Kürt sorununda son gelişmeleri değerlendiren Doç. Dr. Mesut Yeğen, "yeni" diye nitelediği noktaları şöyle sıralıyor.
Atalay'ın sözleri: İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın yeni kurulacak "Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı"yla ilgili bilgi verirken "Başbakan'ın 2005'teki sözlerinin arkasındayız" demesi. Erdoğan 2005'te başbakan olarak ilk kez Diyarbakır'a gittiğinde "Kürt sorunu benim sorunumdur" demişti. Yeğen'e göre, yerel seçimlerden sonra DTP'ye düzenlenen operasyonlar dikkate alındığında, Atalay'ın sözleri bir tavır değişikliğini gösteriyor.
Yeğen, Atalay'ın, PKK lideri Murat Karayılan'ın gazeteci Hasan Cemal'le röportajına dair "Olup biten her şeyi dikkatle izliyoruz, dikkatle not ediyoruz" demesini de önemli buluyor.
Karayılan'ın sözleri: Yeğen, Cemal'in Karayılan'la röportajındaki en önemli bilgilerden birinin, PKK'nin silah bırakmak için Türkiye'de Kürt sorunuyla ilgili anayasal değişikliği şart koşmaktan vazgeçmesi olduğunu düşünüyor. Bunu şöyle açıklıyor: "PKK'nin silah bırakması karşısında Kürt sorununun çözümü için kapsamlı bir reform talebi artık yok. Bu, reform süreci PKK'nin silahlı mücadelesinin baskısı altında olmayacak demek." Yeğen'e göre, röportajda Karayılan'ın özerklik, federasyon gibi bir yapı istemediklerini açıkça söylemesi, "Kürtler kendi kendilerini yönetsin" gibi bir talebin PKK tarafından artık savunulmadığını gösteriyor. Ayrıca, Yeğen, Karayılan'ın PKK'nin meşru savunma çizgisinde olduğuna, sivil itaatsizliğe ve siyasal çalışmaya ağırlık verdiğine dair sözlerinin de, PKK'nin bir tür şehir örgütü olmaya hazırlandığının ve "silahlı mücadele olmaksızın da etkin olabileceğine" dair bir özgüvene kavuştuğunun işareti olarak yorumlanabileceğini söylüyor.
Süreçte büyük aktör Abdullah Gül
Yeğen' e göre, "Karayılan'ın sözleri ve Atalay'ın açıklaması birlikte değerlendirildiğinde, doğrudan olmayan bir müzakerenin başlamış olduğu anlaşılıyor. Bu sürecin büyük aktörünün Abdullah Gül olacağı görülüyor. Gül'ün Hasan Cemal'le buluşacak olması da önemli. Hükümetse dikkat çekmemeye çalışarak davranacak gibi."
Cumhurbaşkanı Gül'ün ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in Cemal'le bu hafta görüşeceğini, ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Cemal'le görüşmek istediğini Taha Akyol, Milliyet'te yazmıştı. Gül, geçen hafta sonu Prag'dan dönüşünde gazetecilere Kürt sorunu için "Türkiye'nin birinci sorunu. Mutlaka halledilmeli" demişti.
"Karşı kıyılarda birlikte yürünüyor"
Ancak Yeğen, "İşler hal yoluna girdi; PKK de hemen silah bırakır" gibi bir izlenime kapılmamak gerektiği kanısında. "Yolda birlikte yürümeye başlanmış görünüyor, ama karşı kıyılarda. Bu yürüyüşü ayrı yollara sevk edebilecek dinamiklerse hâlâ kuvvetli" diyor.
MHP lideri Devleti Bahçeli'nin dün Meclis'te yaptığı konuşmaya dikkat çeken Yeğen "MHP bu süreçte sert muhalefet edeceğini gösteriyor. Zaten kendisinden beklendiği için bu muhalefeti yapacaktır. MHP'ye de işin ciddiyeti anlatılabilirse, daha ılımlı bir muhalefet çizgisine çekilebilir" diye konuşuyor.
"Kürt sorununu PKK silah bıraktıktan sonra konuşmaya başlayacağız"
Yeğen "PKK silah bıraktığında Kürt sorunu çözülmüş olmayacak. Sorunu yeni konuşmaya başlayacağız. Önemli olan silahların baskısı olmadan konuşulması. DTP'nin yapması gereken, bu sürece kamuoyunu bir şekilde hazırlamaya çalışmak" diyor.
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, dünkü konuşmasında "muazzam bir çözüm zemini oluştuğunu", tartışma sürecinin kesilmemesinin önemli olduğunu söylemişti.
Erdoğan'ın sembolik adımları
Radikal'den İsmet Berkan, Başbakan Erdoğan'la görüşmesini yazarken, Erdoğan'ın Kürtçe yer adları, yerel yayınlarda Kürtçe yayın saatlerine kısıtlamaların gözden geçirilmesi ve üniversitelerde Kürtçe bölümlerinin açılması gibi "sembolik" adımlar atabileceği bilgisini vermişti.
Yeğen, "kamuoyunun tepki göstermediği" bu konularda Genelkurmay da dahil olmak üzere, çoktan bir uzlaşma sağlanmış olduğunu, hatta Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'in daha büyük bir reform olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Ama burada önemli olan, PKK'nin sınırlı bir reform siyasetini silahsızlanma için yeterli görmeye başlamış oluşu." (TK)