Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, tutuklu avukatlar Taylan Tanay’dan zorla parmak izi, Selçuk Kozağaçlı’dan da zorla tükürük örneği alınmasını bianet’e değerlendirdi.
Altıparmak, polislerin Tanay’a “Yıllardır işkence yapmıyoruz, elektrik yok, su yok” demesini de eleştirdi:
“Ne yapıldı, kim yaptı, nerede yapıldı… Bunun soruşturulması, polisin ifadesinin alınması lazım. Yapılanlar insanlığa karşı suç kapsamındaysa zamanaşımı da işlemez.”
“Dijital deyip mürekkeple alıyorlar”
Altıparmak, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Kanun, gözaltına alındığın parmak izi alınacağını söylüyor. Zaten polisler de Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’na (PVSK) göre aldıklarını söylüyorlar.”
“Parmak izi almak, insan hak ve özgürlüğüne müdahale niteliği taşıyor. Bu müdahale yasaya dayanarak yapılabilir ancak Tanay da daha önce sistemde parmak izinin olduğunu, bir daha alınmasına gerek olmadığını belirtiyor. Polis dijital kayıt sistemine geçtiklerini bu yüzden tekrar parmak izi alacaklarını söylüyorlar ancak yine mürekkeple parmak izi alıyorlar.”
“Ayrıca, bir temel hak ve özgürlüğe yasa müdahale edilmesini mümkün kılıyorsa da bu işlemin mutlaka uygulanacağı anlamına gelmez. Ancak zorunlu hallerde kullanılabileceği anlamına gelir. Eğer mutlaka gerekmiyorsa parmak izi alınmamalı.”
Toplanıyor ama nasıl kullanılacak?
Altıparmak, “kişisel verilerin toplanması” konusunda da şöyle konuştu:
“Türkiye’de kişisel verilerin korunması Anayasa’ya 2010’da girdi, girmese bile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de kişisel verilerin korunması kapsamında bu hakkı tanıyor. Bu verilerin depolanması, kullanılması, paylaşılması ile ilgili çok ciddi sorunlar var. Devlet tüm bu bilgileri topluyor, ama bu verilerin ne şekilde depolanacağı veya imha edileceği yasalarla düzenlenmiyor.”
“Örneğin, tüm özel sağlık kuruluşlarından hastalarına ilişkin bilgileri Sağlık Bakanlığı’na ve ilgili birimlerine bildirme yükümlülüğü getirdiler. Bakanlığın iddiası, sağlık hizmetlerinin bu verilere göre örgütleneceği. Ancak bu sağlık bilgilerinin nasıl kullanılacağına dair hiçbir düzenleme yok.”
“Sağlık ocağına verilen bilgiler, ilaç almaya gittiğimiz eczaneden bile görülebiliyor. Ya da hastaneye verilen bilgiler şirketlere gönderilebiliyor. Parmak izi çok daha hassas bir bilgi.”
Hakim kararı var, kime şikayet edeceğiz?
“Kişisel verilerin toplanmasının yasal dayanağı olması tek başına yeterli değil. Bu verilerin ne şekilde depolanacağının, kullanılacağının ve ihlal durumunda kimin ne şekilde sorumlu olacağının ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi lazım.”
“Kozağaçlı’nın da tükürük örneği alınmıştı. Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre DNA örneği alınabileceği durumlar düzenlenebiliyor, Kozağaçlı hangi suçu işlemiş ki DNA'sına ihtiyaç olsun?”
“Bu işlem hakim kararıyla yapılıyor. Bu ihlale maruz kalanlar kime şikayet edecek? Hakim kararı olduğu için idari yargıya başvuruluyor, idari hakim de bunun idari işlem olmadığını söylüyor. Şikayet ancak 10 yıl sonra Anayasa Mahkemesi’nde sonuçlanır.” (AS)