Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Barosu ve İstanbul Tabip Odası (İTO) bugün (5 Ekim) cezaevleri ve adliyelerdeki pandemi kısıtlamalarıyla ilgili ortak bir basın toplantısı düzenledi.
İstanbul Tabip Odası'nın Cağaloğlu'ndaki binasında yapılan basın toplantısına İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu, İTO Başkanı Dr. Pınar Saip, İTO Genel Sekreteri Dr. Osman Küçükosmanoğlu, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Ekmez katıldı.
Durakoğlu: COVID-19 hukuksuzluğa bahane edildi
Av. Durakoğlu, pandeminin başından bu yana kamu sağlığını korumak için konulacak kuralların hukuk çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini vurguladıklarını hatırlatarak, "Buna rağmen yürütme bu konulardan sürekli uzak kaldı, COVID olgusunu yürütmenin başka kuvvetler üzerinde etkinlik kurmasının bahanesi olarak kullanmaya başladı" dedi.
Sağlık kurumlarından sonra en tehlikeli yerlerin adliyeler ve cezaevleri olduğunu ifade eden Durakoğlu, "Cezaevlerinde COVID-19 bahanesiyle, yasal, hukuksal olarak mahkumlara tanınmış olan hakların bir güvenlik politikası olarak değerlendirilip kısıtlanmış olması, bizi olağanüstü hal koşullarına getirdi. Bizler insan yaşamının ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Yaşamları korumak için önlemler alınabilir ama bu düzenlemelerin hukuk çerçevesinde yapılması gerekiyor" diye konuştu.
Saip: Hasta sayısı ve aşılanma oranları paylaşılmıyor
Dr. Pınar Saip de yaptığı konuşmada cezaevlerindeki insan hakkı ihlalleri, mahpusların sağlık hakkına, tedavi olanaklarına erişimi sorunlarının pandemi sürecinde arttığına dikkat çekerek şöyle dedi:
"Sorunlar derinleşerek artarken gündeme dahi gelmiyor. Bütün ülkede önlemler neredeyse sıfırlanmışken, cezaevlerinde olağanüstü önlemler alınıyor; cezaevindeki mahkumlar tecrit edilmiş halde. Görüşler, havalandırma vb. haklar kısıtlanmış durumda. Yine cezaevlerindeki pandemi tablosu da paylaşılmıyor. Cezaevlerindeki hasta sayısı, aşılama oranları vb. kamuoyuyla, bizlerle paylaşılmıyor. Mahpuslar bu kısıtlamalar sebebiyle adeta bir kez daha cezalandırılıyor. Yaşanan durum insan hakkı ihlaline dönüşmüş durumda."
"Adalet Bakanlığı süreci şeffaf yürütmedi"
Durakoğlu ve Saip'in konuşmalarının ardından ortak basın açıklaması metnini Dr. Murat Ekmez okudu.
Adalet Bakanlığı'nın şeffaf yürütmediği pandemi sürecinin sağlığa erişim hakkı ve adil yargılanma hakkı ihlallerine neden olmaya devam ettiğini ifade eden Ekmez, "Neredeyse toplumsal yaşamın her alanında pandemi ile ilgili normalleşme düzenlemeleri yapılırken cezaevleri ve adliyelerde normalleşmeye ilişkin gerek Adalet Bakanlığı gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından hiçbir düzenleme yapılmamış olması kabul edilebilir değildir" dedi.
Pandemi döneminde mahpusların yaşadığı önemli sıkıntıların başında sosyal olanaklarının ve havalandırmaya çıkmalarının kısıtlanmış olmasının geldiğini belirten Ekmez, "Cezaevlerinde mahpusların zaten dışarıdaki hayattan ve yakınlarından izole edilmiş iken bir de birbirlerinden izole edilmesinin akla yatkın bir sebebi olabilir mi?" diye sordu.
Pandemiye ilişkin önlemlerin insan haklarına ve insan onuruna yaraşır şekilde alınmasının Adalet Bakanlığı'nın birincil önceliği olması gerektiğini söyleyen Ekmez, "Bizler hukuk ve sağlık meslek örgütleri olarak sağlığın bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik hali olduğunu ve pandemi nedeniyle insan bedenini korumaya dönük önlemlerin insanın sosyal ve psikolojik önceliklerini de içerecek şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz" dedi.
Öneriler
Ekmez, pandemide cezaevleri ve adliyelerle ilgili önerilerini ise şöyle sıraladı:
- Hukukçular ve mahpus yakınları için açık görüşler diğer toplumsal alanlardaki pandemi kuralları ile uyumlu olacak şekilde en kısa sürede başlatılmalıdır.
- Mahpusların havalandırmaya çıkış saatlerinin ve sosyal imkanlarını kullanmalarının önündeki engeller ivedilikle kaldırılmalıdır.
- Duruşma salonlarına mahpusların fiziken gelişi ile ilgili kısıtlılık ortadan kaldırılmalıdır.
- Aleni yargılama ilkesi uyarınca duruşma salonlarına avukat ve taraf yakını izleyicilerin katılımının önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Mahpusların cezaevlerinden sağlık merkezlerine ulaşmalarının önündeki engeller kaldırılmalı, sağlık merkezlerinden cezaevlerine dönüşlerinde uygulanagelen 14 günlük izolasyon uygulamasına son verilmelidir. (KÖ)