Olay günü saat 15.00 sularında, Şiyar Perinçek ve Nuri Başçı motosikletle Adana merkezine doğru giderlerken sivil polis otosunun motosiklete çarparak Perinçek ve Başçı'yı düşürdüğü, arabadan çıkan polislerin yerde yatan Perinçek'e kurşun sıktıkları, Başçı'yı da gözaltına aldıkları tanıklar ve Başçı'nın daha önceki ifadesinde belirtilmişti.
Olaya ilişkin 5 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle "kastı aşan şekilde adam öldürmek" suçundan yargılanan polisler, aynı zamanda Nuri Başçı'ya işkence yapmak suçuyla da yargılanıyorlar.
Davanın bugünkü duruşmasına ilişkin bianet'e bilgi veren Perinçek ve Başçı'nın Avukatı Tugay Bek, olayın başından beri kaybedilen Perinçek'e ait giysileri terörle mücadele polisine verdiği tutanaklarla tespit edilmiş olan hastane polisinin duruşmaya gelmediğini ve tanık olarak dinlenemediğini söyledi.
Elbiseler ilk günden kaybedildi
Av. Tugay Bek, bugünkü duruşmada Şiyar Perinçek'e otopsi yapan doktor Necmi Çekin, maktulu ameliyat eden ve ilk muayeneyi yapan doktor Mehmet Kobaner ve acil servis yetkilisi Fulya Kaya'nın dinlendiğini bildirdi.
"Daha sonra, Şiyar Perinçek'in elbiselerini aldığı iddia edilen terörle mücadele polisi dinlendi" diyen Av. Bek, Perinçek'in elbiselerinin başından beri bulunamadığını kaydetti.
"Hastane polisi, elbiseleri, terörle mücadele biriminden polise verdiğini söylüyor. Terörle mücadele birimindeki polis bunu kabul etmiyor" diyen Av. Bek, hastane polisinin bugünkü duruşmaya gelmediğini belirtti.
Av. Bek, "Biz Şiyar Perinçek'in yakın mesafeden infaz edildiğini iddia ediyoruz. Elbiselerin bulunması bu bakımdan önem taşıyor. Yakın mesafe ateşten dolayı elbisede is, barut ve yanık olabilir. Elbiseleri bulup, laboratuar sonuçları ile bunu ispat edebilirdik. Ancak ilk gün elbiseleri kaybettiler" dedi.
Polislerin iddiasını yalanlayan tanık ifadesi
Müdahil tanıkları olarak olayın tanığı iki vatandaşın, Abdurrahman Bakır ve Hüseyin Güral'ın da bugünkü duruşmada dinlendiğini anlatan Av. Bek, tanıkların ifadelerini şöyle özetledi:
"Adı geçen vatandaşlar Şiyar'ın vurulduğunu değil, ama, Şiyar'ın yanında olan Nuri Başçı'nın olay esnasında yakalandığını görmüşler. Polisin iddiası ise Nuri Başçı'nın Dağlıoğlu mahallesinde yakalandığı. Başçı zaten işkence mağduru ve polisler Başçı'ya işkence yapmaktan yargılanıyor. Gözaltı saatini yanlış gösteriyorlar. Olay öğleden sonra saat 15.00'de olmasına rağmen, Başçı'yı gece 23.50'de gözaltına aldıklarını iddia ediyorlar."
Polisler halen görevde
Hastane polisinin bugünkü duruşmaya gelmemesi nedeniyle kendisine yeniden tebligat çıkarılmasına karar veren mahkeme bugünkü duruşmayı 8 Şubat 2005 tarihine erteledi.
Av. Bek'in davanın geneline ilişkin izlenimleri şöyle:
* Bizce polisler olayın başından itibaren delilleri karartma çabası içinde. Ayrıca olayı inceleme ekibinin de eksik inceleme yapması söz konusu..
* Yani biz bunun Kızıltepe'den de önce yaşanan bir infaz davası olduğunu düşünüyoruz.
* Davada yargılanan polislerin tutuklanması yönünde her duruşmada talebimiz oluyor; ama mahkeme heyeti tutuklamaya karar vermiyor.
* Polislerin görevden el çektirilmesine karar verecek İçişleri Bakanlığı da görevden el çektirme emri vermiyor.
Av. Bek, durumu "Bu durum hükümetin 'işkenceye 0 tolerans' söyleminin inandırıcı olmadığına işaret" diye değerlendiriyor. (YS/BB)