Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın dördün duruşmasının dördüncü bugün (12 Ağustos) görüldü.
TIKLAYIN - ÖZKAN MUMCU: MİT, YASİN HAYAL İLE İLGİLİ NE YAPTI, HİÇ BİLGİ YOK
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada cinayet öncesinde dönemde Trabzon İstihbarat'ta amir olan Özkan Mumcu'nun sorgusu yapıldı.
Duruşmanın ilk yarısında Dink ailesi avukatlarının sorularını yanıtlayan Mumcu, ikinci yarıda sanık avukatlarının ve sanıkların sorularını yanıtladı.
Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nde amiri Ercan Demir'in avukatı İsmail Emre Telci, Mumcu'ya, Engin Dinç'in istihbarat çalışanları olmaksızın Erhat Tuncel ile yaptığı görüşmeyi sordu.
Tuncel ayrıca, kafeden teslim aldıkları Hrant Dink'in fotoğraflarını Özkan Mumcu'ya verdiğini, Hayal'in ilk tetikçi olarak söylediği Zeynel Abidin Yavuz'un ismini Mumcu'ya söylediğini belirtti. Mumcu, hem fotoğrafları hem de Yavuz'un ismini bildiğini reddetti.
Erhan Tuncel Engin Dinç görüşmesi
İsmail Emre Telci (İET): Erhan Tuncel şubeye nasıl geldi? Özkan Mumcu (ÖM): Engin Dinç “çağır” dedi, kim getirdi hatırlamıyorum ama benim kontrolümde çağrıldı. İET: Görüşme başından sonuna kadar neler konuşulduğuna vakıf mısınız? ÖM: Hayır. |
Duruşmada söz alan Erhan Tuncel ise, “Beni Dinç ile görüşmeye Özkan Mumcu değil, Muhittin Zenit ile Mehmet Ayhan çağırdı. Dinç ile görüşmeye beni Muhittin Zenit götürdü” dedi. Tuncel ise Zenit yalanladı. Zenit, SEGBİS ile bağlandığı duruşmada “Engin Dinç ile görüşmeyi ben ayarlamadım, o görüşmeyi bana Erhan Tuncel söyledi” dedi.
Tuncel'in yardımcı elemanlıktan çıkarılması
Sanıklardan dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın avukatı Mehmet Köksal da Tuncel'in neden Yardımcı İstihbarat Elemanlığı'ndan (YİE) çıkarıldığını sordu.
Mehmet Köksal (MK): YİE'nin çok önemli olduğunu söylediniz. Dink olayında da en fazla bilgiyi aldığınız kaynak YİE. Ama yine de istihbari bilgiler bu elemanda kilitlenip kalıyor. Tuncel'den memnun değilsiniz, ondan YİE'likten çıkarıyorsunuz. Burada başka bir imkan yok muydu? Orada operasyon yapmak gerekmez miydi? ÖM: Ben herhangi bir değerlendirme yapamam. O dönemde çalışan şube müdüründen sorulmalı. MK: Dink'in öldürüleceği istihbaratı geldikten sonra aksaklıklar başlıyor. Elemandan memnun olmamaya başlıyorsunuz. Görüşmelerin raporları tutulmamaya başlıyor. Tüm bunlar Dink'in öldürüleceği istihbaratının geldiği 15 Şubat 2006 F+ raporunu hazırlanmasından sonra oluyor. Bu bir tesadüf mü, alakası var mı? ÖM: Alakası yok. Kesinlikle böyle bir kasıt yok. MK: Bildiğiniz kadarıyla MİT'in bir çalışması yoktu. Jandarma İstihbarat'ın çalışmasını bilmiyordunuz. MİT ile Trabzon Emniyeti arasında, hele ki YİE kaybedilmişse, koordinasyon sağlayacak bir yöntem var mı? ÖM: Varsa da bilmiyorum. MK: Dink'n kesin öldürüleceği bilgisini aldığınızda sıralı amirlerinize bildiriyorsunuz. Koruma Daire Başkanlığı'na da bu yazının yazılması gerekmiyor mu? ÖM: Bilmiyorum. |
Mumcu: Dinç-Tuncel görüşmesi kayıt altına alınmadı
Sanıklardan eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ise Dinç ile Tuncel'in görüşmesinin ne kadar sürdüğünü, görüşmenin kayıt altına alınıp alınmadığını sordu.
Reşat Altay (RA): Kaç dakika sürdü? ÖM: Yarım saatten az değil, bir saat diyelim. RA: Kayıt altına alındı mı? ÖM: Hayır. RA: Görüşmeden sonra Dinç, Tuncel'in verdiği bilgiler konusunda bilglendirme yaptı mı, sizden çalışma yapmanızı istedi mi? ÖM: Hayır. |
Tuncel-Jandarma bağlantısı
Sanıklardan eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı C Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Mumcu'ya Tuncel'in jandarma ile bağlantısını sordu.
Ali Fuat Yılmazer (AFY): Erhan Tuncel'in aynı zamanda jandarmayla irtibatı ortaya çıktı. Bu hiç gündeme gelmedi mi? ÖM: Hayır. AYF: Tuncel'i hiç hedef olarak takip ettiniz mi? ÖM: Ettik. Tuncel 13 Temmuz'dan itibaren dinlendi. Arada soğukluk olması, bilgi vermemesi üzerine farklı bir niyete mi girdi diye takip ettik. |
Akyürek: Dinç ve Vedat ile çalıştım, onlar tutuklanmadı
Duruşma sonunda eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek söz aldı. Akyürek şöyle konuştu:
“Bu örgütün üyeleri de, yöneticileri de, hiç biri benim irademle atanmış kişiler değildir. Örgüt mensubu denilen Zenit, Demir ve Mumcu mahkemenizce tahliye edilmiştir. Diğer üye denilenler de tutuksuz yargılanmakta.
“Bu örgütün tamamı emniyet personeli olan üyeleriyle, resmi görev ilişkim dışında hiçbir ilişkim söz konusu değildir. Resmi görevler de hiyerarşiktir.
“Trabzon'da çalıştığım dönemde İstihbarat Şube Müdürü olan Engin Dinç, C şubeden sorumlu İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Vedat Yavuz, bana en yakın çalışan iki yöneticidir.
Diğerleriyle aramızdaki tüm ilişkilerde, yazışmalarda bu iki yönetici yer almasına rağmen bu kişiler yargılanmadıkları gibi Yavuz Samsun Emniyet Müdürü, Dinç İstihbarat Daire Başkanı'dır.”
“Görevini eksik yapan, yanlış yapan olabilir. Bunu mahkeme takdir edecek. Ancak yargılanan ve yargılama dışı tutulan bu meslek mensuplarıyla benim meslek dışı bir hiyerarşim söz konusu değildir” diyen Akyürek tahliyesini talep etti.
Duruşma Eylül'de
Ara karar veren mahkeme tahliye talebini reddetti. Bir sonraki duruşma 26-27-29-30 Eylül’de görülecek. Sonraki duruşmada Trabzon İstihbarat'tan Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar'ın sorgusuna geçilecek.