Partiler İçin Kadın "Seçmen" Değil, Seçmene Götüren "Araç"

İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilimler Fakültesi'nden Yard. Doç. Ayten Alkan'a göre yerel seçimler yaklaşırken kadınlar partiler arası seçim yarışında araç olarak kullanılıyor.

CHP'nin çarşaflı kadınlara parti rozeti takması, ardından kuran kursları açacağını açıklamasıyla başlayan tartışmalar, CHP'yi "dini siyasete alet etmekle" suçlayan AKP'nin Tunceli'de halka vailikik eliyle bedava beyaz eşya dağıtmasıyla alevlendi.

Yerel yönetim ve cinsiyet üzerine çalışan Alkan "CHP açılımları" üzerine "analitik değerlendirme yapmak zor; seçim öncesi popülizmin dibe vurması olarak yorumlanabilir" diyor. Alkan, CHP'nin "hiç düşünmeden kadını popülizmin vitrini" olarak kullandığı kanısında.

"Eğitim almaları ya da  karar alma mekanizmalarında yer almaları engellenen başörtülü kadınların çıkarları söz konusuyken keskin bir şekilde karşı tavır alan bir partinin şimdi aynı kadınlara rozet takarak yaklaşması kadınları vitrin, makyaj olarak kullandığı anlamına geliyor. Politik arenada kadın çıkarları söz konusu olduğunda değil de popülizm yaparken kampanya makyajı olsun diye o kadınlar sahneye çağrılıyor."

"Mahallelere 'kadın'larla girme çabası"  

Akademisyen Alkan bedava beyaz eşya dağıtılmasının ardında da aynı şekilde kadının "araçsallaştırılmasının" yattığını savundu.

"Yardımın her türlüsünde ailenin kadın üyeleri seçmen ya da yurttaş olarak görülmüyor. Kadın yerel yönetimlerin ve siyasi partilerin yoksulluk üzerinden mahalleye uzanan köprüleri olarak görülüyor. Bu yardımların muhatabının erkekler olmadığı çok açık."

Alkan'a göre bu durum cinsiyet rolleriyle de çok ilgili. Yerleşik algıya göre ailede daha az önemli olan ya da onuru kırılabilir olanlar kadınlar.  Siyasi partiler ve yerel yönetimler neresinden baklıırsa, kadınları seçmen değil seçmene uzanan araç olarak görüyor. (EZÖ)