlu ise ilk duruşmada tahliye edilmişti.
Köse karara itiraz etti.
6 yıla varan hapis istemiyle dava açılmıştı
Saldırı, Haziran 2017’de Ankara’daki Ulus Çankırı Caddesi'nde gerçekleşmişti.
Bir gece kulübünde aşçı olarak çalışan Musa Köse, sabah işten çıkıp evine gitmek için otobüs durağına yürürken, bir eğlence merkezinden çıkan biri polis üç kişinin saldırısına uğradı, darp edildi.
Saldırıda burnu ve bacağı kırılan Köse hastanede tedavi altına alındı.
Saldırganlar Korumalar Şube Müdürlüğü'nde görevli polis Serkan Tengilimoğlu, ağabeyi Salih Tengilimoğlu ve kuzeni Umut Tuna olayın ardından tutuklandı.
Savcısı Lokman Namal’ın başlattığı soruşturma sonucunda, saldırganlar hakkında “Hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama” suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Aynı suçtan mahkum olan polise yarı oranda hapis
Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık polis Serkan Tengilimoğlu tahliye edildi, diğer sanıklar tutuklu yargılandı.
Doğan Haber Ajansı’ndan Özkan Arslan’ın haberine göre, yargılama sonunda mahkeme, Salih Tengilimoğlu ve Umut Tuna'ya, “hayati tehlike geçirecek ve kemik kırıklığı oluşturacak şekilde kasten yaralama” suçundan önce 3’er yıl hapis cezası verdi.
Sanıkların “duruşmadaki saygın tutumları” gerekçe gösterilerek, ceza ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezasına çevrildi. İki sanık da karar duruşmasında, tutuklu kaldıkları süre gözönünde bulundurularak tahliye edildi.
Aynı suçtan yargılanan ve suçlu bulunan sanık polis Serkan Tengilimoğlu’na ise 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mahkeme Serkan Tengilimoğlu ile ilgili verdiği cezanın hükmünün açıklanmasını da geriye bıraktı.
Mahkeme, sanık polisle ilgili “olumlu kanaat” edinmiş
Mahkeme gerekçeli kararında, suçun işlenmesi sırasında her ne kadar sanıkların “küfür etti” demesine rağmen, bunun tanıklar tarafından doğrulanmadığı ve ağır tahrik oluşmadığı kanaatine varıldığını belirtti.
Mahkeme aynı suça Serkan Tengilimoğlu yönünden verilen farklı cezayı ve ceza ertelemesini ise şöyle açıkladı:
“Suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ile öncelikli olarak oturumlarda dinlenen tanık Mehmet Koyun'un beyanı, yine CD'lerin izlenmesinde olay sonrası etkin pişmanlık göstererek diğer sanıkları ayırmayı çalışması ve olayı yatıştırmaya yönelik doğrudan doğruya hareketlerde bulunduğu dikkate alınarak hapis cezası alt sınırdan tayin edilmiş, sanığın eylemi katılanda kemik kırığına neden olduğundan TCK 87/3-e maddesi gereğince cezasında artırım yapılmış, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak cezasından TCK'nın 62 maddesi gereğince cezasından indirim yapılmış, sanığın kişiliği, sabıkasız oluşu ve ileride suç işlemeyeceğine hususunda mahkememizce olumlu kanaat edinildiğinden hükmün açıklaması geriye bırakılmıştır.”
“Onlar sokaklarda geziyor, ben yürümekte zorlanıyorum”
Musa Köse ise kararın ardından yaptığı açıklamada, “olayın ardından yedi ay geçtiğini, yürümekte zorlandığını, aylardır çalışamadığını” belirtti:
“Bacağımı kıran polise ve diğerlerine pişmanlık ve iyi hal indirim uygulanmış. Onlar bir iki ay yatıp çıktılar. Şimdi sokaklarda geziyorlar. Ben ise halen yürümekte zorlanıyorum. Aylardır çalışamadım. Yeni işe başladım ama ayakta durmakta ve yürümekte zorlanıyorum.
“Polis bir kamu görevlisi, bu tür olayları engellemesi gerekirken, hiç sebepsiz beni sakat bıraktılar. Bu kişinin geleceği düşünülerek ceza indirimi uygulanıp, erteleme yapılmış. Ya benim geleceğim ne olacak? Ya başkalarına da bunu yaparsa?”
Köse'nin avukatı Oğuz Kağan Tunca da “Sanık polis memuru, müvekkilimin bacağının kırılmasına neden olan fiili gerçekleştiren kişi. Buna rağmen, gerekçeli kararda tanık ifadesine dayandırılarak olay sırasında etkin pişmanlık gösterdiği ve kavgayı ayırmaya çalıştığı yönünde kanaat oluşturularak cezada indirim uygulanmış. Biz bu karar itiraz ettik. Sanığın diğer sanıklarla aynı cezayı alması gerekiyor” açıklamasını yaptı. (AS)