Fotoğraf: Burcu Karakaş/DW
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
PEN Yazarlar Derneği, bu yılki Duygu Asena Ödülü'nü Emeritus Prof. Dr. Ayşe Buğra’ya verdi.
Dernek, ödülü Buğra’ya verme gerekçesini de şu cümlelerle açıkladı: “Kişiliğine yönelik saldırılar karşısında, “her zamanki sağduyulu, alçak gönüllü duruşunu bozmamış, tepkisini “memleketim için üzüldüm” diye göstererek insanlık, vicdan ve terbiye dersi vermiştir. ”
"Dünya çapında bilginimiz"
PEN Yazarlar Derneği şöyle seslendi:
“PEN Yazarlar Derneği, her yıl iki ödül verir. Bunlardan ilki kadın hareketinin öncülerinden ve en duyarlı kalemlerinden, genç yaşta yitirdiğimiz Sevgili Duygu Asena adına düzenlenen PEN Ödülü, diğeri ise o yılın şiir bildirisini hazırlayacak olan, edebiyatımızı varlığıyla, eserleriyle zenginleştirmiş bir şaire verilen PEN Şiir Ödülü’dür.
“2021 PEN Duygu Asena Ödülü’nü, varlığıyla, çalışmalarıyla, kitaplarıyla, duruşuyla, eğitimci ve bilim insanı kimliğiyle örnek oluşturan Prof. Dr. Ayşe Buğra’ya sevgi ve saygıyla sunuyoruz. Ayşe Buğra Dünya Bilimler Akademisi’nin 2015 Sosyal Bilimler Ödülü’nü kazanmış dünya çapında bir bilginimizdir.
“Üniversite kavramının içinin her geçen gün daha da boşaltıldığı, ülkemiz eğitim sisteminde çağdaş ve evrensel değerlerden uzaklaşıldığı, her alanda olduğu gibi akademik bağımsızlığın da baskı ve tehdit altında olduğu, Cumhuriyet ilkelerinden ödün verildiği, karşı devrim adımlarının uygulanmaya çalışıldığı bir dönemden geçmekteyiz.
"Bu dönemde, dünya bilim camiasında en saygın yeri olan, eserleri dünyanın birçok üniversitesinde kaynak olarak kullanılan Ayşe Buğra yaşadığı tüm güçlüklere, engellere karşın kendini öğrencilerine adamayı, eğitim vermeyi sürdürdü.
"“Adliye koridorlarında uzun sürmüş eziyet sürecinin tanıklığını ve adalet arayışını sürdürürken, haksızlıklara baş eğmemenin de örneğini verdi.
'Terbiye dersi verdi'
"Yine bu dönemde siyasi otoritenin hakaret, iftira ve tehditlerine uğramış, hedef gösterilmiş, aşağılanmaya çalışılmıştır. Kişilik haklarına saldırılmış, hem bir Cumhuriyet Aydını hem de kadın olarak kendisine bedel ödetilmek istendi.
"Ayşe Buğra bu saldırılar, bu hoyratlık karşısında her zamanki sağduyulu, alçak gönüllü duruşunu bozmamış, tepkisini “memleketim için üzüldüm” diye göstererek insanlık, vicdan ve terbiye dersi verdi.
“Biz PEN Yazarlar Derneği olarak Ayşe Buğra’nın üzüntüsüne katılıyor, ancak kadın olmanın, bilim insanı olmanın onurunu, tüm kadınlar için, kadın özgürlüğü için taşıyan ve bunun ülkeyi de, düşünceyi de özgürleştireceğini bilen onun gibi bir Cumhuriyet Kadınımız olduğu için sonsuz bir sevinç duyuyoruz. 2021 PEN Duygu Asena Ödülü’nü kabul ettiği için kendisine teşekkür ediyoruz. "
İlki Çalışlar'a verilmişti
PEN Yazarlar Derneği, 11 yıldır Duygu Asena Ödülü veriyor.
İlki 2007’de İpek Çalışlar'ın "Latife Hanım" adlı çalışmasına verilen PEN Duygu Asena Ödülü'nü, 2008’de iki kitap arasında paylaştırılmıştı: Ayşe Gül Altınay ile Yeşim Arat'ın ortak eseri olan Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet (TÜBİTAK) ve Handan Çağlayan'ın eseri Analar Yoldaşlar Tanrıçalar-Kürt Hareketinde Kadınlar ve Kadın Kimliğinin Oluşumu (İletişim).
2009’da Pınar Selek, 2010’da Nevin Bektaş, 2012’de Büşra Ersanlı ve Ayşe Berktay, 2013’te Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, 2014’te Mücella Yapıcı, 2015’de Latife Tekin ve Gümüşlük Akademisi almıştı. Ödülün 2017’deki sahibi yazar Sevgi Özel, 2018’de İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği(İKKB)’nin Koordinatörü, Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Nazan Moroğlu’na verilmişti. Ödül, 2019'da Cumartesi Anneleri/İnsanları'na ve 2020'de "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu"na verilmişti.
"Sen ileriyi görerek kullandın kalemini"
Gazeteci İpek Çalışlar, 19 Nisan 2016’da bianet’e yazdığı yazıda Asena'ya şöyle seslenmişti:
“Duygu’cum, demokrasi, özgürlük ve kadın-erkek eşitliği için yazdığın her satırın kıymetini bileceğiz. Rol modeli olarak genç kadınlara ve gazetecilere sanırım daha yıllarca sesleneceksin. Çünkü sen ileriyi görerek kullandın kalemini.”
TIKLAYIN – "Duygu Asena Ödülünün Kendisi de Bir Feminist Dayanışma Ürünü"
TIKLAYIN – Duygu Asena Bir Yıldır Yok...
TIKLAYIN – Meslektaşları Duygu Asena'yı Anlattı: Ona İhtiyacımız Olan Zamanlardan Geçiyoruz
TIKLAYIN - Kadının Adı Yok'tan Seçmeler
"Kadınca'yla feminist söylem öne çıktı"
Asena, Kadınca dergisinin ortaya çıkışını bir söyleşisinde şöyle anlatmıştı:
"Ortada feminist bir söylem yoktu. Kadınca'yla birlikte feminist söylem öne çıktı. Yoktu dememin nedeni şu; vardı da duyulmuyordu, çünkü basın yer vermiyordu. Ne Türkiye'deki ne dünyadakine. Kadınca dergisi çıkıp da bu kadar ilgi görene kadar hiçbir yayın, ilgi göstermiyordu.
"Kadınca'nın çıkıp satışların artmasıyla yavaş yavaş bu konular gündeme gelmeye başladı. Onun için bugün feminizm denince akla ben gelirim. Halbuki Şirin Tekeli'ler vardı. Onun yanında nefis bir akademisyen ekip vardı. Ama duyuramıyorlardı seslerini, ben duyurduğum için ben akılda kaldım. Halbuki onlar benden çok daha bilgili bu konuda."
Duygu Asena hakkındaİlk yazısı 1972'de Hürriyet gazetesinde "şirin" imzasıyla yayımlandı. "Kadınca", "Onyedi", "Ev Kadını", "Bella", "Kim", "Negatif" dergilerini yönetti. Milliyet Cumhuriyeti Habertürk ve Vatan gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. İlk kitabı "Kadının Adı Yok" 1988'de müstehcen bulunarak yasaklandı, beraat etti. Atıf Yılmaz kitabı filme çekti. Hep çok satanlar listesine sekiz kitap yazdı, çok sayıda ödül aldı. İstanbul'da doğdu. Ortaöğrenimini Kadıköy Özel Kız Koleji'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Pedagoji mezunu. |
(EMK)