PEN Norveç, Türkiye'deki Savcılar için İddianame Yazım Kılavuzu yayınladı.
Türkiye İddianame Projesi kapsamında hazırlanan kılavuz için 2020 yılında 12, 2021 yılında 10, 2022 yılında 3 ve 2023 yılında 4 olmak üzere, toplam 29 iddianame Norveç, Avusturya, Britanya, Hollanda, İtalya ve Türkiye’den avukat, yargıç ve hukukçu akademisyenlerce incelendi.
Amaç, “daha az iddianame hazırlanması”
Kılavuzda, “Türkiye’de ifade özgürlüğü ile doğrudan bağlantılı yargılamaların merkezinde, çok sayıda hata ve eksiklikle dolu iddianamelerin yer aldığı” belirtildi:
“Çalışma, masumiyet karinesi, savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı gibi birçok temel hak ve özgürlüğün henüz iddianame yazım aşamasında ihlal edildiği yönünde çok kaygı verici bir tabloya işaret ediyor.
Çalışma ayrıca, savcılara rehberlik etmek ve mesleğin ilkelerini belirlemek amacıyla yayımlanan uluslararası kabul görmüş temel metinlerde belirtilen ilkeler ile iddianameler arasında temel çelişkiler olduğunu da tespit ediyor.”
PEN Norveç, kılavuzun özellikle ifade ve basın özgürlüğü alanında daha az sayıda iddianame kaleme alınmasına hizmet edebilmesini umduklarını açıkladı.
“Şüphelilerle suç arasında bağlantı kurulmuyor”
İncelenen iddianamelerle ilgili, kılavuzda şu değerlendirme yer aldı:
“Sanıkların ifade özgürlüğü hakkı ile ilişkili yargılamalara dayanak olan iddianamelerin ayrıntılı hukuki analizleri, bu iddianamelerin çoğunda iddiaların belirsiz olduğunu ve sunulan kanıtlar ile şüphelilere isnat edilen fiiller arasında hiçbir bağlantı kurulmadığını ortaya koydu.
Dahası, duruşmalarda ileri sürülen tüm argümanlar göz önünde bulundurulduğunda, hukuki uzmanlığı olmayan kişiler dahi herhangi bir suçun işlenmediğini açıkça görebildiklerini ifade ettiler.”
Tavsiyeler
Kılavuzun, “Hak ve özgürlükleri ihlal etmeyen iddianamelerin yazılması için tavsiyeler” bölümündeki öneriler şöyle:
- Bazı iddianamelerde tek bir cümlenin 10 satırdan dahi uzun olabildiği görülmüştür. Cümleler kısa, net ve okunaklı kurulmalıdır.
- Anlatımsal tutarlılık ve anlaşılırlığı güçlendirecek şekilde paragraf kullanımlarına özen gösterilmelidir.
- İddianamelerin, mutlak olarak içerikle uyumlu şekilde ara başlıklara sahip olması önemlidir.
- Deliller iddianame içerisinde kronolojik bir sıralama ile yer almalıdır.
- İsnat edilen fiil yahut delil sadece bir ifadeden ibaret olduğunda (makale, sosyal medya paylaşımı yahut bir beyan) seçici bir alıntılama yerine, içeriğin bağlamının ve bütünlüğünün anlaşılabilmesi için tamamına iddianamede yer verilmelidir.
- İddianame içeriğinde neyin alıntı olduğu, neyin olmadığı net şekilde anlaşılabilmeli ve alıntılara mutlaka kaynak gösterilmelidir.
- HSK’nın atıf yapılan tavsiyelerinde de belirtildiği üzere mutlak olarak hukuki olmayan ifadelerden kaçınılması gerekmektedir.
- Bazı suç tiplerinde kovuşturmaya geçilebilmesi için kesin süreler belirlendiği de gözetilerek, suç tarihi dışında, iddianame düzenleme tarihinin mutlak olarak iddianamede görünür şekilde yer almasına özen gösterilmelidir.
Proje hakkında
Türkiye İddianame Projesi, gazeteciler, sivil toplum aktivistleri, yönetmenler, akademisyenler, avukatlar gibi geniş bir kesimin karşı karşıya kaldığı ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edilip edilmediği sorusuna yol açan iddianamelere odaklanıyor:
“Bilimsel bir hukuki değerlendirme metodolojisine dayanan proje, Türkiye’de savcılarca kaleme alınan ve bir cezai sürecin en temel yapı taşı olan iddianamelerin, Türkiye’de yürürlükte olan Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve başta Türkiye’nin 1953’ten bu yana taraf olduğu ve Türkiye’deki tüm düzenleme ve kararların üstünde yer alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) olmak üzere ilgili diğer uluslararası mevzuatla hukuki açıdan uyumlu olup olmadığını ele almayı amaçlıyor.”
Kılavuzun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)