Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Erol Katırcıoğlu ile Meclis Başkanlığı’na verdikleri bütçe değişikliği kanun teklifini konuştuk.
TIKLAYIN - HDP Bütçe Kanunu'nda Değişiklik İçin Meclis'i Olağanüstü Toplanmaya Çağırdı
2020 bütçesinin adil bir şekilde dağıtılmadığını dile getiren Katırcıoğlu, koronavirüs nedeniyle koşullarda değişiklik yaşandığını bu nedenle de bütçedeki dengelerin değişmesi gerektiğini söyledi.
“Evde kal” çağrılarına karşılık “Herkesin evde kalacak koşullarda gelire sahip değil” değil diyen Katırcıoğlu, “Bütçe değişikliğiyle dar gelirli yurttaşlara, işsizlere, işçilere, çiftçilere, esnafa, emeklilere, gençlere, kadınlara, KOBİ’lere kaynak yaratmak istiyoruz” diye konuştu.
Katırcıoğlu konuşmasına özetle şöyle devam etti:
“Yılın daha ortasına gelmemişken tüm dünya gibi salgın kriziyle çalkalandık. Pandeminin ekonominin kötü olduğu bir döneme denk gelmesi kaynak kayıplarına sebep oldu. Koşullar değiştiği için şimdi bütçenin kullanımının da değişmesi gerekiyor.
“Devletin kıt kaynaklarını nasıl harcayacağına dair siyasetin verdiği kararlar var. Şimdi bu kararları değiştirebiliriz. Siyaset bu yılın bütçesini hazırlarken daha çok savunma ağırlıklı bir bütçe yaptı.
"Bu durum Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tartışıldı. Evet tek tek baktığımızda Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi diğerlerinden yüksek gözüküyor ama savunma bütçesi olarak baktığımız zaman İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik gibi kalemleri alt kalemleri topladığımızda bu yıl yürümekte olan bütçenin daha çok savunma bütçesi olduğunu görüyoruz. Bu anlaşılabilir bir şey. Çünkü bütçe planlanırken Suriye meselesi gibi konular gündemdeydi. Sonuç olarak da kabul edildi. Ama ardık pandemi var ve ona göre kaynaklar ayırmalıyız.
"Hükümetin atladığı ya da bir şekilde geçiştirmeye çalıştığı bir durum var ortada. Pandemiyle birlikte Türkiye gündemi ve Türkiye’nin kıt kaynaklarını yönlendirmesi gereken harcamaların savunma değil tam aksine sağlık hizmetleri, çalışma sorunları ve yoksulluk olduğu ortaya çıktı.
"Biz de harekete geçip yeni bir bütçe yapılması gerektiğini ifade ettik. Bütçenin koronavirüsle olan mücadelede kullanılması yönünde bir yaklaşım bizimkisi. Cumhurbaşkanın maaşına, milletvekillerinin maaşına ya da üst düzey kamu yöneticilerinin maaşlarına baktığımız zaman Türkiye ortalamasının kat kat üzerinde. Bunların en azından geçici bir süre de olsa kısılabileceğini, daha düşük rakamlara getirilebileceğini böylelikle de diğer insanlar için kaynak yaratılabileceğini düşünüyoruz.
"Koronavirüs dünyaya yayılmaya başladığı zaman ABD Başkanı Trump 2 trilyon dolar yardımda bulunacağını açıkladı. Biz ise 15 milyar dolar civarında bir parayı ancak kaynak olarak ayırabildik ilk başta.
“Evde kal diyorlar; iyi de herkes evde kalamıyor ki. Adam günlük olarak sattıklarıyla geçinen birisi. Memuru, beyaz yakalısı, zengini evde oturabilir belki ama işçi nasıl oturacak?
"Bu nedenle pandemiyle ilgili alınacak önlemlerin gelir farklılıklarını düşünerek alınması gerekirdi. Fakat Türkiye bunu böyle yapmadı. Hükümet üretime yönelik, iş dünyasını finanse etmeye yönelik kaynakları ilk olarak harekete geçirdi. Mesela KOBİ’lere ve esnafa 50 milyar TL civarında bir kaynak aktarıldı. İyi de KOBİ’lerin durumunu bilmeden anlamadan bunu yaptılar. Kobiler kredi almak zorundalar. Zorundalar. Tercihleri değil yani. Almak zorundalar çünkü borçları var.
"Göremedikleri şey o parayı verdiğiniz işletmelerin sadece borçlarını ödeyeceği gerçeği. Bence durum bu. HDP olarak bu konuları gündeme getirmeye çalışıyoruz. Hükümeti uyarıyoruz. Türkiye’deki gelir dağılımının bir uçurum teşkil ettiğini görerek de tedbirler alınması gerektiğini söylemeye çalışıyoruz." (HA)