İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Belge Yayınları'nın Mart 2009'da yayımladığı "Ölümden Zor Kararlar" adlı romandan yayıncı Ragıp Zarakolu ve yazar N. Mehmet Güler'i hapisle yargılamaya başladı.
Kitapta yer alan "Sıti", "Sabri" ve "Şiyar" adlı karakterler nedeniyle Belge Yayınları sahibi Ragıp Zarakolu ve yazar Güler "yasadışı örgüt propagandası yapmak"tan yargılanıyorlar.
Zarakolu: Dava gazeteciliğimin 40. yılında hediye!
Baskıların "roman kahramanlarının yargılanmasına kadar vardığı"nı ifade eden yayıncı Zarakolu, bianet'e, "Dava, gazetecilikte 40. yılım için armağan gibi oldu. Bugüne kadar 50'nin üzerinde davadan yargılandım. Ama üstat Çetin Altan'ın rekorunu kırmam mümkün değil" dedi.
Zarakolu, ilk davasının 1970 yılında Ant dergisinde yayımlanan "Ho Şi Min ve Vietnam" yazısından açıldığını ve bu davadan "komünizm propagandası yapmak"tan 1,5 yıl hapse mahkum edildiğini anımsattı.
Güler: Travmayı onarak en etkin yol edebiyattır
Yazar Güler ise, Türkiye'nin çok sıkıntılı da olsa gerçekleriyle yüzleşmekte olduğunu kaydederek, "Türkiye'nin son 30 yılını ele alan her çalışma binlerce cana mal olmuş savaşı ele almak zorundadır. Toplumsal travmayı onarmanın en iyi yolu olduğunu düşündüğüm için sorunu edebiyat yoluyla işlemeye karar verdim. Bir edebiyat çalışmasını, istediğiniz bölümleri cımbızlayarak, işinize gelenleri seçerek ve parçalayarak iddianame düzenleyemezsiniz" şeklinde konuştu.
Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca dava açılan yayıncı bugünkü duruşmada mahkeme karşısına çıkarken yazar Güler, babasının rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya katılamadı.
Mahkeme Başkanı Ali Efendi Peksak, tutuksuz sanıkları avukat Özcan Kılıç'ın temsil ettiği duruşmada, Zarakolu ve Güler'e savunmalarını sunmaları için 19 Kasım'da görülecek gelecek duruşma tarihine kadar süre verilmesine karar verdi.
Savcı, romandaki yargılamayı beğenmedi!
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, 22 Mayıs'ta düzenlediği iddianamesinde, kitabın 39. sayfasında, bir PKK üyesinin yargılandığı duruşmada sarf ettiği, "..bu heyetin beni yargılamaya hakkı yoktur. Ben bir özgürlük savaşçısıyım. Bu mahkemeyi tanımıyorum" sözlerini ve mahkeme başkanının "Heyete saygısızlık yapma!" şeklindeki uyarısı ve romanda bunun ardından gelişen diyalogları gerekçe yaptı.
Savcı, örgüt üyelerinin hayat hikayelerinin örgüt sempatizanlarını teşvik edecek şekilde ifade edildiğini propagandasının yapıldığını savunuyor.
Romanın 39, 40, 41, 76, 77, 91, 92, 100 ve 104. sayfalarındaki bazı ifadeler ile kitabın arka kapağında yer verilen "12 Eylül'ün gölgesi bile ağır bir yüktü. Ama seçimler olmuş, sivil yaşama geçilmiş, bir nebze de olsa toplum soluk almaya başlamıştı. Daha da önemlisi, 15 Ağustos ile başlayan savaş, korkuları o kabusa dönen insanları gölgesi gibi takip eden korkuları kırmaya başlamıştı, 12 Eylül'ün cuntacıların tartışmasız dokunulmaz hükümran imajı çatlamaya başlamıştı" şeklinde sözler de yargılamaya dayanak yapıldı. (EÖ)