Gazetelerin üçüncü sayfalarına "eşi M.Ö.'nün boğarak öldürdüğü M.Ö." olarak geçen 16 yaşındaki Makbule için Van Kadın Derneği'nden (VAKAD) Zozan Özgökçe, Makbule öldürülmeden önce polise başvurmuştu, ayrıca eşi değil imam nikahıyla ailesinin zoruyla birlikte yaşadığı akli dengesi yerinde olmayan erkek tarafından öldürüldü" dedi.
"Düğüne katılan, nikaha şahit olanlar da sorumlu"
VAKAD, Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi, (YAKA Koop) ve Kadın Dayanışma Merkezi (KAMER) ortaklaşa açıklamalarında kadınların halen katli vacip varlıklar olarak görünmesini eleştirdi.
"Makbule’nin yasalarca daha çocuk olarak kabul görülmesine rağmen bir evlilik yaşıyor olmasına sebep olan aile ihmalkârlığı da bu sürece neden oldu" diyen kadın örgütleri resmi evlilik yaşının 17 olduğuna dikkat çekti.
"Türkiye’de resmi nikâh yapmadan dini nikâh kıymak suç iken Makbule ve M.Ö’nün dini nikâhlarını kıyanlar ve şahitler de bu ölümün suçlularıdır. Yine Makbule’nin ikamet ettiği evin civarındaki komşular bir kız çocuğunun evlilik hayatı yaşadığını bilip de ihbarını yapmadıkları için suçlulardır. Makbule’nin yapılmışsa düğünü, bu düğüne katılanlar da yine ihbar etmedikleri için suçludurlar. Makbule’nin yasadışı evliliğine ortak olan diğer suçlular da M.Ö’nün ailesidir. "
Kadın örgütleri Makbule'nin kendi rızası olsun ya da olmasın akıl ve ruh sağlığı yerinde olmayan biriyle dinin kullanılarak aynı yatağa atılmasının da incelenmesi sadece öldüren M.Ö’nün değil, iki ailenin, komşuların ve düğün yapıldıysa katılım sağlayanların da yargılanmasını talep etti.
Özgökçe'nin verdiği bilgiye göre Makbule öldürülmeden iki ay önce Sanayi Polis Merkezi’ne gitti, M.Ö’den gördüğü şiddetten dolayı şikâyetçi olmak istedi ancak polis memurlarınca babasına teslim edildi.
"Yerel yöneticiler kadın örgütleriyle birlikte çalışmalı"
VAKAD, KAMER ve YAKA Koop. "Şikâyetle başlayan adli sürecin nasıl devam ettiğinin, şikâyetin ardından Makbule’nin babasına teslim edilmesi işleminin nasıl gerçekleştiğinin de incelenmesi gerekir" dedi.
"Adalet, Makbule’nin yaşadıklarının yaşam hakkı ihlalinin cezalandırılmasının yanı sıra, 'yaşamın' nasıl olması gerektiğine karar veren sistemin de cezalandırılması için çaba göstermelidir. Kadınların adalete güvenmelerini sağlayacak olan tutum sosyal adaletsizliğin yargıda cezalandırılmasıdır."
Van’da da yerel ve merkezi yöneticilerin kendileriyle bir araya gelip çalışmalarda bulunmasını ve komisyon kurulmasını talep eden kadın örgütleri "Makbule’ye uzanan elleri boynumuzda hissediyoruz" dedi.(EZÖ)