Cinsiyetçiliğe ve cinsel tacize karşı düzenlenen Kaltak Yürüyüşü (SlutWalk) protestolarının son ayağı cumartesi (1 Ekim) Paris'te gerçekleşti.
Montparnasse'tan Panthéon'a ellerinde kırmızı balonlar ve pankartlarla yürüyen kadınlar "Bedenimiz bizimdir" dedi. Alana mini elbiseleri, şortları ya da sadece sütyenleriyle gelen yüzlerce kadın "Hayır, hayır demektir. Taciz hiçbir zaman kışkırtılmaz ve mağdurun suçu değildir" yazısının arkasında yürüdü. Yürüyüşte "etekle ya da çarşafla, bedenim benimdir", "göğüslerim var, kalçam var, ben bir kadınım", "inanın ya da inanmayın, kıyafetim sizi hiç ilgilendirmiyor" yazılı pankartlar taşındı.
Paris'te kadınlar cinsiyetçi kalıplara ve cinsel tacizi, mağdur kadının kışkırtması olarak değerlendiren zihniyete karşı sokaklara dökülürken, aynı gün New York polisi şehirde giderek artan taciz vakalarına karşı kadınları "mini etek giymeyin, yoksa tecavüze uğrayabilirsiniz" diyerek uyardı.
Wall Street Journal'a konuşan 25 yaşındaki bir kadın evine giderken bir polis tarafından durdurulduğunu ve polisin kıyafetini işaret ederek "şortunun çok kısa olduğunu ve böyle giyinirse tacize uğrayabileceğini" söylediğini anlattı. New York polisi iddiaları reddetse de, kadınlar sokakta polis tarafından durdurulup "bu kıyafetler tacizcilerin sizin kolay ulaşılabilir hedefler olduğunuzu düşünmesine sebep oluyor", "annen böyle giyindiğini görese mutlu olur muydu" gibi uyarılarda bulunduğunu söylüyor.
New York polisinin bu uyarısı tam da Kaltak Yürüyüşlerinin çıkış noktasını oluşturuyor. Slut Walk protestolarının ilki, Kanadalı bir yetkilinin "Sürtük gibi giyinirseniz size tecavüz ederler" açıklamasının ardından 3 Nisan 2011'de Toronto'da binlerce kadının katılımıyla gerçekleşmişti. Ardından birçok ülkeye yayılan SlutWalk şimdiye kadar Kanada, Amerika, Avusturalya, Almanya, İngiltere, Fransa, Hindistan ve Güney Kore'de düzenlendi.
Amerika'daki sivil toplum kuruluşları, polisin tacizcileri yakalamak yerine sokaktaki kadınları durdurup kıyafetlerini yargılamalarından rahatsız. Safe Salope derneğinin kurucularından Jessica Silk, gazetecilere yaptığı açıklamada "tacize uğrayan kadınlarının çoğunun olay anında etek giydiğine dair raporlar var. Mini etek mevzusu maaalesef taciz ve tecavüz mağdurlarına ilişkin ortak bir bağlantı olabilir ama otoriteler kadınları kıyafetleriyle ilgili uyarmak ve yargılamak yerine onlara kendilerini koruma yöntemleri öğretmeli ve tacizcileri yakalamaya odaklanmalı" dedi.(ÇT)