Müzeden fotoğraflar: Ali Safa Korkut/bianet
Kaynak: AA
2008'de yayımlanan "Masumiyet Müzesi" kitabının yazarı ve aynı isme sahip müzenin yapımcısı olan Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, kitaptaki "Aşık Kemal" karakteri üzerinden aşka dair fikirlerini anlattı.
Aşkın güzel taraflarının yanı sıra kötü yanları da olduğunu söyleyen Pamuk, "Aşk yalnızca mutlu bir buluşma, bir karşılaşma değil. Aynı zamanda karanlık bir yanı da var aşkın. Kendini feda etme isteği, kendi duygularını dünyanın en önemli şeyi sayma eğilimi, onaylanma isteği, aşağılık ve üstünlük duyguları hemen kenarda dururlar. En çok karşılaşılan şey de pek çok rezilliğin üzerine aşk dökerek meşrulaştırmaktır. Yukarı sınıflar, patronlar, zenginler kendilerini aşkla bile kabul ettirirler. O yüzden aşkı paradan üstün tutan kahramanı sever, ararız" dedi.
"'Aman ne güzel şey, aşk' demiyor kitabım"
Sadece özel günlerde aşkı düşünmenin yeterli olmayacağını belirten yazar, şöyle devam etti:
"Tabii ki aşk, (özel) günlerle, senede bir kere düşünülerek anlaşılacak bir şey değil. Aşkın bana göre şekerli, idealleştirilen, ülküleştirilen bir yanı var. Benim romanım 'Masumiyet Müzesi' ve müzenin kendisi, aslında aşkın bu sihirli yanıyla fazla ilgili değil. 'Aman ne güzel şey, aşk' demiyor kitabım. Onu da tabii ki diyor. Aşık olunca bunu hissederiz ama aşık olunca başımıza ne geliyor? Masumiyet Müzesi adlı romanda, aşkı sanki bir trafik kazası gibi, başımıza gelen korkunç bir olay gibi bizim elimizde olmayan, karanlık, anlaşılmaz bir şey gibi anlattım."
"Sevgilisini hatırlatan eşyalar koleksiyon oluyor"
"Masumiyet Müzesi"nin hikayesinin bilindik bir hikayeye dayandığını söyleyen Pamuk, "Adam o kadar aşık oluyor ki sevgilisini görmeden yaşayamıyor, dayanamıyor. O olmadığı, ona kavuşamadığı zamanlar, onu hatırlatan, onun dokunduğu ya da birlikte mutluluklarını hatırlatan eşyaları bir kenara koyuyor. Sonra kenara koyduğu ve ona sevgilisini hatırlatan eşyalar, bir büyük koleksiyon oluyor. Sonunda onları Masumiyet Müzesi'nde sergilerken, aşk hikâyesini de kitabı okuyanlara ya da müzeyi gezenlere anlatıyor" dedi.
Beyoğlu'ndaki "Masumiyet Müzesi"ne duyulan ilgiye de değinen Pamuk, anılarla eşyalar arasında bir ilişki olduğundan söz ederek, "Aşık olduğumuz sırada edindiğimiz, gördüğümüz eşyalar da bize aşkımızın safhalarını hatırlatır. Eşyaları bir müzede yan yana dizersek aşkımızın hikayesi ortaya çıkar. Tabii günlük hayat müzesi ve İstanbul müzesi de çıktı ortaya. Bir de aşıkların birbirlerine hediye alması ve bu eşyalar üzerinden konuşmaları vardır" diye konuştu. (EK/AÖ)