Fotoğraf - Anadolu Ajansı
Köyde yaşam daha kolay ve güzel derler şehirdekiler. Her şeyin en doğalını ve sağlıklısını yerken, şehrin koşuşturmacasını da bir kenara bırakırsın.
Ben de tam olarak bunun için haftasonu tatilini fırsat bilerek gittim memleketime. Her ne kadar artık bir ilçe olsa da müstakil yaşamın izlerini taşıyan bir yer Kocaeli'nin Kartepe ilçesi. Dış mahallelere doğru gittikçe hayvancılık ve tarımla uğraşan insanlar hala var.
Evde zaman geçirdiğim saatlerin birinde annem süt almamı istedi. Akşam saatlerine doğru komşumuz olan ve hayvancılıkla uğraşan bir ailenin yanına gittim. Yeni sağılmış süt alacaktım. Kapıyı çaldığımda Yusuf amca karşıladı beni. Elimdeki bidonu göstererek süt almak istediğimi söyledim.
Kızına bidona süt doldurmasını söyledikten sonra yanıma geldi Yusuf amca. Okuldan, işten bahsederken gazetecilik yaptığımı söyledim ona. Ayaküstü sohbet ettiğim birkaç dakikada Yusuf amca, son aylarda arka arkaya gelen zamlardan şikayet etmeye başladı:
"Saman bile alamaz hale geldim"
"Geçen sene 230 lira ödediğim elektriğe bu sene 450 lira ödemeye başladım. Bu ay 180 lira su faturası ödedim. 22 liraya aldığım kepeğe artık 45 lira ödüyorum. Yem fiyatları aldı başını gitti. Saman bile alamaz hale geldim artık. 60 kuruşa saman mı olur?
"14 tane küçükbaş hayvanım var. Onlara bakacağım diye evime bakamaz oldum. Bu yaştan sonra artık yapamıyorum. Yavaş yavaş bırakacağım."
Eve yürüdüğüm birkaç dakika içerisinde Türkiye'de tarım ve hayvancılığın nasıl bu hale geldiğini sorguladım kendimce. Tek geçim kaynağı sattığı süt olan bir aile, nasıl oldu da kazandığı parayla geçinemez olmuştu?
Eve geldiğimde bilgisayarımı açtım ve istatistiklere bakmaya başladım. Ulusal Süt Konseyi'nin TÜİK'ten yararlanarak yayınladığı istatistiklere ulaştım ve istatistikler bu ayaküstü sohbet ettiğim kişiyi doğrular nitelikte çıktı.
Maliyetlerdeki artış
Kayıtların tutulmaya başlandığı 2013 Haziran'dan 2018 Haziran'a kadar bir litrelik çiğ süt üretim maliyetinde sadece 39 kuruşluk bir artış söz konusu.
Bu rakamlar doğruysa Yusuf amca yanılıyor olmalıydı. Ama sözüne başlarken yıllardır iktidar partisine oy verdiğini söylemişti. Yani "kriz miriz yok" söylemine inanabilirdi kolayca. Ama kriz tabanda daha derin bir etki yaratıyor.
5 yılda meydana gelen 39 kuruşluk maliyet artışına karşılık Ulusal Süt Konseyi yıl içerisinde çiğ süte üç kere zam kararı aldı. Ancak yüksek enflasyon ve dövizle yapılan ithalat karşısında hayvancılıkla geçinen köylüyü kurtarmaya yetmiyor bu artışlar.
2017'de 1,40 lira olan çiğ süt artık 1,70 liradan satılıyor. Bu da yüzde 22'lik bir artış demek. Ama 2017 yılında 30 kuruş olan samanın kilogram fiyatı 2018 yılında 52 kuruşa yükseldi. Yüzde 73'lük bir artış söz konusu. 2017 yılında 55 lira olan çuval yemin fiyatı ise 2018 yılında 90 liraya yükseldi. Yani yüzde 64'lük bir artış.
*Yıllara göre çiğ süt fiyatı
Hayvancılık yapan kişi sayısı 209 bin kişi azaldı
Eskiden dört hayvan bir ailenin geçimini sağlayabiliyorken artık sağlayamaz duruma geldi. Hayvan sayısına bağlı işletme ölçeğine baktığımızda bu durumu daha net anlayabiliyoruz.
Dokuz hayvana kadar olan küçük işletmelerde ya da üreticilerde 2011 yılından 2016'ya kadar yüzde 47'ye yakın bir kayıp söz konusu. Genele baktığımızda ise işletme sayısında yüzde 15'lik bir düşüş var.
2011 yılında 1 milyon 369 bin 871 olan işletme sayısı 2016 yılında 1 milyon 160 bin 371'e kadar düşmüş. Yani 209 bin 500 kişi artık hayvancılık yapmıyor.
*Yıllara göre işletme sayısı
Süt ve süt ürünü ithalatı artıyor
Bu yılın ilk sekiz ayında 212 milyon dolarlık ihracat karşılık 70 milyon dolarlık ithalat iyi bir rakam gibi gözükebilir. Fakat önceki yılın aynı dönemine göre ihracatta yüzde 10'a yakın bir kayıp, ithalatta ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 67'lik bir artış söz konusu.
*İthalat - İhracat dengesi
En çok ithal edilen ürün ise 42 milyon dolar ile ithal edilen ürünler içerisinde neredeyse yüzde 60'lık yer kaplayan tereyağı.
Dışa bağımlılık oranı yüksek
Tübitak'ın akademik yayın dergisi DergiPark'a göre ise hayvancılık ürünlerinde ithalata bağımlılık oranı yüzde 16, hayvan yemi sektöründe ise yüzde 31.
Pahalı yem ve geçim kaygısı nedeniyle artık hayvancılık yapmak istemeyen köylüler yavaş yavaş hayvanlarını elden çıkartıyor. Sözün özü belki de köyüme bir sonraki gidişimde bir koşu gidip yeni sağılmış üt alabileceğim bir komşumuz olmayacak. Şişelenmiş pastorize süt için bakkala yollanacağım. (HA)