Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu ile Yunanistan Sinema Merkezi'nin (EKK) işbirliği ve Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nin katkılarıyla düzenlenen "Yunanistan Sinema Günleri"nin İstanbul gösterimleri, bugün saat 19.30'da Emek Sineması'nda yapılacak açılış galasıyla başlıyor.
Gecede, Yunanistan İstanbul Başkonsolosluğu'nun vereceği resepsiyondan sonra yönetmen Tonia Marketaki'nin "Kristal Geceler" adlı filmi gösterilecek.
13 film gösterilecek
3-8 Mayıs tarihlerini kapsayan "Yunanistan Sinema Günleri" boyunca, Yunan sinemasının 1960'lardan bugüne uzanan önemli örnekleri, sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.
Festival süresince 13 film gösterime girecek. Emek Sineması'nda her gün "12.00, 15.00, 18.30 ve 21.30" saatlerinde yapılacak gösterimlerin biletleri ise, tam bilet için 6 milyon, öğrenciler için 4 milyon lira.
İstanbul'da gösterilecek 13 filmin bir kısmı, Yunanistan Büyükelçiliği ve Ankara Sinema Derneği'nin işbirliğiyle Ankara Megapol Sineması'nda da izlenebilecek.
16-19 Mayıs tarihleri arasında yapılacak gösterimlerde, Pazarları Asla, Zorba, Taş Yıllar, Sonsuzluk ve Bir Gün, Kardan 16-19 Mayıs tarihleri arasında Gelenler(Kardan) ve Zor Ayrılıklar: Babam", Ankaralı seyircilerle buluşacak filmlerden bazıları.
"Beyaz Perdede Türk Yunan İlişkileri: Ebedi Dostluğa Doğru"
Yunanistan Sinema Günleri' kapsamında 6 Mayıs Salı günü Beyaz Perdede Türk Yunan İlişkileri: Ebedi Dostluğa Doğru" konulu bir panel düzenlenecek.
Borusan Kültür ve Sanat Merkezi Etkinlik Salonu'nda saat 15.00-18.00 arasında yapılacak paneli, yönetmen ve sinema eleştirmeni Tunca Arslan yönetecek.
Panele Yunanistan'dan, yapımcı ve yönetmen Nikos Kanakis, Yunanistan Bağımsız Film Yapımcıları Derneği Başkanı ve yapımcı Despina Mouzaki, Yunanistan Sinema Derneği Seçici Kurul Üyesi ve sinema eleştirmeni Babis Kolonias, Türkiye'den ise Cumhuriyet Gazetesi Sinema Yazarı Aslı Selçuk, yapımcı ve yönetmen Biket İlhan, yönetmen ve eleştirmen Necati Sönmez katılacak.
Yunan Sineması'nın seçkin örnekleri
Pazar Günü Asla
Akademi Ödülleri'ndeki başarısının yanı sıra Cannes Film Festivali'nden En İyi Kadın Oyuncu" dalında ödülle dönen "Pazar Günü Asla", siyah beyaz bir romantik komedi.
Yönetmen Jules Dassin'in çoktan klasik olmuş bu filminde, hayat kadınını, yönetmenin "gözde" oyuncusu Melina Mercouri canlandırıyor. Dassin'in de rol aldığı filmde, "En İyi Şarkı" dalında Akademi Ödülü kazanan Manos Hadjidakis'in neşeli müzikleri de seyircinin karşısına çıkıyor. Film, bütün hafta çalışıp pazar günü dinlenen bir hayat kadınını konu alıyor:
Melina Mercouri, incelikten yoksun bir fahişedir. Antik Yunan ile günümüz Yunanistan'ı arasındaki bağları bulmaya çalışan Amerikalı bir turist, Melina' yı bir hanımefendiye dönüştürmeye çalışır, ve sonunda "eğitmeyi" başarır...
(Pazar 21.30, Pazartesi 12.00)
Genç Afroditler
Yine siyah-beyaz bir yapım olan Genç Afroditler, Defne ve Kloe'nin mitolojik efsanesine dayanıyor. Yönetmen Nikos Koundouros'un, Berlin'de "En İyi Yönetmen" dalında "Gümüş Ayı" ödülü alan filmi, 1967 yılında Sinematek'de gösterildiğinde, içerdiği saf erotizm nedeniyle geniş yankılar uyandırmıştı.
M.Ö. 200 yıllarında Yunanistan'da geçen film, bir grup çobanın, bütün erkeklerin balığa gitmek için terk ettikleri küçük bir köye gitmelerini konu alıyor. Filmde, köye gelen iki gencin, yaşadıkları seksüel uyanışlarının hikayesi anlatılıyor.
(Pazartesi saat 15.00)
Zorba
Michael Cacoyannis' in Anthony Quinn'li klasiği Zorba, Türk seyircisinin yakından tanıdığı bir film. "En İyi Fotoğraf, En İyi İkinci Kadın Oyuncu ve En İyi Dekor" dallarında Akademi Ödülü alan Zorba, Yunanlı yazar Kazancakis'in aynı isimli romanından uyarlama:
Basil, 30 yaşlarında Londra'da Buda'nın biyografisini yazmaya çalışan bir yazardır. Londra'nın şehir ortamını, Buda gibi sakin bir filozof hakkında bir yazı yazmak için fazlasıyla karışık bulan Basil, Girit Adası'na gitmeye karar verir ve yolda Alexis Zorba ile tanışır. Birlikte geçirdikleri zaman sonucunda utangaç ve içine kapanık Basil, yavaş yavaş kendisinin tam tersi özelliklere sahip olan Zorba'ya benzemeye başlar...
(Cumartesi saat 15.00, Salı saat 21.30)
Taş Yıllar
Türkiye'de daha önce de gösterilen Pantelis Voulgaris imzalı Taş Yıllar, 1960'lı yıllarda Yunan İç Savaşı sırasında geçen âşk ve bağlılık hikâyesi anlatıyor:
18 yaşındaki Eleni ve 22 yaşındaki Babis 1954 senesinde karşılaşır ve birbirlerine aşık olurlar. Kısa bir süre sonra Babis, yaşa dışı politik eylemlere katılmaktan dolayı yakalanarak yıllarca hapis cezasına çarptırılır. Babis gibi aynı suçtan aranan Eleni ise, Atina'ya kaçar ve 1966'ya kadar orada saklanır...Çift, aşklarının tadını ancak yıllar sonra çıkarabilecektir...
(Pazartesi saat 18.30, Çarşamba saat 18.30)
Fotoğraf
Nicos Papatakis'in Fotoğraf'ının konusu, 1970'lerin başında Yunanistan'daki diktatörlükten kaçmak için bir fotoğrafla birlikte Paris'e sürüklenen ve öyküsü yine bir fotoğrafla şekillenen İlias Apostolou adındaki genç bir adam üzerine kurulu...
(Pazar saat 15.00, Pazartesi saat 21.30)
Yaraladığımız Ağaç
1986 yılı tarihli Yaraladığımız Ağaç, mizah yüklü ve şiirsel bir çocukluk dönemi filmi. Dimos Avdeliodis'in bu filmi, 1960'lardarın Xios'unda geçiyor:
Yaz tatili öncesinde arkadaşlıkları talihsiz bir şekilde bozulan iki geç çocuk, yazın ortalarında yeniden karşılaşır ve unutulmaz bir yaz geçirirler. Fakat onlar farkına bile varmadan sonbahar gelir...
(Cumartesi saat 18.30, Perşembe saat 12.00)
Kristal Geceler
Adını, Nazilerin Viyana'da 1938'de başlattıkları ilk saldırılara verilen "Kristal Geceler" adlı olaydan alan film, dönemin politik çerçevesinin üzerine yapılanan bir âşk öyküsü:
Yunanlı bir subay ile evli olan Alman bir kadın, buz taşımakla görevli genç bir Musevi'ye aşık olur. Hayatının aşkını kazanabilmek uğruna ölen kadın, tekrar hayata gelir. Kadının iki hayatı arasında, etrafındaki dünya evrim geçirir...
(Cuma saat 20.30, Çarşamba saat 12.00, Perşembe saat 21.30)
Kardan
1993 yapımı Kardan, "anavatana" göçmek üzere Arnavutluk'tan çıkan, ancak orada da "yabancı" yerine konulduklarını fark eden, Yunan kökenli üç adamın yolculuğunu konu alıyor...
(Cumartesi saat 12.00, Çarşamba saat 15.00)
Şehrin Ucundan
Yine bir "yabancı" olma durumunu konu alın filmde, Atina'nın yoksul bir bölgesinde yaşayan ve "kanı kaynayan" Kazak gençler çıkıyor karşımıza.
"Dolaşmak, gece kulüplerinde boy göstermek, genel evleri ve sokakları kolaçan etmek, önemsiz hırsızlıklar yapmak ve Omonia Meydanı'nda yalvarmak" Atina'nın fakir bir mahallesi olan Medini'de yaşayan bu gençlerin gündelik hayatlarının özetidir...
(Pazar saat 12.00, Salı saat 18.30)
Bir Asır ve Bir Gün
Türkiye'de Sonsuzluk ve Bir Gün adıyla gösterime giren 1998 yapımı filmde, yönetmen Theo Angelopoulos, geçmişle hesaplaşma, yolculuk gibi temaları kullanmış.
Yağmurlu bir Selanik sabahı, ölümcül bir hastalığa yakalanmış olun ünlü yazar Alexsander, tüm hayatı boyunca yaşamış olduğu deniz kenarındaki evinden taşınmak üzeredir. Tam bu sırada, uzun zaman önce kaybettiği karısı Anna'nın bir mektubunu bulur. Mektup, 30 yıl öncesinde yaşanmış bir yazı anlatmaktadır...
(Cumartesi saat 21.30, Perşembe saat 18.30)
Zor Vedalar Babam
22. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde de izleyiciyle buluşan film, babasının ölümüyle kendince başa çıkmaya çalışan 10 yaşındaki bir çocuğun öyküsünü anlatıyor..
60'lı yılların sonlarına doğru Atina'da yaşamakta olan 10 yaşındaki Elias, babasını kaybeder. Ailenin bütün fertleri, bu üzücü durum karşısında kendilerine göre bir teselli yolu bularak hayatlarına devam etmeye çalışırlar. Küçük Elias hariç...
(Pazar saat 18.30, Çarşamba saat 21.30)
Toprak Kırmızıya Boyandı
"Yabancı Dilde En İyi Film" dalında Oscar adaylığı bulunan Toprak Kırmızıya Boyandı, 1965 yapımı bir film. "1960 yılı sonrası Yunanistan'ın karışık ve gergin siyasi ortamını" baz alan film, bir toprak ağasının iki oğlunun aynı kadına âşık olmasıyla gelişen "melodramatik" olayları işliyor.
(Salı saat 12.00, Perşembe saat 15.00)
Gülmeyen Taş
2000 yılı yapımı Gülmeyen Taş, Yunanistan'ın zengin bir antik mirasa sahip olan küçük endüstri kasabası Eleusis' i konu alan bir belgesel.(GE/NK)
(Salı saat15.00)
Bilgi için: (Ankara Sinema Derneği: 0312 466 34 84)