"Mafyalar gezegeni yok ediyor"
* Fotoğraflar: AA
Peru'nun 21 sahilinde ciddi kirliliğe sebep olan petrol sızıntısı nedeniyle Lima kentinde Repsol şirketinin ofisi önünde protesto gösterisi düzenlendi.
Pasifik ülkesi Tonga’da 15 Ocak’ta meydana gelen yanardağ patlamasının meydana gelen tsunami sonucu oluşan dalgaların bir tankere çarpmasıyla Peru’daki La Pampilla Rafinerisi’ndeki 6 bin varilden fazla petrol Pasifik Okyanusu’na sızmış, Peru’nun 21 sahilinde petrol sızıntısı nedeniyle kirlilik oluşmuştu.
Yetkililer, rafineriyi işleten İspanyalı Repsol şirketine daha fazla sorumluluk alması çağrısında bulunarak, sızıntının plaj ve doğal alanları etkilediğini belirtti.
Repsol, İspanya merkezli bir petrol ve doğalgaz şirketi. Şirket, 1987 yılında kurulmuş olup araştırma, üretim, dağıtım ve pazarlama, petrokimyasallar, enerji üretimi ve ticareti dahil olmak üzere petrol ve gaz endüstrisinin tüm alanlarında faaliyet gösteriyor. Merkezi Madrid'de yer alan şirket, 1995’ten bu yana Honda ile ortaklaşa Repsol Honda adıyla MotoGP'de faaliyet gösteriyor.
Bugün ikinci kez sızıntı oldu
Öte yandan Peru Donanması Sahil Güvenlik Komutanlığı, bugün ikinci kez petrol sızıntısı meydana geldiğini açıkladı. La Pampilla Rafinerisini işleten petrol şirketi Repsol ise sızıntıyı yalanladı.
Peru Çevre Kontrol ve Değerlendirme Ajansı (OEFA) yaşanan olayın sorumlularının ve çevrede oluşan zararın tespit edilmesi için denetimlere başlandığını duyurdu. Yetkililer yaşanan sızıntıda denize dökülen petrol miktarının henüz belirlenemediğini belirtti.
Çevresel Acil Durum ilanı
Meydana gelen ilk sızıntının ardından, Peru hükümetince, petrol sızıntısının yol açtığı çevre felaketiyle "etkin ve sürdürülebilir" mücadele amacıyla 90 günlük Çevresel Acil Durum kararı alınmıştı.
"Büyük yıkım kapitalistleri"
Çevre Bakanlığı açıklamasında, sızıntının yüksek biyolojik çeşitliliğe sahip deniz ekosistemi üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayarak, halk sağlığı için de yüksek risk oluşturduğunu duyurmuştu.
Çok sayıda deniz canlısının zarar gördüğü çevre felaketi üzerine bölgeyi ziyaret eden Devlet Başkanı Pedro Castillo, krizle başa çıkmak için bir komite kurulacağını açıklamıştı.
Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı bir uzman ekibinin petrolün neden olduğu kirlilikle mücadeleye destek vereceği duyurulmuştu.
Tonga’daki patlama
Pasifik Okyanusu'nda yaklaşık 170 adadan oluşan Tonga'nın başkenti Nuku'alofa'nın 65 kilometre kuzeyindeki yanardağ, 15 Ocak’ta kül, buhar ve gaz püskürtmeye başladı.
Yetkililer, yanardağdaki patlamaların geçen yıl 20 Aralık 2021’deki faaliyetlerinden 7 kat daha şiddetli olduğunu belirtti.
Yanardağdan deniz seviyesinden 5-20 kilometre yükseklikte duman bulutu yükseldi. 8 dakikalık patlama, 800 kilometre uzaktaki Fiji ve 2300 kilometre uzaktaki Yeni Zelanda'da da ses olarak duyuldu.
TIKLAYIN - Tonga: Yanardağ patlamasının atmosfere etkisi ne olacak?
Tonga Jeoloji Kurumu yetkilileri, gaz, kül ve duman bulutunun 12 kilometreye ulaştığını açıkladı. Yetkililer, henüz tahliye gereği bulunmadığını vurgulasa da halka sahillerden ve deniz kenarlarından uzak durmalarını, patlamadan kaynaklı sülfür kokusu nedeniyle maske giymelerini tavsiye etti.
Patlamanın ardından Tonga, Yeni Zelanda, ABD, Kanada, Şili ve Japonya için tsunami uyarısı verildi, tsunamiler Tonga'daki hemen hemen bütün adaları vurdu.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Tonga adalarını vuran volkanik patlama ve tsunamiden Güney Pasifik Krallığı nüfusunun yüzde 80'ini oluşturan yaklaşık 84 bin kişi etkilendiğini açıkladı.
Patlama nedeniyle çok sayıda hayvan da hayatını kaybetti. Hayvanların sayılarına ilişkin resmi bir veri açıklanmadı. Tarım bölgeleri ve su da en çok zarar gören alanlar arasında.
(TP)