Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili Pınar Selek'in yeniden yargılanmaya başladığı davanın üçüncü duruşması bugün İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başladı.
Duruşma öncesinde Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yapan Hala Tanığız Platformu, sosyolog Pınar Selek için nihai beraat taleplerini bir kez daha tekrarladı. Sanatçı Ayça Damgacı Türkçe, Strasbourg Belediye Başkan Yardımcısı Mine Günbay Fransızca olarak basın açıklamasını okudu.
Geçtiğimiz duruşmada savcının ağırlaştırılmış müebbet istediği mütalaasını tekrar etmesinin ardından, Selek'in avukatları savunmalarını yapmaya başladı.
Yurtdışından gelen öğretim üyesi, avukat, sendikacı, insan hakları aktivisti, gazeteci ve belediye temsilcilerinin de aralarında bulunduğu kalabalık bir gözlem heyeti bu duruşmada da hazır bulunuyor. Türkiye'den birçok hak savunucusu ile CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşma salonunda.
Duruşmada karar çıkması bekleniyor.
Avukat Atalay 16 senelik süreci anlattı
Avukatlardan Akın Atalay ilk sözü alarak 16 yıllık dava sürecini, bu süreçte yaşanan hukuksuzlukları detaylarıyla anlatıyor. Selek'in avukatlarıyla görüştürülmediğini, karakolda işkence gördüğünü anlattı
Atalay, savcının imzası olmayan savcılık ifadelerinin, ifadeler alındıktan 2 buçuk yıl sonra olay mahkemesi kararıyla imzalatıldığını, Türkçe bilmeyen ve “polis bir kağıda parmak bastırdı” diyen tanıkların Selek aleyhine alınan ifadelerini, patlamanın bombadan kaynaklandığını söylenemeyeceğinin tespit edildiği birçok bilirkişi raporunu da hatırlattı.
Atalay, Abdülmecit Öztürk hakkında verilen beraat kararının da temyiz başvurusu olmaksızın Yargıtay'ın kendiliğinden inceleyerek bozmaya karar verdiğini vurgularken, “Bunu şu yüzden yaptı; ‘patlamayı birlikte gerçekleştirdik’ diyen kişiyi beraat ettirip Selek’i tek başına yargılayamazlardı. Kamu vicdanı bir kere yaralanmıştı. Ancak herkesin gördüğü somut bir ihlal, bir hukuk skandalı olmasına rağmen kimse sesini çıkaramıyor. Çünkü bunu Yargıtay 9. Ceza Dairesi yaratmış ve Yargıtay Genel Kurulu da görmezden gelmiş. Yüksek bir merciden yapıldığı için kimse bir şey yapmaya cesaret edemiyor, korkuyor. Ama hukukçu olmanın sorumluluğu hatayı kim yaparsa yapsın bunun düzeltilmesidir" dedi.
Çürütülmüş delillerin gerekçe olarak kullanıldığını belirten Atalay, bu davada Selek’e ceza verilmesinin evrensel hukuk ilkelerine aykırı olacağını söyleyerek sözlerini bitirdi.
Edebiyat mezunu Sevil Atasoy'dan "bomba raporu"
Ardından söz alan avukat Ayhan Erdoğan, adli bulgulara ilişkin savunmaya geçti.
Görüntülü bir sunumla patlamaya ilişkin delilleri ve bu delillerin nasıl toplandığını anlatan Erdoğan, usulsüzlüklere dikkat çekti.
Ayrıca patlamanın bombayla gerçekleştiğini ileri süren bir rapor yazan Prof. Dr. Sevil Atasoy’un da edebiyat mezunu olduğunu, adli tıp konusunda eğitimi olmadığını hatırlattı.
"Bomba olsaydı 50 cm çukur olurdu. Oysa cumhuriyet savcısının tespitine göre yerde çizik bile yok" deiyen Erdoğan, üzerine bomba koyulduğu iddia edilen dolaba hiç zarar gelmediğinin olay yeri fotoğraflarında görüldüğünü söyledi.
Olay tarihinde çelilmiş fotoğraflarla, ileri bir tarihte ve dosyada delil olarak kullanılan çekilen fotoğraflarda, eşyaların yerlerinin farklı olduğunu; olay günü çekilen fotoğraflarda hiçbir yerde kırık ve çizik olmadığını ancak sonradan çekilen fotoğraflarda olay yerinde kırıklar olduğunu dosyadaki delillerle görüntülü bir şekilde anlattı.
Selek’le birlikte bombayı hazırladığını söyleyen sanık A.Ö.’ye, bombayı nasıl hazırladıkları sorulduğunda, somut delillere aykırı bir hikaye anlattığını aktaran Erdoğan “Daha sonra JİTEM tarafından görevlendirildiği ve yalan ifade verdiğini itiraf etti” dedi.
“Bu davayı Pınar Selek üzerinden hesaplaşmaya dönüştüren derin devletin, sürekli delil ürettiğine ve bir insanın hayatını kararttığına şahit olduk” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Alp Selek savunmaya başladı
Atalay ve Erdoğan'ın ardından, Pınar Selek'in babası avukat Alp Selek savunmaya başladı. Alp Selek, Sokak Sanatçıları Atölyesi döneminde Pınar Selek'in nasıl takibe alındığını anlattı.
Duruşmaya saat 15.30'a kadar ara verildi.
Aranın ardından avukat Bahri Belen savunma yaptı. Savunmaların tamamlanmasının ardından saat 16.50 itibarıyla duruşmaya tekrar ara verildi.
Aranın ardından mahkeme, Pınar Selek'in beraatine karar verdi.
Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili davada 16 yıldır yargılanan ve üç kez beraat eden Pınar Selek bir kez de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış, Yargıtay’ın bu cezayı usülen bozması üzerine dava yeniden görülmeye başlanmıştı. (ÇT)