Fotoğraflar: İmre Azem, Meltem Suat ve Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Covid-19 salgınıyla mücadele tedbirleri sürüyor. Yetkililer ve uzmanlar vatandaşlara pandemi süresince zorunlu olmadıkça evden çıkmayın çağrısı yapıyor. Peki, pandemi sürecinde yaşamak için çalışmak zorunda kalanlar bu sürece dair ne düşünüyor?
Eczacı Turgay Korkmaz, e-ticaret sitesinin deposunda çalışan E.E. Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ve fırıncı B.K. pandemi sürecindeki çalışma hayatını bianet’e anlatıyor.
“Salgın kısa süreli sokağa çıkma yasaklarıyla çözülmez”
Yasak günlerinde çalışmak zorunda kalan sektörlerin başında eczaneler geliyor. Pandemi sırasında risk grubunun başında olan eczacılar her gün binlerce kişiyle temas etmek zorunda.
Bu eczacılardan biri de Büyükçekmece’de eczacılık yapan Turgay Korkmaz. Korkmaz sokağa çıkma yasağına ilişkin “Bu iş iki günlük yasaklarla çözülecek bir iş değil salgının bu şekilde biteceğini sanmıyorum” dedi.
Eczanesinde eşiyle birlikte çalışan Korkmaz yasak ve bu dönemdeki çalışma düzenleriyle ilgili şöyle konuştu:
“Sokağa çıkma yasağı Türkiye için gerekli olan bir uygulama. Bu yasakların aralıklı olmaması lazım, vatandaşların bu yasaklara alışması lazım. Bu yasaklar belli bir oranda tampon tedavidir, yapılabilir ama iki günlük yasağın öncesinde vatandaşlar yoğun bir şekilde marketlere akın ediyor. Bu doğru bir davranış değil bunu önlemek lazım.
“Biz eczacılar olarak pandemi döneminde sağlık çalışanlarıyla birlikte en çok temasa açık grubuz. Onun için yasak günlerinde İstanbul Eczacı Odası’nın kararıyla nöbet sistemine geçtik. Biz normal dönemde zaten pazar günleri nöbetçi oluyorduk ama yasak dönemlerinde odanın kararıyla normal nöbet sayısının üç katı olarak çalışmaya başladık.
‘Maske dağıtımı ile iş yükümüz arttı’
“Diyelim Büyükçekmece bölgesinde tek nöbetçi varsa yanına üç eczane daha nöbetçi olarak çalışıyor. Bunun nedeni de yasak günlerinde ilaç almak isteyenler dışarıda nöbetçi eczane aramakla uğraşmasın. Ana nöbetçi olan eczane 24 saat diğerleri ise sabah 9 ile akşam 6 arasında çalışıyor.
“Biz işe gelip giderken kendi aracımızı kullanıyoruz. Yanımızda çalışan teknisyenlerse toplu taşıma kullanarak geliyor. Yasak günlerinde çalışan eczacılar ve teknisyenler için Eczacılar Odası bir izin belgesi veriyor. Bu belgeyle kontrol noktalarından geçebiliyorsunuz. Bizim şu anda eczacılar olarak tek sıkıntımız maske dağıtımını bize yaptırıyor olmaları.
‘Maskeleri muhtarlıklar dağıtabilirdi’
“Eczaneye gelenlerin çoğunluğu devletin dağıttığı ücretsiz maskeleri almaya geliyor. Biz hem onlara hem de gerçekten ihtiyacı olup ilaç almaya gelen hastalara yetişmeye çalışıyoruz. Eczaneye tek kişi almak zorunda olduğumuz için hasta olanları sırada bekletmek zorunda kalıyoruz. Tam kapasite maske dağıtımına yetişmeye çalışıyoruz. Devlet şu ana kadar 13 milyon maske dağıttırdı, dağıtım işini eczanelere yaptırmak yerine muhtarlar veya yerel yönetimler aracılığıyla dağıtım yapılabilirdi.”
“Yasağın ilk iki gününde çalışmaya devam edeceğiz”
Bir e-ticaret uygulamasının deposunda çalışan 28 yaşındaki E.E. pandemi sırasında en çok çalışanlardan biri.
Çalıştığı depo 4 günlük yasak boyunca kısıtlı olarak su, ekmek ve gazete dağıtımı yapmak amacıyla açık olacak. İlk gelen yasakta öğlene kadar çalıştıktan sonra gelen talimatla yasak kapsamında tutulduğunu öğrenmiş. E.E dört günlük yasak dönemiyle ilgili olarak şöyle dedi:
"İlk yasakta motorlarla teslimat yaptığımız için yasak kapsamında tutulduk, ancak bu yasakta market hizmeti verdiğimiz için kısıtlı olarak çalışmaya devam edeceğiz."
“Normalden iki kat daha fazla çalışıyoruz”
E.E pandemi dönemi ve yasak günlerindeki çalışma şartlarıyla ilgili olarak da şöyle dedi:
“Pandemi döneminde normalden 1.5 kat fazla çalışmaya başladık. Biz kargo çalışanları gibi değiliz gün içerisinde yüzlerce müşteriye sipariş teslim ediyoruz pandemiyle birlikte ilk kez sipariş verenlerin sayısı arttı; vardiya saatlerimizde bu tempoyu kaldırabilmek için ayarlanıyor. İlk yasak ilan edildiğinde toplu taşıma seferleri iptal olduğu için kuryeleri kendi imkânlarımızla işe getirdik. Yakınımda oturanları ben gidip evlerinden aldım. Böyle durumlarda zorlanmamak için depoya yakın yerlerde oturan kuryelerle çalışıyoruz ki işe gelmelerinde sorun olmasın.
“Eğer yasak boyunca çalışırsak fazla bir yoğunlukla çalışacağımızı biliyoruz. Kuryelere genel merkezden siyah maske ve eldiven gönderildi onları kullanarak teslimata çıkıyorlar. İlk yasak geldiği gün bize çalışmaya devam edeceğimiz söylendi kuryelere ve bize vardiya yazıldı ancak öğlene kadar çalıştıktan sonra İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla depoları tekrar kapattık.”
“Bastığımız gazeteler çöp oldu’’
İlk sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinde gazete bayileri yasak kapsamında tutulmuş, basılan gazeteler dağıtılamamıştı. Bu yasaktan etkilenen gazetelerden biri olan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’a hem ilk yasakta yaşadıklarını hem de yasak boyunca nasıl çalıştıklarını sorduk. Polat şöyle dedi:
‘’İlk sokağa çıkma yasağı, iki saat öncesinden duyurulduğu için bastığımız gazeteler çöp oldu. Dağıtım şirketi eski düzende ödemesini almaya devam ettiği için bu süreçte de karını sürdürdü. Ancak biz, okura ulaşmayan ve ulaşmayacağını bilmediğimiz için bastığımız gazetenin maliyetini de ödemiş olduk. ‘Aldatıldık’ desek, bu bile maliyeti epey yüklü bir espri olur herhalde.
"İkinci sokağa çıkmanın uygulandığı hafta sonu ise basılı gazeteyi basmadık. Ve sokağa çıkma yasağının uygulandığı tüm günlerde, okurlarımızın habere ulaşma güçlüğü yaşamaması için Evrensel’in e-gazetesini ücretsiz erişime açtık." (MS/EMK)