Fotoğraf: Hakan Mehmet Şahin / AA
Mülteci haklarının geliştirilmesi için bir araya gelen ve sivil toplum örgütlerince oluşturulan İzmir Mülteci Çalışmaları Ağı, koronavirüse karşı hazırladıkları politika ve uyglama önerilerini kamuoyuyla paylaştı.
Mültecilerin sağlık hakkına erişimlerinin güçlendirilmesi ve yaşanan salgından olumsuz etkilenmemesi için hazırlanan çalışma “Pandemi Döneminde Mültecilere Yönelik Politika ve Uygulama Önerileri” adını taşıyor.
Pandeminin toplumsal hayatın her düzeyini olumsuz etkilediği belirtilen çalışmada zor koşullar altında yaşayan mülteci ve sığınmacı bireylerin hayatlarının daha dezavantajlı bir hale geldiği ifade edildi.
Çalışmada “Özellikle çalışma hayatına katılımları sınırlı olan mülteci bireylerin çöp toplayıcılığı başta olmak üzere günlük ve sağlık koşullarına elverişli olmayan işlerle uğraş verdikleri düşünüldüğünde virüs dolayısıyla alınan tedbirlerin mültecilerin sosyal ve ekonomik açıdan olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır” ifadelerine yer verildi.
"Davranış modellerinin topluma yerleştirilmesi gerekli"
Platform mültecilerin salgından olumsuz etkilenmemesi için şu önerileri paylaştı:
-Mülteci bireylerin etkilenme oranları ise pandemiyi yaygınlaştırabilmektedir. Krizi arttırma olasılığına karşı mültecilerle ilgili sağlık politikası gözden geçirilmelidir.
- Ülkelerinde aşılama sisteminin çökmesi nedeniyle, çok sayıda çocuk aşı dönemini kaçırmıştır. Türkiye'ye yerleştikten sonra da mevcut aşılama programlarına erişimlerindeki güçlükler nedeniyle bu çocukların bazı aşıları hâlen eksiktir.
- Türkiye’de geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 587 bin 266 kişidir ve nüfusun 79 bin 424’ü 65 yaş üstü kişilerden oluşmaktadır. Bu rakamlar içerisinde kalıtsal hastalığı olan ve hamile kadınlar bilinmemektedir. Bağışıklaması eksik çocuklarda koronavirüs pandemisinin etkisi ile ilgili henüz örnek vaka bulunmamaktadır. Doğacak bebeklerde etkisinin olup olmadığı ise izlenebilecek durumlar arasındadır. Oranın etkilediği ve temas ile etkileyebileceği kitle göz önünde bulundurulmalıdır.
- Toplum kökenli enfeksiyonların kontrolünde gerekli davranış modelleri yeterince yerleşmemiştir. Enfeksiyonlardan korunma ve kontrol önlemleri konusunda toplum her fırsatta bilgilendirilmelidir. Bu davranış modellerinin topluma yerleştirilmesi ve kalıcılığının sağlanması gerekli olabilmektedir.
"Mülteciler ulusal mücadelenin parçası haline getirilmeli"
-Başta sınır bölgeleri olmak üzere mülteci bireylerin yoğun olarak yaşadıkları kampların hijyenik ve sıhhi durumunun acilen iyileştirilmesi ve virüsün olası yayılımı ile mücadele etmek için sağlık personelinin görevlendirilmesi gerekmektedir.
-Koronovirüs ile mücadele planı içerisinde mültecilerin durumunun da değerlendirilmesi gerekmekte, hiçbir kesimin ayrımcılık yapılmadan ulusal mücadelenin parçası haline getirilmelidir.
-Mültecilerin temiz çevrede yaşama ve su kaynaklarına erişimlerini güçlendirmek için yaşam ortamlarının elverişli hale getirilmesi gerekmektedir.
-Mülteci çocuk ve kadınların ayrım yapılmaksızın koronovirüs tehdidine karşı bilinçlendirilmesinin yapılması virüsün mülteciler arasında da yayılma hızının düşürülmesini kolaylaştıracaktır.
"Yerel yönetimler görev üstlenmeli"
-Türkiye- Yunanistan sınırında bulunan ve sayıları 10 bin ile 15 bin olduğu ifade edilen mültecilerin Türkiye'ye geri dönmeleri halinde 14 günlük karantina dönemine dikkat edilmesi gerekmektedir.
-Sosyal ve ekonomik açıdan yeterli kaynaklara erişimleri olmayan mülteci ailelere sağlık ve hijyen malzemeleri kamu ve yerel yönetimler tarafından temin edilmelidir.
-Yerel yönetimler, hemşeri hukuku bağlamında vatandaşlarına yapmış olduğu sosyal ve ekonomik yardımlara mülteci bireyleri de dahil etmelidir.
- Virüsün yayılma hızının azaltılması için mülteci bireylere yönelik sağlık okuryazarlığı programları başlatılmalıdır.
"Çok dilli sağlık hizmeti verilmeli"
-Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere göç ve mülteci çalışmaları alanında faaliyet gösteren kurumlar Türkçe ve Arapça bilgilendirme broşürü hazırlayarak mülteci bireylerin virüs hakkında bilinçlendirilmesini sağlamalıdır.
-Çok dilli sağlık hizmeti verilmelidir.
-Geri gönderme merkezleri, kabul ve barınma merkezlerinde gerekli önlemler alınmalı, binalar dezenfekte yapılmalı, personelin ihtiyaç duyduğu malzemeler temin edilmelidir.
-Sağlık hakkına erişimi engellenen mülteci bireylerin, genel sağlık sigortalarının aktif hale getirilmesi sağlanarak salgının yayılmasının ve halk sağlığına tehdit oluşturulmasının önüne geçilmelidir.
-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sağlanan ekonomik teşvikler başta olmak üzere tüm sosyal ve ekonomik politika alanlarına mülteci bireylerde dahil edilmelidir.
Platformun hazırladığı çalışmada ayrıca pandemi döneminde mülteci bireyleri koruma amaçlı hazırlanan eylem planına da yer verildi. Eylem planına ve metnin tamanına buradan uaşalabilrisiniz.
(HA)