* Bu yazı Feminist Politika’nın 22. sayısından alınmıştır. Feminist Politika’nın bu ayki sayısında ayrıca “Göçmenliğin Kadın Hali” ve “Muhafazakarlık” dosyaları kapsamında pek çok yazı bulabilirsiniz.
Patriyarka ve kapitalizm iki ayrı sistemdir ve kapitalizm patriyarkanın olanaklarını da kullanarak daha hızlı yükselmiştir. Bu iki sistem birçok konuda çatışmakla birlikte çıkarları söz konusu olduğunda ittifak yapmaktan geri durmamışlardır. Kapitalizmin tarihinde kadın işgücüne ihtiyaç duyulduğu dönemlerde kadınların erkek işi olarak kabul edilen birçok işte çalıştırılmış olması kapitalizmin patriyarkayı ihtiyaçlarına göre nasıl şekillendirdiğinin göstergesi olmuştur. II. Dünya Savaşı esnasında erkek işgücünün savaşta olmasından dolayı, kadınları işgücü piyasasına çekmek için yürütülen kampanyalar, bu konudaki ilginç örnekler olduğu gibi, kadın doğası, kadınların erkek işlerini yapamayacağı gibi ön kabullerin de sistem tarafından uydurulduğunu gözler önüne sermektedir.
II. Dünya Savaşı sırasında ABD ve İngiltere'de erkek işgücünün önemli bir bölümü savaşa katılmış olduğundan, kadınlar bu boşluğu doldurmak için göreve çağrılmışlardı. Endüstriyel üretim sorununun asıl nedeninin işgücü eksikliği değil, kadın işgücü eksikliği olduğu ifade edilerek; kadınların bir süreliğine de olsa ücretsiz ev işçisi rollerini bırakıp, işgücü piyasasına girmeleri için yoğun bir kampanya başlatılmıştı.
Patriyarkal sistemin kadınların fiziksel olarak erkek işlerini yapamayacağı görüşüne karşılık, kadınları işgücüne çekmek için erkeksi tavırlara ve hatta erkeksi bir vücuda sahip "Perçinci Rosie" poster tiplemesi yaratılmıştı. II. Dünya Savaşı'nda fabrikalarda çalışan kadın işçileri temsil eden bu figür güzel, güçlü ve kendine güvenen Amerikan kadınını göstermekteydi. Kampanyanın başarılı olabilmesi için bu posterle birlikte, dört erkek tarafından seslendirilen bir şarkı ve dönemin bütün medya araçları da etkin bir biçimde kullanılmıştı.
Yine II. Dünya Savaşı sırasında, İngiltere'de kullanılan "İngiltere'nin kadınları fabrikalara gelin" adlı propaganda afişi de kadınları işgücü piyasasına çekmek için tasarlanmıştı. Kampanyaların amacı, o güne kadar var olan kadın imajını yerle bir ederek, ihtiyaç duyu¬lan yeni role uygun bir imaj yaratmaktı. Toplumsal cinsiyet rolleri kapitalist sistem tarafından baştan kurgulanmış, hatta ters yüz edilmişti. Mevcut erkek egemen ahlâka aykırı sayılabilecek bu kampanyalar, kadınları işgücü piyasasına katmak, üretimin devamlılığını sağlayabilmek için "vatansever, güçlü, kahraman kadınlar, ülkeleri için, savaştaki sevdikleri için" kelimeleri bol bol kullanılarak, başarıyla yürütülmüştü.
İngiltere'de kadınların çalışma haya¬tına katılması için yürütülen kampanyalara, devlet de çeşitli teşvik tedbirleri alarak önemli destek sağlamıştı. Kadınların hangi işlerde kaç saat çalışacağı belirlendiği gibi, evleri için yapacakları alışveriş saatleri dahi düzenlenmişti. Savaş malzemeleri üreten bazı fabrikalarda işverenler, kadınların alışveriş işlerini yapması için bazı elemanlar işe almıştı. Çocukların bakımı için kreş ve yuvalar açılmış, kadın ve çocukların işyerlerinde sağlık olanaklarından yararlanmaları devlet tarafından desteklenmişti. Devlet tarafından işletilen restoranlarda ucuz yemek servisi yapılarak, kadınların ev işi yükü azaltılmıştı. Evli-bekâr, siyah-beyaz, orta sınıf ya da işçi sınıfı, genç-yaşlı bütün Perçinci Rosie'ler kendilerine ve tüm ülkeye, bir erkeğin işini yapabildiklerini ve daha iyisini yapabildiklerini kanıtlamak için savaş malzemeleri üretimi, gemi inşaatı ve uçak montajı gibi ağır işler de dahil olmak üzere her türlü "erkek işi"nde çalışmışlardı.
Sevdiklerini geri getirebilmek umuduyla
Perçinci Rosie kampanyasına destek veren dönemin medyası, özellikle gazeteler, çalışan kadınlar hakkında "Sevdiklerini geri getiriyor olma umuduyla teşvik ediliyorlar. Elbette ki sevdikleri eve döner dönmez çalışmalarına gerek kalmayacak" diyerek; kadınlara eşlerine ya da sevgililerine yardımcı, müşfik, korumacı konumlarını hatırlatmayı ihmal etmemişti. Böylece erkek egemen ideoloji kadınları savaş sonrasında tekrar eve göndereceğinin altım da sürekli olarak çiziyordu.
II. Dünya Savaşı'nın bitmesiyle birlikte, artık kadınlara ihtiyaç kalmadığından Perçinci Rosie'lerin evlerine dönmesi gerekmiş; bu sefer de bu yönde kampanyalar düzenlenmişti. Yeniden kadınların annelik, zevcelik ve tüketicilik rolleri yüceltilmiş, kadınların çalışmalarını kolaylaştırmak için kurulan kreş ve çocuk yuvaları da kapatılmıştı. Perçinci Rosie'lerin yüzde 95'i -savaşın başında planlandığı gibi- zorla işten çıkarılmışta. İşgücü piyasasından ayrılmayı reddeden kadınlarsa 1947 yılından itibaren pembe yakalı hizmet sektörü işçisi Pamela'lara dönüştürülmüşlerdi.
Çocuk-mutfak-kilise
II. Dünya Savaşı'nda ABD ve kısmen İngiltere'de etkin bir şekilde kullanılan Perçinci Rosie benzeri bir kampanya Nazi Almanya’sında kullanılmamıştır. Nazi ideolojisinde kadının toplumsal konumu çocuk-mutfak-kilise olarak belirlenmişti. Evlenenlere vergi indirimleri, faizsiz borçlanma gibi imkânlar sağlanarak evlilikler teşvik edilirken, çok çocuk yapan kadınlara madalyalar takılmış, çocuk paraları verilmişti. Kadınlar ücretli işlerde çalışsalar bile, erkeklerin yapmasının hoş karşılanmadığı işlerde çalıştırılıyorlardı. Nazi ordusu Kızılordu karşısında yenilmeye başladığında, kadın istihdamı ihtiyacı arttığı halde, işe alman 17-45 yaş arası kadınların herhangi bir ailevi sorumluluklarının olmadığını belgelemeleri zorunlu hale getirilmişti. Nazi Almanya’sında kadın işgücünün kullanılmamasının tek nedeni muhafazakârlık değildir; esirlerle erkek işgücü ihtiyacı bedava karşılandığından kadın işgücüne ihtiyaç duyulmamıştır.
AKP ve yeni muhafazakârlık
Kadın erkek eşitliğine inanmadığını her fırsatta dile getiren Başbakan'ın Kadın ve Aile Bakanlığı'ndan kadının adını kaldırması, "Her kürtaj bir Uludere'dir" söylemiyle kürtajı fiilî olarak yasaklaması, en az üç/beş çocuk söylemi (ki bu sadece kutsal aileyi övme değil gelecek¬teki ucuz işgücü ihtiyacını planlama ve pazarı genişletme çabasıdır), boşanmaları zorlaştırmak için alman önlemler, erken evlilikleri teşvik politikaları, kızlı erkekli bir arada yaşayamayacağımız açıklaması gibi muhafazakâr söylemleri, Hitler'i aratmayacak kıvama geldi.
Ancak günümüzde kapitalizmin patriyarkayı şekillendirmesi başka türlü oluyor. Patriyarka ve kapitalizm arasındaki gerilimli noktalar yeni muhafazakâr politikalarla aşılmak isteniyor. Kadınlar bir yandan ev içinde konumlandırılırken, diğer yandan esnek, kısmi zamanlı, ev eksenli çalışma gibi yeni çalışma biçimlerine yönlendiriliyor. Babaya kocaya daha bağımlı hale getirilirken, ev işleri ve çocuk hasta yaşlı bakımı da doğrudan kadınların işi olarak tanımlanıyor. Mevcut muhafazakâr söylemler, ailenin kutsallaştırılması kapitalist sis¬temin işine geliyor. Ucuz işgücü olarak görülen kadının sömürüsü, patriyarka ve kapitalizmin uzlaşması sonucu katmerlenerek artıyor. Yeni muhafazakâr söylemin kadınlar üzerindeki denetim ve karşılıksız emek sömürüsünü arttırmasının yolu heteroseksüel kutsal aileyi yüceltmekten geçiyor.
Sonuç yerine
Değişen koşullar karşısında kapitalist sistem toplumsal yapıyı belirli ölçülerde değiştirebilme gücüne sahiptir. Bahsedilen örnekler göstermektedir ki kadınların işgücü piyasasına ne şekilde katılacağı dönemin ihtiyaçlarına göre sistem tarafından belirlenmektedir. Bugün bir efsaneye dönüşmüş olan Perçinci Rosie kampanyası, kadına yüklenen toplumsal cinsiyet rollerinin tam tersi biçimde, kadınların erkek işi olarak tanımlanan birçok işte erkekler kadar etkin ve başarılı bir biçimde çalışabileceğini kanıtlamıştır. Kadınların çalışması sistem tarafından gerekli önlemler alındığında sorun yaratmamaktadır. Ancak sistemin toplumsal cinsiyet rollerini tamamen altüst etmek gibi bir niyeti olmamış, sadece geçici bir dönem için kadın emeğini etkili bir biçimde kullanmayı amaçlamıştır. Bunun nedeni patriyarkal sistemin direngenliği olduğu gibi kapitalist sistemin kadının karşılıksız emeğinden elde ettiği dolaylı kazanım-dır.
İki ayrı sistem olarak değerlendirdiğimiz patriyarka ve kapitalizmin zaman zaman çatıştığı noktalar olsa da kapitalist sistemin bazen patriyarkayı, bazen de patriyarkanın kapitalizmi şekillendirdiği ve her iki sistemin de kadının karşılıksız emeğinden faydalandığı gerçeğini unutmamamız gerekmektedir. (SK/EKN)
----------------------------------------------------
Perçinci Rosie kampanyasında kullanılan şarkının tam sözleri:
Diğer kızlar popüler bir kokteyl bara takılıp, martinilerini yudumlar, havyarlarını çiğnerken; Onları gerçekten utandıran bir kız var, ROSİE 'dir adı.
Yağmur yağsa da güneş açsa da gün boyu montaj hattının bir parçasıdır Perçinci Rosie, zafer için çalışır, tarih yazar.
Sabotaj olmasın diye tetiktedir, uçak gövdesinde oturan bu küçük narin şey. Bir erkeğin yapacaklarından daha fazlasını yapar, Perçinci Rosie.
Rosie'nin bir erkek arkadaşı var, ismi Charlie, Charlie bir denizci.
Rosie perçin makinesinde fazla mesai yapıp Charlie'yi korur.
Bir üretim ödülü aldığında bir kızın olabildiğince gururlanır.
Kırmızı, beyaz, mavi'de (Amerikan bayrağının renkleri) doğru bir şeyler var, o da Perçinci Rosie'dir.
Rosie B-19'da (ağır bombardıman uçağı) çalışır, herkes bu manzarayı durup yüceltir, petrole ve makina yağına bulansa da Perçinci Rosie asla söylenmez ya da gerilmez. Müttefik silah programı için görevini yapıp ekibini toplar, onlarla takılmayı sever, Perçinci Rosie.
Savaş tahvilleri alır, bu kız gerçekten akıllı, parasını ulusal savunmaya yatırır.
Daha çok tahvil almak ister, meşhur Senatör Jones bu sözleri radyoda haykırır, Berlin bunları duyar, Moskova bunlarla neşelenir, Perçinci Rosie
Kaynakça:
Çıtcı, Erol. "Görsel Kültür Elemanı Olarak 20. yy'da Afişin Toplumsal Süreçlere Etkisi", Yüksek Lisans Tezi, Adana/2009. Ünlütürk Ulutaş, Çağla. "Yoksulluğun Ka¬dınlaşması ve Görünmeyen Emek", Çalışma ve Toplum, 2009/2.
Omay, Umut. "Yedek İşgücü Ordusu Olarak Kadınlar", Çalışma ve Toplum, 2011/3.
Acar Savran, Gülnur. "Bir Kez Daha Patriyarka-Kapitalizm ilişkisi üzerine", Feminist Politika, sayı 18.
Ulusoy, Deniz."Akp'nin Aile Politikaları ve Yeni Muhafazakârlık", http://sosyalistfemi-nistkolektif.org/guencel/aile-disinda-hayat-var/786-kad-nlar-n-uecretli-uecretsiz-emek-k-skac-akp-nin-aile-politikalar-ve-yeni-muhafazakârl-k.html