İki yaşında bir çocuk, yaptığı herhangi bir hareketten dolayı 'suçlu' olabilir mi? Ya da beş yaşındaki biri, gittiği 'yuvanın huzurunu bozmak'la itham edilerek tek başına kapı dışarı koyulup, ardından da okuldan uzaklaştırma cezası alabilir mi? Cevap: Evet.
Şanlıurfa'da Esentepe Mahallesi'ndeki kreşte ve Ankara'da Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE)'ye bağlı bir yuvada, eğitimciler ve çocuklarla ilgilenmekle yükümlü olan yetkililer, meydana gelen olaylarda cezayı çocuklara kesti. Veliler şaşkın, hukukçular tepkili.
Biz yapmadık, o yaptı
Şanlıurfa'daki olayda, iki yaşındaki E. A gittiği kreşten, yüzü tanınmayacak halde çıktı. İki çocuk sahibi polis memuru Can ile kuaför Cemile A., küçük kızlarını üç hafta önce Şanlıurfa'nın Esentepe Mahallesi'ndeki özel bir kreşe kaydettirmişti.
urfahaber.net'te yer alan habere göre geçtiğimiz Cuma günü kreş yetkilileri Cemile A.'yı arayarak bir sorun olduğunu, hemen gelmesi gerektiğini söylediler. Kreşe gelen çift, bebeğin durumunu görünce şoka girdi. E. A'nın yüzünde kan, darp ve ısırık izleri vardı. Acilen hastaneye kaldırılan bebeğin nasıl bu hale geldiği hakkında aileye yapılan açıklama ilginç: "Uyku saatinde, iki yaşındaki bir erkek çocuk tarafından E.'nin yüzü ısırıldı ve tırmalandı." Hemen hastaneye götürülen küçük kızın yüzünde oluşan tahribatın giderilmesi için tedavisine devam ediliyor. Bebeğin altı ay boyunca güneş ışığıyla temas etmesi yasak, bu süre sonunda düzelme olmazsa, bebeğe plastik cerrahi uygulanması gerekecek.
Sorumlu eğitmen sosyal güvencesiz
Olay sonrasında, kızına bakmak için işlettiği kuaförü kapatan Cemile A., kreşte iki-üç yaş grubu çocuklardan sorumlu olan ve olayda ihmali bulunduğu iddia edilen A. isimli eğitmenin okul tarafından sosyal güvencesiz olarak çalıştırıldığını söyledi.
Aile, savcılığa giderek olayda ihmali bulunduğu gerekçesiyle kreş yetkililerinden şikâyetçi oldu. Kreş yöneticileri ise, olay yargıya intikal ettiğinden açıklama yapmak istemediklerini söylüyor.
Bir vaka da Ankara'da
Ankara'da MKE Sosyal İşler Daire Başkanlığı kurumunun yuvasında eğitim gören, beş yaşındaki Y.G'ye Mayıs ayında, bir ay yuvadan uzaklaştırma cezası verilmişti. Yuva yönetimi çocuğun, "yaramazlık yaptığı, başka çocukları rahatsız ettiği ve bir çocuğu yastıkla boğmaya kalktığı"nı iddia etmişti.
Aile, çocuklarının üç yaşından beri aynı yuvaya gittiğini, Mart ayında Y.G'yi yuvanın kapısı önünde tek başına ağlarken bulduklarını söylemişti. Y.G'nin, "Öğretmen bana ceza verdi, yüzümü duvara sürttü" dediğini öne süren aile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yöneticiler hakkında, "Kasten yaralama, görevi kötüye kullanma, eğitim ve öğretimin engellenmesi" gerekçesiyle şikâyet dilekçesi vermişti.
Yuva: "Çocuk, diğer arkadaşlarına zarar vermeye başlamıştır"
İddialar şöyleydi: "11 Mart 2011 tarihinde, çocuğumuzu almaya giden dede Halil G., çocuğu yuvanın kapısının önünde ağlar bir halde, hem de yalnız başına bulmuştur. Kendisine ne olduğunu sorduğunda ise, öğretmenin kendisine ceza verdiğini, yüzünü duvara sürttüğünü söylemiştir. Çocuğun neden bu halde bırakıldığını kimse açıklamaya bile tenezzül etmemiştir."
Yuvadan yapılan açıklamada ise, çocuğun arkadaşları için tehlike oluşturduğu öne sürülüyordu: "Burası çok iddialı bir yuvadır. Sürekli denetimler yapılır. Çocuğumuz diğer arkadaşlarına zarar vermeye başlamıştır. Başka bir çocuğu yastıkla boğmaya çalışmıştır. Burada eğitim gören 70 çocuk var. Aileler imza toplayıp çocuğun uzaklaştırılmasını talep etti."
"Yapılan çocuk haklarına aykırı"
Bianet'e konuşan İstanbul Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Kurucusu Avukat Aynur Tuncel: "Çocukların bu şekilde suçlanması ve uzaklaştırma gibi bir cezaya çarptırılması Çocuk Hakları'na aykırı. Çocuk, zarar veriyor dahi olsa, eğitimcinin görevi çocuğa olumlu destek olmak, gerekiyorsa sosyal inceleme raporu tutmak, aileyi psikolojik yardım almaya yönlendirmektir. Yapılan, anayasal güvenceye sahip eğitim hakkına ve çocuk haklarına aykırı." dedi. (IC/ŞA)
* Teşhir etmeyi doğru bulmadığımız için E.A ve Y.G'nin fotoğraflarını kullanmıyoruz.