Fotoğraf: Plaza de Mayo Anneleri ilk eylemlerinde/Havana radyosu
Geçtiğimiz Pazar 30 Nisan'da "Plaza de Mayo [Mayıs Meydanı] Anneleri" Arjantin'deki askeri diktatörlük döneminde (1976-1983) hükümet merkezi önündeki ilk gösterilerinin 46. yıldönümünü kutladılar.
Arjantin Cumhurbaşkanı Alberto Ángel Fernández "Onların mücadelesi halkımızda sonsuza dek yaşıyor. Sloganları 'Bir Daha Asla' ve 'Hafıza, Hakikat ve Adalet' Arjantin demokrasisinin bugünü ve geleceği oldu." dedi.
30 Nisan 1977
Her şey 30 Nisan 1977'de on dört kadının, General Jorge Rafael Videla başkanlığındaki askeri diktatörlük görevlilerince kaçırılan ve bir daha kendilerinden haber alınamayan, nerede tutuldukları bilinmeden işkence edilen ve öldürülen çocuklarının dirisinin kendilerine gösterilmesi talebiyle Mayo Meydanı'na çıkışlarıyla başlamıştı.
O Cumartesi'den sonra tutsak çocukların anneleri her hafta, ister yağmur yağsın ister güneş açsın Buenos Aires'in Mayıs Meydanı'nda başlarında göz altında kaybedilmiş gençlerin adları işlenmiş beyaz başörtülerle bir araya gelip bir çember oluşturup yürür oldular.
Bu yıl 30 Nisan 1977'deki ilk gösterilerinin 46. yıldönümüydü. O Cumartesi günü, Plaza de Mayo Anneleri (Madres de Plaza de Mayo) ilk kez daha sonra kendilerinin adı olacak olan meydanda bir araya gelmişlerdi. O günden sonra kaybedilmiş çocuklarının kaderini öğrenmek üzere 2 bin 392 kez aynı meydana geri geldiler.
İlk buluştuklarında, arkada hiç bir iz bırakmadan kaybedilen oğulları ve kızlarına ne olduğunu öğrenme talebiyle o meydanda ayakta dikilerek bir protesto gerçekleştirmeyi düşünmüşlerdi. Ancak, askeri diktatörlük boyunca iki veya daha çok kişinin bir araya gelmesi yasaktı. Onlara orada öylece dikilip duramayacakları söylenince Buenos Aires şehir merkezindeki hükümet sarayı Casa Rosada önündeki Plaza de Mayo'da çember çizerek dolaşmaya başladılar.
Kaybedilen çocuklarının
peşinde kaybedilen Anneler
Azucena Villaflor |
Anneler, kaybedilmiş çocuklarının bebeklik bezlerinden yaptıkları başörtüleri takmaya başladılar, kaybedilmiş yakınlarının fotoğraflarını ellerinde taşır oldular, gösterileri hızla medyanın gündemine girdi ve halkın ilgisini çekti. Bu ilk buluşma, şiddet karşısında susmayı reddeden ve çocuklarının kaderi konusundaki hakikati bilme hakkı için mücadele eden kadınların güçlü mücadelesine evrilen hareketin zeminini hazırlayacaktı.
Esther Ballestrino |
Mücadeleleri, kurucularının üçünün -Azucena Villaflor, Esther Ballestrino ve María Ponce de Bianco- Aralık 1977'de uğruna meydana çıktıkları sevdikleri gibi göz altında kaybedilmesiyle de durdurulamadı.
Plaza de Mayo yürüyüşleri sabit bir zamana bağlandı: Her Perşembe öğleden sonra saat 15:30. COVID 19 pandemisi dönemi dışında hiç durmadılar. Bugün de hala çocuklarına ne olduğunu bilmiyorlar ve onların kaderi hakkında bilgi edinme talebini sürdürüyorlar.
Maria Ponce de Bianco |
Farklı hareketlerden aktivistleri ve hak savunucularını diğer insan hakları eksenleri ve siyasal konular -işçi mücadeleleri, adalete erişim, ifade özgürlüğü ve polis zulmü- üzerine konuşmaya çağırıyorlar.
Aralarından Hebe de Bonafini (geçtiğimiz yıl vefat etti ), Nora Cortiñas ve Taty Almeida gibileri dünya çapındaki mücadelelerde direniş ve umudun simgeleri oldular. Anneler, başka yerlerde kaybedilmiş çocuklarının peşine düşen başka annelerin bir araya gelip örgütlenmelerine yardımcı oldular.
Meksika'da kaybedilen 43 Ayotzinapa öğrencisini, kaybedilmiş gençlerini ve ailelerini arayan Sahralı kadınları ve başkalarını bir araya getirip desteklediler.
Zamanında askerlerin "Plaza de Mayo'nun 'kaçıkları'" diye adlandırdıkları annelerin Arjantin'deki hafıza, hakikat ve adalet sürecine katkıları günümüzde hem devlet hem sivil toplum tarafından kabul ve takdir ediliyor.
Plaza de Mayo Annelerinin halkın önündeki bu ilk açık etkinlikleriyle birlikte siyasal mahkumların yakınlarına toplumsal destek giderek büyüdü ve tüm dünyada insan haklarının simgesi haline gelen Mayo Meydanı'nda kesintisiz her hafta düzenli olarak yürüyen 2 bin kadını bir araya getirmeyi başardı.
"Acıyı sevgiye dönüştürdüler"
47. yıla girerken düzenlenen anmada konuşan üniversite öğrencisi Maria Gomez, "Kırk altı yıllık direniş ve cesaret. Kırk altı yıl boyunca bütün bir ülkeye yürümeyi öğretti. Acıyı sevgiye dönüştürdüler. Sevgili büyükanneler, başörtünüz bizim bayrağımız, onu yükseklerde dalgalandırıyoruz." diyordu.
"Çağımızda hala demokrasi karşıtlarının sesi güçlü çıkıyor. Bununla birlikte, Mayo Meydanı Anneleri'nin mirası -sebat etmek ve susmamak- sapasağlam ayakta" diyen Başkan Alberto Fernandez, Devlet terörizmine karşı "seslerini yükselten" kadınların mücadelesini selamlıyor.
"Onların mücadelesi halkımızın bağrında sonsuza dek yaşayacak. Onların sloganları 'Bir Daha Asla' ve 'Hafıza, Hakikat ve Adalet' Arjantin demokrasisinin bugünü ve geleceğidir."
Arjantin İnsan Hakları Bakanlığının yayınladığı videoda Mayo Meydanı Anneleri'nin kurucularından Nora Cortiñas'ın sesi çınlıyor: "Hep korkarak ama bütün gücümüzle ve bedenimizi siper ederek -bu meydanı işte böyle doldurduk."
(AEK)