"Tek başına arabulucuların yararlı olacağını sanmıyorum"
Bu hafta başında Türkiye'den ve Avrupa'dan bini aşkın kişi, International Herald Tribune ve Le Monde gazetelerinde "Türkiye'de Kürt Sorunu'na Barışçı Bir Çözüm Çağrısı" başlığıyla bir bildiri yayınlamış, Kürt sorununun çözümü için daha önce benzer çatışma süreçlerinin çözümünde yer almış eski Britanya Başbakanı Tony Blair, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Marti Ahtisaari, eski İspanya Başbakanı Felipe González ve Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in arabulucu olmasını istemişti.
Ancak Ersanlı, paylaşma kültürünün yaygın olmadığı bir toplumun arabuluculuğu benimsemesinin zor olduğunu düşünüyor.
"Meseleye hep askeri bakıldığı, 'benim pozisyonum-senin pozisyonun' diye bakıldığı için zor. Ama 'Bazen ülkeler ancak dışarıdan baskı yapıldığı zaman gerçekleri görür. Türkiye ancak o zaman silkinebilir' diye düşünülmüş olabilir. Her politik adımı değerlendirmek gerekir. Bunun da değerlendirilmesi gerekir."
BM silahsızlandırma standartları işe yarayabilir
Prof. Dr. Mithat Sancar da yazısında Birleşmiş Milletler'in (BM) değişik silahlı çatışma vakalarında örgütlerin silahsızlandırılması ve örgüt mensuplarının topluma yeniden entegre edilmesi konusunda 1980'lerin sonlarından itibaren edindiği tecrübelerinden derlenmiş standartlarından yararlanılabileceğini söylüyor ve uluslararası sivil dayanışmanın önemine değiniyordu.
Ersanlı içinde arabulucuların da yer alabileceği bu önerinin daha yararlı olacağı kanısında. "Silahsızlandırmayı uluslararası kurallar çerçevesinde benimsemek, siyasetin gündemine sokmak üst şemsiye anlamına geliyor. Bu toplumun kültürüne daha uygun, akıllıca bir yöntem olabilir."
Şiddet içi-şiddet dışı ayrımı
"Ama en önemlisi" diyor Ersanlı, "ülke olarak, siyasal olarak, partiler, sivil toplum olarak 'şiddet içi'ni ve 'şiddet dışı'nı netleştirmek gerek. Yoksa bu çabalar kalıcı sonuç sağlayamaz."
Bunun için öncelikle medyanın "terör-antiterör" ikilisinden, "ya terörizme hizmet ediyorsun ya karşısından" bakışından kurtulması gerektiğini söyleyen Ersanlı "Barış istiyorsak, sivil toplum, sivil medya olarak, şiddete taraftar olanlar ve her türlü şiddete aleyhtar olanlar ayrımının üzerinde durmamız gerek. Küçük adımlarla da olsa ilerleyeceğiz" diyor.
"Devletin deklarasyonu gerek"
PKK'nin silahsızlandırılabilmesi için öncelikle örgütlü güç olan devletin "silahlı çözüm olacağına inanmıyoruz" deklarasyonuna ihtiyaç olduğunu, bunun için de devlet içindeki sivil kesimin etkinliğini artırmak gerektiğini söyleyen Ersanlı "Devlet bize sigarayı bıraktırmayı başarabiliyorsa, silahlı örgütleri silahsızlandırmayı da başarabilir" diye konuştu.
"Çatışmanın yeniden başlamaması için haklar güvenceye alınmalı"
Çatışma bir kez bitirildikten sonra yeniden başlamamasının da halkın sosyal, siyasal, kültürel haklarını güvenceye almaktan geçtiğini düşünüyor Ersanlı. Bunun en önemli yolunun da anadili eğitimi olduğu kanısında.
"İnsanlara özgüven veren, dışlanmayacaklarını çabuk algılamalarını sağlayan en önemli konu bu. Biz hayatın tepeden değil, gündelik hayattan başladığını unutuyoruz. İş bulmaktan özgüvene kadar birçok konu dilden geçiyor." (TK/GG)