Akil İnsanlar Heyeti'nden Öztürk Türkdoğan, toplantıdan çıkan en önemli sonucun sürecin taraflarıyla görüşecek sivil izleme kurulunun oluşturulması yönünde olduğunu belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Akil İnsanlar Heyeti ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde yaptığı toplantı 10 saat 15 dakika sürdü.
Akil İnsanlar heyetindeki 63 kişiden 52'si bugünkü toplantıya katıldı.
"Öcalan'ın dış dünyaya mesaj iletmesi şart"
İnsan Hakları Derneği Başkanı (İHD) Öztürk Türkdoğan, Davutoğlu'nun Kandil, Öcalan, siyasi partiler ve hükümet ile yani tarafların hepsiyle görüşebilecek bir sivil izleme kurulunun oluşturulması için adım atılacağını ancak bunun kamu düzeni sağlandıktan sonra olacağını belirttiğini aktardı.
Toplantının en önemli tartışma konusunun güvenlik mi, özgürlük mü ekseninde yapıldığını ekledi.
"Toplantıda her farklı görüş uzun uzun söz aldı. Ancak herkesin hemfikir olduğu nokta süreç devam etmeli, bunun için de her iki tarafın da kalıcı çatışmasızlığı, ateşkesi sürdürmesi, bundan asla taviz vermemesi yönündeydi.
"Hemfikir olunan bir diğer nokta ise Öcalan'ın bu süreçteki rolünün çok önemli olduğu yönündeydi. O yüzden koşullarının düzeltilmesi, mesajlarını kamuoyuna rahatlıkla vermesi, İmralı'da sekretarya kurulması talep edildi. Öcalan'ın dış dünyaya, farklı kesimlere mesajlarını özellikle gazeteciler aracılığıyla iletmesi gerekiyor.
"Adımlar hızlanmalı"
"Biz adımları atmakta hükümetin hep geç kaldığını, bu sürecin hızlandırılması gerektiğini söyledik. Heyetin Öcalan ile görüşme konusunda hükümet kanadı somut bir şey söylenmedi. Ancak Davutoğlu, kamu düzeni tedbirinden sonra ciddi olarak bunu değerlendireceğini sivil izleme mekanizması için somut adımlar atılacağını söyledi.
"Büyük ihtimalle sivil izleme kurulu gibi bir şey oluşturulacak. Akillerden olabilir, farklı toplumsal kesimleri de içerebilir. Biz bunu en başından beri söylüyoruz. Böylesi süreçlerde hem izleme kurulu, hem de kanunla kurulmuş Hakikat Komisyonu şart. Geçmişin üstünü kapatarak gelecek inşa edilemez. Bunun için özür, onarıcı adalet, ceza adaleti ne gerekiyorsa yapılmalı.
"Güvenlik politikalarında ısrara itiraz"
"Toplantıdaki en büyük tartışma konusu güvenlik mi özgürlük mü üzerine yapıldı. Bir bölüm güvenlikçi politikalarla kamu düzeni sağlanarak sürecin ilerlediğini ifade etti. Ben özellikle, hükümete AKP tabanı ve yakın çevrelerin sürekli güvenlikçi politikaları empoze etmesinin sorun teşkil ettiği ikazını yaptım.
"Bizim gibi düşünenler güvenlikçi politikaların süreci yanlış yere sürükleyeceğini, özgürlükçü politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Bazıları son yaşanan olaylardan öyle etkilenmiş ki, bölgede güvenlikle ilgili zafiyet olduğunu düşünenler var. Halbuki 30 yıl boyunca bu yaklaşım benimsendiği için bunlar yaşandı. Yani daha fazla, asker, polis koyarsanız, KCK gibi insanları tutuklamaya başlarsanız asayiş kalmaz. Bunun altını altını bir kez daha çizdim."
10 öneri
Gazetelerde yer alan bilgilere göre, akil insanların bir bölümü Başbakan Davutoğlu'na talepleri içeren 10 madde sundu:
Çatışmasızlığın devam etmesi. Öcalan’ın cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, sekreterya kurulması. Süreci izlemek üzere ‘3. Göz’ kurulması. Öcalan’la görüşme çeşitliliği sağlanması. Tarafların ve hükümetin dilini değiştirmesi. Negatif dil kullanılmaması. Meclisin devreye sokulması. Sivil aygıtların devreye sokulması. Akil Heyetin yeniden yapılandırılması. Toplumsal desteğin güçlendirilmesi. (NV)