Her gün İstiklal'den geçen kaç kişi Aya Triada Kilisesi'ne girmiştir? Oysa İstiklal'e girmeden görkemli ihtişamıyla o çarpar ilk gözümüze ama gidip de bir bakmayı akıl edemeyiz.
Bir gün Aya Triada Rum Ortodoks Kilisesi'ne gezerseniz kubbesine dikkat edin. Bu kubbe kilisenin 1856 Tanzimat'tan sonra inşa edildiğinin bir göstergesi. Çünkü Tanzimat'tan önce gayrimüslimlerin ibadethanelerine kubbe konması yasaktı; fazla göze batmamaları isteniyordu. Bu hak sadece Müslümanlara aitti.
Rum Cemaat Vakıflarını Destekleme Derneği (RUMVADER) "Azınlık vatandaşları = Eşit vatandaşlar" başlıklı projesi kapsamında gazetecilere bir gezi düzenledi.
Aya Triada
Aya Triada Kilisesi'nde buluşup RUMVADER'den rehberimiz Katharina Proku eşliğinde Ekümenik Patrikhane, Meryem Ana Kilisesi, Fener Rum Kız Lisesi, Özel Fener Rum Lisesi (Kırmızı Okul) ve Edirnekapı Kilisesi'ni gezmek üzere yola çıktık.
Taksim'den Fener'e kadar bile birçok Rum Kilisesinin önünden geçtik. Rum toplumunun nüfusu 2 bin kalsa da İstanbul'un birçok noktasında tarihinden izler taşıyor.
İstanbul'da tam 63 Rum Ortodoks Kilisesi var. Ancak hiçbiri 1832 öncesindeki halini korumuyor. Yunanistan'ın 1821'de Osmanlı imparatorluğundan bağımsızlaşmasıyla sonuçlanan isyanın sorumlusu olarak görülen Rumlara yönelen şiddet tüm Rum kiliselerinin harap edilmesine neden oluyor. 1832'de iyileşen ilişkiler sayesinde kiliseler restore ediliyor.
Patrikhane'nin yolculukları
Bu şiddet dalgasından adını aldığı semtte yer alan Fener'deki Ekümenik Patrikhane de nasibini almış. O dönem Rumların yoğun olarak yaşadığı Fener'deki patrikhanenin şu anki binası 1600'lerde inşa edilmiş de olsa hikayesi çok daha gerilere dayanıyor.
Eskiden Aya İrini Kilisesi'nde yer alan patrikhane Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u almasından sonra 12 Havariler Kilisesine yerleşir ancak buraya Fatih Camii inşa edileceği için terk etmek durumunda kalır. Sonra Pammakaristos Manastırı'na yerleşir ancak oranın yerine de Fethiye Camii yapılır. Kiliseler arasında dolaştıktan sonra Fener'deki Aya Yorgi Kilisesi'ne gelir.
Patrikhane Kore'den Meksika'ya kendisine bağlı 53 metropolit ve 9 milyonluk cemaati düşünülürse oldukça mütevazi bir yapı.
Vaftiz yağları burada kaynıyor
1821'de yağmalama dalgasından sadece kiliseler etkilenmiyor; Patrik III. Partenios sorumlu tutularak idam ediliyor. Hem de patrikhanenin girişindeki siyah kapı önünde. O yüzden o gün bugündür "Kin kapısı" denen bu siyah kapının açılmadığı rivayet ediliyor.
Ortodoksluğun merkezi Patrikhane'nin çok bilinmeyen özelliklerinden biri de vaftiz edilirken kullanılan kutsal yağın burada üretilmesi.
Yani tüm dünyadaki Ortodoksların vaftiz yağı her 10 yılda bir törenle Patrikhane'de üretilip dağıtılıyor. 54 seanstan oluşan bu özel yağ paskalyadan önce kazanlarda üç gün kaynatılıyor; ardından Patrik kutsuyor.
Yoakimion Kız Lisesi
Patrikhaneden sonra ikinci durağımız Yoakimion Kız Rum Lisesi. Zaten toplamda altı okulu olan Rum toplumunun en önemli sorunlardan biri de okula gidecek öğrencisinin kalmaması.
İşte sınıfları bomboş bu lise de de 1987'den beri öğrencisi olmadığı için kullanılmıyor. Hatta eskimiş pencerelerinin her birini eski öğrencileri yenilemiş.
Şimdilerde tıpkı Galata Rum Okulu gibi kültür sanat etkinliklerine mekan sahipliği yapıyor. Yunanistanlı sanatçı Kalliopi Lemos'un erkek şiddetini anlattığı 13. İstanbul Bienali paralel etkinliği ''Ben Benim, Dünyalar arasında ve gölgeler arasında'' sergisi haziran sonuna kadar her cumartesi açık.
Kırmızı Okul
Yoakimion Kız Lisesi'nin yanı başındaki kırmızı görkemli binasıyla Özel Fener Rum Lisesi ise 52 öğrencisiyle direniyor.
İstanbul'un Osmanlı'ya geçmesinden sonra kurulan okulun sıraları 1963'te 17 bin Yunanistan uyrukluların sınırdışı edilmesi ve 1975-1976'da Türkiye'nin Kıbrıs müdahalesi sonrasında 60-70 bin kişinin İstanbul'u terk ederek Yunanistan'a gitmesiyle boşalmaya başlıyor.
Oysa okulun mezunları Osmanlı döneminde Dışişleri kadrolarında önemli görevler üstleniyordu.
Okula kaydolmak için Türk Vatandaşı, Rum ve Ortodoks olmak gerekiyor. Bu yüzden mesela Yunanistan'dan gelen öğrenciler okuyamıyor. Bunun değişmesi en büyük talepleri. Bunun yanında öğrencilerinden ücret almamasına rağmen "özel okul" statüsünde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Rum okulları devletten yardım almıyor. Bu da maddi sıkıntı yaratıyor.
Meryem Ana Kilisesi
Okuldan çıkıp yine Fener'deki Bizans'tan günümüze kalan ve hala kullanılan Meryem Ana Kilisesi'ni gezdikten sonra Edirnekapı'ya varıyoruz.
Edirnekapı Kilisesi
Edirnekapı Kilisesi de Patrikhane gibi Mihramah Sultan Camii yapılırken kendi yerini ona vermek zorunda bırakılmış. Camii en tepede olmalı gerekçesiyle ikisi yer değiştirmiş.
Şimdi Edirnekapı Kilisesi'nin etrafındaki okul ve evler çevrede artık Rum nüfus kalmadığı için devlet tarafından mazbut addedilerek 1974'ten sonra Hazine'ye devredilmiş. .
Azınlıkların en büyük sorunlarından biri olan malların iadesinde görece bir ilerleme sağlansa da hala sorunlar devam ediyor. Şu anda Rumlara ait bunun gibi yaklaşık 20 mazbut mal var. Kaderlerine terk edilen bu malların ne olacağu henüz belli değil. (NV)