PKK'nin çatı örgütü Koma Civaken Kurdistan (KCK) yöneticisi Cemil Bayık, "demokratik siyasi çözümde ısrar ettiklerini" fakat devletin Kürt sorununu şiddetle çözmeye çalıştığını söyledi.
"Süreç giderek hızla bir savaşa doğru gelişmektedir. Bu savaşın geçmiş yıllardaki gibi çok uzun yıllar almayacağı, belki de son savaş olacağı olasılığı çok güçlüdür."
Bayık, bu "savaş"ın 2007 sonunda yapılan sınırötesi harekata benzer şekilde sonuçsuz kalması halinde devletin siyasi bir çözüme yanaşacağını öne sürdü.
Fırat Haber Ajansı'nın (ANF) haberine göre, tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çözüm önerilerini hazırlamasının örgütün siyasallaşmasına ve siyasi meşruiyet kazanmasına zemin hazırladığını belirten Bayık, Genelkurmay'ın bundan rahatsız olduğunu ve "müdahalelerini artırmaya başladığını" söyledi.
"PKK alan kazandı"
Bayık'ın sözleri özetle şöyle:
* PKK özellikle son iki yılda ideolojik, siyasi ve askeri başarılar elde etmiştir. İnisiyatifi ele geçirmiş ve gündemini herkese dayatmıştır. Bugün Türkiye ve Ortadoğu siyasetinde etkili bir güç haline gelinmiş bulunuyor. PKK daha 2008 Aralığı'nda, mücadelenin ağırlıklı olarak siyasal temelde yürütülmesi kararını ortaya koymuştur.
* 29 Mart yerel seçim sonuçlarıyla birlikte, demokratik-siyasal sürecin daha da derinleştirilmesi imkanları ortaya çıktığında, doğru bir mücadele yürütülürse, Kürt sorununun barışçıl, demokratik-siyasi çözümünün gerçekleştirilebileceği görülmüştür. PKK, 13 Nisan günü çatışmasızlık kararını ilan etmiştir. Bunda gecikme yaşanması, neredeyse mücadelesiyle ortaya çıkardığı güçlü bir imkanı kaybetmesine yol açıyordu.
* Bu karar Obama'nın Türkiye'ye gelişinden önce açıklansaydı, daha güçlü siyasal kazanımlar elde edilebilirdi. Seçimlere kadar DTP'ye karşı AKP'yi destekleyen ABD, seçim sonuçlarından hemen sonra politik tutumunda değişiklik yaptı.
"AKP ve Genelkurmay tepki gösterdi"
* Hükümet PKK'nin tamamen meşrulaşıp Kürt sorununda muhatap olarak öne çıkması ve çözüm dışında yapabileceği bir şeyin kalmadığını anlaması üzerine paniğe kapıldı ve aceleyle 14 Nisan'da DTP'ye karşı operasyon başlattı. Genelkurmay ise sürece müdahalede bulundu.
* Türkiye DTP'yi mümkünse işlemez kılarak teslim almayı amaçladı. Başarmazsa parçalamayı ve öte yandan yeni bir Kürt politikası oluşturarak bunu herkese kabul ettirmeyi, tüm kabul eden güçleri PKK üzerine sürerek bu politikayı PKK'ye kabul ettirerek PKK'nin tasfiyesini gerçekleştirmeyi, edemediğinde ise, "PKK sözüme gelmiyor, engel oluyor, onun için tasfiye edilmesi gerekiyor" deyip askeri yönelimlerle tasfiyeye destek sağlamayı amaçlayan bir süreci başlattı.
* Yalnız PKK ve DTP'ye yönelik operasyonlar değil, halka yönelik tutuklama, işkence, hakaret ve katliamlar da arttı
"Süreç savaşa doğru ilerliyor"
* Tamamen süreç sabote olmuştur diyemiyoruz, ama sürecin bir savaşa doğru ilerlediğinin verileri oldukça artmış bulunuyor. Devlet ve hükümetin takındığı tutum, çözümü değil, PKK'yi tasfiyeyi amaçlamaktadır. Eğer çözüm niyetleri olsaydı operasyonları sürdürmez, Öcalan'ın koşullarını iyileştirir, yol haritasını verir, Öcalan'ı muhatap olarak görür, müzakereleri başlatırlardı.
* Bu yeni bir stratejinin oluşturulduğunu, demokratik siyasal mücadele stratejimize karşı, siyasi yönü önde olan ama askeri mücadeleyi de bununla paralel yürütmeyi amaçlayan bir strateji olduğunu gösteriyor.
* Bu politikayı Genelkurmay ve AKP birlikte geliştiriyor. Genelkurmay esasta yönlendiriyor, siyasi diplomatik, ekonomik ayağını AKP ile yürütüyor, askeri ayağını da kendisi yürütüyor. AKP başlattığı bu süreçle Kürdistan'ı yeniden ele geçirmek istiyor. Kürtleri bölüp parçalamak istiyor. Önder Apo , PKK ve özgür Kürt'ü yok etmek istiyor. ABD, AB, KDP, YNK, İran ve Suriye'yi yanına alarak bu amaçlarını gerçekleştirmek istiyor.
"Meclisin yaklaşımına göre yeni kararlar alacağız"
* Demokratik Toplum Kongresi'nin tüm halkın örgütlülüğünü ve direnişini geliştirmesi ve Öcalan'ın yol haritasını almak için çalışması gerekiyor. Halkı bu temelde harekete geçirmesi gerekiyor. PKK'nin tüm örgüt ve kadroyu ürecin görevlerini yerine getirecek tarzda hazır hale getirmesi gerekiyor. KCK sistemini pratikte örgütleyip geliştirmesi, toplumun özgür ve demokratik yaşamını ve varlığını bu temelde güvenceye alması gerekiyor. Her saldırı, tutuklama ve katletmeye anında cevap vermesi gerekiyor.
* Ulusal Konferans'ın geciktirilmeden gerçekleştirilmesi, Türkiye'de demokrasi hareketi ve örgütlendirilmesinin geliştirilmesi gerekiyor. Uluslararası alanda siyasi ve diplomatik çalışmaların daha aktif hale getirilmesi gerekiyor. PKK'lilerin bütün bu görevleri başarması için tam bir derviş ve azize gibi yaşaması şarttır.
* Meclisinin yaklaşımlarına göre yeni kararlar alacağımız beklenmelidir.(EÜ)