Suriye Humus'taki Palmira Antik Kentindeki tahribatın belgelemelerine teknik gezilerle başlandı. Araştırmalar ve raporlar Temmuz ayında İstanbul'da toplanacak Dünya Mirası Komitesi 40. oturumunda sunulacak.
Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında IŞİD tarafından ele geçirilerek zarar verilen tarihi kent Palmira'nın korunmasına yönelik çalışmalar başladı.
UNESCO'dan ziyaret
UNESCO Dünya Miras Direktörlüğü 24-26 Nisan'da Birleşmiş Milletler eşliğinde Palmira müzesi ve arkeolojik sit alanına ziyarette bulundu.
Uzmanlar tarafından arkeolojik alanda bulunan yapıların güvenliği ve olası acil durum şartlarına ilişkin ön planlamalar geliştirirken, tahrip edilen heykeller başta olmak üzere birçok eserin belgelemeleri yapıldı.
Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında patlayıcılarla saldırılan Baal Şimin Tapınağı ve Zafer Takı'nın parçacıklar haline geldiği gözlemlenirken, Baal Tapınağı ve Memlük kalesi etrafında mayın temizleme faaliyetlerinin henüz bitmediği bildirildi.
Eserlere verilen zararlara karşın tarihi alanın bütünlüğünü ve özgünlüğünü korumaya devam ettiği belirtildi.
Çalışmalara Suriye Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Mamoun Abdoulkarim'de eşlik etti.
UNESCO Direktörü: Barış ve insanlık girişimlerinin parçası olacağız
Teknik gezi sonunda açıklama yapan UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova; “Palmira, Suriye'nin tarihsel kimliğini ve coğrafyanın onurunu oluşturuyor. Bu alanda yapılacak koruma çabalarında barış ve insanlık girişimlerinin kararlı bir parçası olacağız” dedi.
Heyet, IŞİD’in zarar verdiği eserlerin raporlarını Suriye Arap Cumhuriyeti'ne sundu.
2 - 4 Haziran'da Berlin'de yapılacak “Suriye'nin miras alanlarının korunması” başlıklı uluslararası buluşmanın ardından Palmira'da son kez teknik gezi yapılması planlanıyor. Araştırma ve raporlamaların ardından 10-20 Temmuz’da İstanbul'da toplanacak Dünya Mirası Komitesi 40. oturumuna Palmira'nın durumu ve geleceğine ilişkin raporlar sunulacak.
PalmiraPalmira, Şam'ın 215 km kuzeydoğusunda, Humus'un 155 km doğusunda ve Fırat'ın 120 km güneybatısında bir vaha üzerinde kurulu, Humus Valiliğine bağlı. Suriye çölünün ticari kervanlarının geçiş noktasında olması sebebiyle "Çölün Gelini" de denilen şehrin isminin, bulunan ilk bilgilere göre Tedmur, Tedmür, Tadmur veya Tudmur olduğu Mari'de bulunan Babil tabletlerindeki kayıtlardan anlaşıldı. 1933 yılından itibaren antik Mari şehrinden çıkarılan 25 bin tabletten anlaşıldığına göre Palmira'nın tarihi MÖ 19. yüzyıla kadar gidiyor. Yaklaşık 2 bin yıllık olan tapınaklar ise Roma İmparatorluğu Dönemi'ne tarihleniyor. (MCY/BK) |
* Bu haberi Mehmet Cenk Yürükoğulları UNESCO'nun sitesinden çevirerek hazırladı.
** Fotoğraf: UNESCO