Hakkımızda alınmış, Türk Telekom'dan erişimi engellemesini isteyen bir mahkeme kararı falan yoktu. "Yasaklı" olduğumuzu gören okurlarımızın ortak noktası, zararlı İnternet içeriğine erişimi engellemek için kurulan filtreleme programlarını kullanmalarıydı.
Biz de bu programı, My Yazılım şirketinin MYTR Filter adlı programını indirip kurduk ve gördük ki, gerçekten "yasaklı siteler" listesinde bianet adı geçiyor. Üstelik yalnızca bianet değil, örneğin alinteri.org, atilim.org da yasaklı siteler listesinde.
Firmanın yetkilileriyle görüştüğümüzde, onlar da bianet'in bu listeye nasıl girdiğini anlamadıklarını, araştıracaklarını söylediler.
"Emniyetin hazır listelerinden kaynaklanıyor olabilir"
Daha sonra görüştüğümüzdeyse, "büyük olasılıkla" bir ilin emniyet birimlerinin elindeki hazır yasaklı adresler listesinde bianet'in bulunabileceğini, oradaki İnternet kafe sahiplerinin de ceza almamak için bu adresleri filtreleme programına dahil edilmesini istemiş olabileceğini bildirdiler.
Sonuç: bianet'in yasaklı siteler listesinden çıkarılmasını sözlü olarak istediğimizde, bunu yapamayacaklarını, müşterileri olan İnternet kafelerin mağdur olacağını, çünkü polisler kafeyi denetlemeye gelip de kendi yasaklı listelerindeki bir siteye girilebildiğini görünce, kafeye ceza kesebileceğini söylediler. Bir de şu söz var tabii: "Biliyorsunuz, resmi makamlar karşısında boynumuz kıldan ince."
Özetle, aslında çocukları şiddet, pornografi içeren yayınlardan korumak ve işyerlerinde çalışanların bilgisayar kullanımını denetlemek üzere tasarlanan bu tür filtreleme yazılımları, okurlarının bianet'e erişimini engelliyordu.
"Emniyetin her birimi yasaklı site listesi hazırlıyor"
bianet'in görüştüğü Emniyet yetkilileriyse, Emniyet'in neredeyse hemen her biriminin bu tür "sakıncalı site" listesi hazırladığını ve illerdeki emniyet müdürlüklerine ilettiğini ifade etti.
İnternet kafelerin örgütü olan Tüm İnternet Evleri Derneği (TieV) Başkanı Yusuf Andiç de, kaymakamlıkların, emniyet birimlerinin bu tür listelere sahip olduğunu, bildirimde bulunduklarında kafe sahiplerinin bu adresleri filtreleme programlarına elle eklediklerini, hatta bazen gidip listeleri kendilerinin talep edebildiğini bianet'e söyledi.
Andiç, İçişleri Bakanlığı'nın geçen yılki genelgesine göre, İnternet kafelere ayda iki kez denetim yapıldığı bilgisini verdi. Türkiye'de 15-20 bin arası İnternet kafe bulunuyor.
Hukukçu İlkiz: Yasaklı site listesi hazırlamak suç işlemek
Hukukçu Fikret İlkiz'se böylesi "yasaklı siteler" listeleri hazırlamanın suç olduğunu söylüyor.
23 Mayıs'ta yürürlüğe giren 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un İnternet kafeleri "toplu kullanım sağlayıcı" olarak tanımladığını, kafelerin "suç oluşturan içeriklere erişimi önleyici tedbirleri almakla yükümlü" olduğunu söyleyen İlkiz, bunun nasıl yapılacağıyla ilgili yönetmeliğinse henüz yürürlükte olmayışına dikkat çekiyor:
"23 Eylül'e kadar bu yönetmelik çıkmak zorunda. Dolayısıyla bu yönetmelik çıkmadan, kanunun bu maddesini kimsenin kendi görüş ve düşüncelerine göre uygulama hakkı yok. Uygularlarsa yasaya aykırı olur. Çünkü nasıl uygulanacağı, hangi siteleri, kimin, nasıl, 'zararlıdır' diye saptayacağı belli değil."
İlkiz, bu tür bir durumda erişimi engellenen yayınlara, önce filtreleme yazılımının üreticisiyle bağlantıya geçip yapılanın yasadışı olduğunu belirterek listeden çıkarılmayı istemesini, değişiklik olmazsa da hukuki yola başvurması gerektiğini söylüyor.
Andiç de sakıncalı site listeleri üretmeyi kişilerin inisiyatifine bırakmanın sorun yarattığını, yene yasaya göre Telekomünikasyon Kurumu altında oluşturulacak başkanlığın durumu rahatlatmasını umduklarını aktardı. (TK)