Pakistanlıların Türkiye'ye sempatisi olduğu yolunda bir tevatür vardır...Bundan dokuz yıl önce sabahonline'da Pervez Müşerref henüz Genelklurmay Başkanıyken, kendisiyle yapılmış bir söyleşide "Atatürk'ü örnek aldığını, çok sevdiğini" gözönüne alınca Müşerref'in Türkiye'de "darbeci bir general" olarak değil de "Atatürk'ü seven bir devlet başkanı" olarak algılanmasına, iyi gözle bakılmasına şaşmamak lazım....
Müşerref "Kendime Atatürk'ü örnek aldım. Onun gittiği yolu seçeceğim. Onun kitabı var bende ve şimdi onu okuyorum. Atatürk'ün fikirlerinden yararlanacağım. Bütün amacım Pakistan'ı aydınlıklara ve halkı refaha kavuşturmaktır" demiş...
E bir de Beşiktaşlı, Türkçe biliyor...
Pakistan Savunma Bakanı'nın azil sürecini başlatacağını açıkladıktan sonra "ülkesinin çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün tuttuğunu" söyleyerek dün istifa eden Müşerref’in sürgüne diye İstanbul Büyükada'ya geleceği konuşuluyor...
Ankara bu haberi doğrulamadı.
Müşerref karşı karşıya olduğu suçlamalarla yüzleşmek yerine, istifa etmesi pek "asil" bir davranış olmasa bile, yine de ülkeyi yönetici süre boyunca gördüğümüz en "temiz" jesti herhalde...
Bizimki bize yeter
Müşerref bundan sonra pekala Türkiye'ye gelmek konusunda rahat hissedebilir, bizim bir "darbeci generalimiz" var zaten, ona "arkadaş" olur, Türkçe de biliyor, anlaşmakta zorluk çekmezler.
Müşerref'in üzerindeki şaibeler zincirine en son eklenen halka Benazir Butto suikastı... Bu cinayete rağmen Pervez'i Türkiye'de "darbeci" de olsa Tanrı misafiridir diye barındıramayız. Bizimki bize yeter...
Müşerref yönetimi sırasında ABD'nin "terörle mücadele" politikasını desteklediği için de çok eleştirildi, "ABD’nin desteğiyle ayakta duran lider" imgesini bertaraf etmesi mümkün olmadı...
Geçen yıl Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa etse ve üzerindeki üniformayı çıkarsa da "içindeki askerden" soyunduğuna kimse ikna olmadı...
Bu nedenle de kimse Müşerref'in kendi çıkarlarını, ihtiraslarını ülke çıkarlarından üstün tutan bir asker olmadığına inanmadı...
Müşerref'in ettikleri
1999'da askeri darbeyle yönetimi ele geçirdi.
Pervez Müşerref yönetimine karşı kitlesel bir protesto yürüyüşü başlatan fakat polis tarafından Lahore kentinde ev hapsinde tutulan muhalefet lideri Benazir Butto 2007'de Müşerref'in görevi bırakmasını talep etti.
27 Aralık 2007'de muhalefet lideri Benazir Butto seçim mitinginde öldürüldü, o gün meydana gelen patlamada en az 20 kişi öldü.
Şubat ayında Pakistan'da milletvekilleri seçimlerinde muhalefet partilerinin çoğunluğu elde etmesine karşın Müşerref istifa etmeyeceğini açıklamıştı.. 18 Şubat'ta yapılan seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına 206 sandalyeden 87’sini Pakistan Halk Partisi (PPP), 66’sını da Navaz Şerif’in Pakistan Müslüman Birliği (PML-N) almış, Partinin Müşerref yanlısı kanadıysa (PML-Q) 38 milletvekilliği kazanmıştı.
2005'te Pervez "tecavüze uğramanın birçok kadın için başka ülkelere göçmen kabul edilmenin ve zengin olmanın kapılarını açtığını" söylemişti.
Pervez Müşerref kimdir
20 Haziran 2001'den bu yana Pakistan İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. 1999 yılında gerçekleştirdiği bir askeri darbe sonucunda devlet başkanlığı görevine geçmiştir.18 ağustos 2008 tarihinde bir devlet başkanının azledilmesinin
ülke için iyi olmayacağını belirterek görevinden istifa etmiştir.
1961'de Pakistan Askeri Akademisi'ne başladı. Pakistan Ulusal Savunma Koleji'nde okudu. İngiltere Kraliyet Savunm Bilimleri Koleji'nden mezun oldu.
Türkiye'de 1956'ya kadar eğitim gördü ve Pakistan Büyükelçiliği'nde görev yaptı, ileri seviyede Türkçe biliyor, Beşiktaş taraftarı. (NZ/EZÖ)