Maden Mühendisleri Odası, Zonguldak'ta ikisi maden mühendisi, toplam 30 emekçinin hayatını kaybettiği kömür madeni patlamasıyla ilgili ilk incelemelerinin sonucunu açıkladı. Oda bilirkişi incelemesinin tamamlanmadığını, kazanın nedenlerinin henüz netlik kazanmadığını vurguladı; ancak eksiklikleri de sıraladı.
Oda'nın saptama ve bulguları şöyle.
Kaza, Karadon Yeni Kuyu 540 metre derinlikteki hazırlık galerisinde meydana gelmiştir.
Söz konusu galerinin sürülmesi (açılması), alt işveren (yüklenici firma) tarafından yürütülmektedir.
Üç vardiya çalışılan işyerinde kaza anında 30 kişi çalışmaktadır. Kaza, 08:00-16:00 vardiyasında saat 13:27 civarında meydana gelmiştir.
Kaza, grizu (metan gazı + hava karışımı) patlaması nedeniyle oluşmuştur. Grizunun patlaması ile oluşan yüksek sıcaklık, karbon monoksit (CO) gazı ve darbe etkisi ölümlere neden olmuştur.
Galeri ilerlemeleri delme-patlatma yöntemiyle (patlayıcı madde kullanılarak) gerçekleştirilmektedir.
Ana havalandırma emici yöntemle yapılmakta, bağlantı galerilerinin havalandırılması ise üfleyici pervanelerle gerçekleştirilmektedir.
"Grizunun yükseldiği görüldü"
Patlamadan önce çalışma ortamındaki grizunun yükseldiği tespit edilmiştir.
Ocakta çalışan işçiler genellikle çevre köylerden sağlanmakta, sendikasız ve düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır.
Patlamanın şiddetiyle Karadon Yeni Kuyu'nun vinç sistemi tahrip olmuş ve kafes kullanılamaz duruma gelmiştir. Bu nedenle ilk kurtarma çalışmaları Gelik'te bulunan 75. Yıl Cumhuriyet Kuyusundan sürdürülmüş, aynı zamanda Karadon Yeni Kuyuda da çalışmalar "kurtarma vinci"yle devam ettirilmiştir.
"Gaz maskeleri yoktu"
Çalışan işçilerde gaz maskesinin bulunmadığı saptanmıştır.
Kurtarma çalışmalarında başlangıçta organizasyon karmaşası yaşanmış olmakla birlikte, Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) tahlisiye ekiplerindeki maden mühendislerinin ve işçilerin özveriyle çalıştıkları gözlenmiştir.
"Erken uyarı sistemi olmadıkça gaz izleme işlevsiz"
Gaz izleme sistemi bulunmasına rağmen bu sistemin erken uyarı sistemi ile desteklenmediği sürece işlevsel olamayacağı anlaşılmıştır.
"Denetim yetersiz"
Kurum ve ilgili bakanlıklar tarafından yapılması gereken denetimlerin yeterli olmadığı gözlemlenmiştir.
"Taşeron kazalara kapı aralıyor"
Yoğun birikim ve deneyime sahip olan kurum ve kuruluşlar yerine üretimin, teknik ve alt yapı olarak yetersiz, deneyim ve uzmanlaşmanın olmadığı kişi ve şirketlere bırakılması, ek olarak kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş kazalarının artmasına neden olmaktadır.
"Kurum yöneticileri liyakata göre seçilmiyor"
Kamu kuruluşlarında özellikle son dönemde yönetici kademelerine yapılan atamalarda; bilgi, beceri ve liyakat aranmasından vazgeçilmiştir. Artık, atamalarda geçerli olan ölçüt, sadece "cemaatten olmak, kendileri gibi düşünmek ya da kendilerinden olmak"tır. Bu şekilde, yetersiz kişilerin uzmanlık gerektiren makamlara getirilmesinin önü açılmış, kurumlardaki yozlaşma hızlandırılmıştır. (TK)