Pile Köyünün iki muhtarı var, biri Türklerin, diğeri Rumların. Telefon hatları bile farklı, Türklerin telefonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne, (KKTC) Rumların telefonları ise Kıbrıs Cumhuriyeti'ne bağlı. Aynı şekilde bir Türk'ün Rum televizyonlarını izleyebilmesi için Türksat dışında bir anten alması gerekiyor, Pileli Rum için de aynı şey geçerli.
İngiliz Üssü'nde temizlik işi yapan Aliye Şekerciler "karar ne olursa olsun barıştan yana olduğunu" söylüyor, Pile'deki Türk İlkokulunun öğretmeni İbrahim Taşkan "tarih dersini barışçı biçimde veriyoruz" diyor ama Kıbrıs'taki konular "kritik" olduğu için fazla konuşmak istemiyor.
Muhtar Ahmet Sakallı, köydeki Türklerin "tedirgin olduğunu" aktarıyor, nedenini de anlatıyor: Çünkü köyümüz Rum tarafına verilirse Türkler mallarını, işlerini, en önemlisi yıllardır yaşadığı Pile'yi kaybedecek.
"Federe" köy: Pile
Pile'nin diğer yerleşim yerlerinden farklı bir yanı var: Türklerin ve Rumların yıllardır birlikte yaşadıkları, 28 yıldır Birleşmiş Milletler'in (BM) gözetiminde özel statüsü olan tek köy. Bu köyde iç içe yaşayan 1350 kişiden 500'ü Türk, 850'si Rum. Her iki tarafın da aynı köy içinde ayrı ayrı okulları, kahvehaneleri var. BM Barış Gücü askerleri 28 yıldır bu köyün güvenliğini sağlıyor.
Toprakların yüzde 70'inin Türklere, geri kalanının Rumlar'a ait olduğu Pile Köyü'nün BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın taraflara sunduğu planda el değiştirmesi öngörülüyor, konuşma sırası şimdi onlarda:
"Rumların bizi idare etmesi ağır gelir"
Köydeki Türklerin muhtarlığını 1976'dan beri 66 yaşındaki Ahmet Sakallı yapıyormuş. "Şu an köyde planın kendileri için nasıl sonuçlar çıkaracağını tartıştıklarını" söylüyor, "Teferruat elimize geçmediği için şimdiden konuşmak erken ama Rumların tarafına geçmek istemiyoruz" diyor.
Muhtar Ahmet Sakallı'nın ve beş çocuğunun köyde 6 tane villa tipi evi ve birkaç tapulu arsası varmış, "bizi göç ettirirlerse hepsini kaybederiz" diye yakınıyor.
"Köyümüzün statüsü aynen korunsun"
Sakallı, köylülerin ve kendisinin özel statünün bozulmasını istemediklerini, BM denetiminin sürmesinden yana olduğunu aktarıyor. "Kıbrıs'ta genel anlamda çözüm bile olsa köyümüzün durumu aynen korunmalı" diyor, "Açık söyleyeyim biz Rum hükümeti veya polisinin bizi kontrol etmesine alışık değiliz. Bunlara alışık olmadığımız için biraz ağır gelecek bize" diye de ekliyor... Sakallı, kaygılarını anlatıyor ama Türk tarafının alacağı karara uyacaklarını da söylüyor.
Sakallı, köyün Rum tarafına verilmesi ihtimalini şöyle değerlendiriyor: "Burada Türkler son zamanlarda korkusuzca Larnaka'ya kadar gidiyor. Herhangi bir huzursuzluk çıkacağını sanmıyorum."
"Barış bize yetiyor"
Muhtardan telefon numarası alarak Aliye Şekerciler'i (42) arıyoruz. Şekerciler, askeri üste temizlik işinde çalışıyor, eşi de Rum tarafında inşaat işinde. Rumca'yı da az biliyor. Haberleri dikkatle izlediğini, hangi karar alınırsa alınsın barışın korunmasını istediğini söylüyor, "barış bize yetiyor" diyor.
Köydeki Türklerin göç ettirilmeleri ihtimali için de kendilerine tazminat verileceği inancında, "Mallarımızın karşılığında haklarımız verilirse taşınmamız zor olmaz..." diyor.
"Dersleri objektif veriyoruz"
23 yaşındaki Pile Türk İlkokulu öğretmeni İbrahim Taşkan ise "Bu konular kritik olduğu için" konuşmak istemiyor, "üst makamlarla" konuşmamızı istiyor. Ama okul hakkında bilgi vermekten çekinmiyor: Kendisinin 20, tüm okulun 39 öğrencisi varmış. Öğretmenliğinin ilk yılı, kendisi Pileli değil, Akovalı.
Köyde Türk öğrencilere verilen dersler Türkiye'deki derslerle benzer, yalnızca Sosyal Bilgiler/Tarih dersleri farklılık gösteriyormuş. Taşkan, köydeki Rum okulunda öğretmenlerin tarih dersinde "taraflı davrandığını, Türkleri düşman gösterdiklerini" savunuyor, "biz ise barışçı bir şekilde tarihi öğretiyoruz" diyor.
Taşkan, "Yeryüzünde böyle bir yer yok" dediği Pile'de yönetimin Rumlara devredilmesinin Türkler için olumlu olmayacağı, "40 yıllık düşmanın bir anda dost olmayacağı" görüşünü de aktarıyor. Ona göre böyle bir durumda Türklere göç etmek dışında bir alternatif kalmayacak.
35 yıllık işini, evini kaybedebilir
Ahmet Kuleli, Türklerin köyden çıkarılması halinde oturduğu evini ve Dikelya askeri üssündeki 35 yıllık işini kaybetmekten korktuğunu söylüyor. Kuleli, Rum komşularıyla ilişkilerini anlatıyor: "Rumlarla ilişkilerimiz kimse karışmadığı için iyi gidiyor ama bundan sonra ne olur bilmiyorum.
* Rum komşularımızla birbirimizin evlerine gidip gelme yok ama bir ihtiyacımız olduğunda birbirimize yardımcı oluyoruz. Mesela bugün evimi boyuyorum, merdiveni Rum komşumdan aldım. Ama kimse birbirinin kahvesine işi olmadığı zaman gitmiyor.
* Bizim bir küçük marketimiz var, Türkler de, Rumlar da alışveriş yapıyor...
Türkler Rumca biliyor, Rumlar Türkçe bilmiyor
* Biz Rumca biliyoruz ama onlar Türkçe bilmiyor, bu, onların suçu kendileri de bunu kabul ediyor zaten. Hemen hemen bütün Türkler Rumca biliyor."
Kuleli, şimdiye kadar son gelişmeleri Rum komşularıyla konuşmadıklarını söyleyerek, fikrini söylüyor:
"Pile'nin Rumlara verilmesine karşıyım. Biz yaşadığımız yerleri yerimizi yurdumuzu neden bırakalım, neden taşınmak zorunda kalalım ki! Buradan ayrılmak istemiyoruz ama ben şahsen burası Rumlara verilirse kaçmayı düşünüyorum."
"Rumlar toprak alacakları için memnun"
Hüseyin Alibeyoğlu (52) KKTC Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, doğma büyüme Pileli.
Alibeyoğlu da Türklerin köyden çıkarılması durumunda iki arsasını, turistik tesislerin yakınındaki on dönümlük "pahalı" arazisini ve evini kaybedecek.
Bir bakanlık yetkilisi olarak fikrini soruyoruz:
* İnsanlar burada şuan tedirgin. Bize hangi gelişmelerin yaşandığını soruyorlar. Fikrimizi soruyorlar. Bu anlaşmanın ne derece gerçekçi olduğunu, anlaşmadan sonra Pilelilerin etkilenip etkilenmeyeceklerini merak ediyorlar ve çok tedirgin oluyorlar.
* Pile için ayrı bir çözüm istiyoruz. KKTC ile bağlantımızın kesilmesini kesinlikle istemiyoruz. Rumlarla henüz konuşmadık ama memnun oldukları kesin. Çünkü onlar çok büyük topraklar alıyor.
* Rumlar rahat çünkü 1974'te kaybettikleri bir çok araziyi tekrar alabilecekler. Silah zoruyla yapamayacakları bir şeyi masa başında alıyorlar. Biz buraya geldiğimizde Rumlar yoktu.(NK)