Fotoğraf: AA/Arşiv
Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı, pandemi döneminde acil önlem alınması gereken gruplardan bir tanesinin de özgürlüğünden yoksun bırakılan çocuklar olduğunu belirterek, "Bu bağlamda devletlerin artan çocuk koruma ihtiyaçlarına yer vermeleri gerekmektedir" dedi.
"Özgürlüğünden Yoksun Bırakılan Çocuklarla Dair Alınması Gereken Önlemler" başlıklı açıklamada Ağ şunları kaydetti:
"COVID-19 salgını Ocak 2019 tarihinden bu yana tüm dünyadaki insanları tehdit etmesi, binlerce ölüme yol açması ve kontrol altına alınması zor bir olgu olarak yaşanmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, bu salgın açısından risk grubunu oluşturabilecek bireylerin özelliklerini açıklamış ve bu kişilere yönelik daha öncelikli ve acil önlemler alınmasını tavsiye etmiştir. Çocuklar, virüse yakalanma ve hastalığın ölümle sonuçlanması açısından, biyolojik olarak öncelikli risk grubunu oluşturmamakla birlikte bu durum gerekli tedbirlerin alınabildiği ortamlarda yaşamını sürdüren çocuklar için geçerlidir. Zira yaşanan pandemi yalnızca fizyolojik sağlığı tehdit etmemekte; psikososyal sonuçları da içinde barındırmaktadır. Bu nedenle acil önlem alınması gereken gruplardan bir tanesi özgürlüğünden yoksun bırakılan çocuklardır. Bu bağlamda devletlerin artan çocuk koruma ihtiyaçlarına yer vermeleri gerekmektedir."
Açıklamada ayrıca çocukların özgürlüğünden yoksun bırakıldığı yerlerde çocukların bu hastalığa yakalanma ve hastalığı yayma riskinin daha fazla olduğu hatırlatıldı.
Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı'nın alınması gereken önlemlere ve müdahale alanlarına ilişkin önerileri özetle şöyle:
- Çocukların özgürlüğünden yoksun bırakıldığı yerlerde aşırı kalabalığı azaltmak için acil önlemlere devam edilmeli, çocukların tahliyesi ve serbest bırakılması güvenli bir şekilde yapılmalıdır.
- Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çocuk koruma sistemi gereklilikleri ile ilgili yerine getirdiği yükümlülükler konusunda toplumu bilgilendirmelidir.
- Çocukları ilgilendiren bütün kararların ve tedbirlerin çocuğun yüksek yararı ilkesi ve çocukların yaşama, hayatta kalma, gelişme ve kendilerini ifade etme hakları ışığında alınmasını sağlanmalıdır.
- Çocukların özgürlüğünden yoksun bırakıldığı yerlerde çocukların ailelerine, bakım verenlerine ve topluluklarına olan uzaklığı dikkate alınmalı ve çocukların bu kişilerle sağlıklı bir şekilde görüşebilmesi için gerekli yol izinleri vb. tedbirler uygulanmalıdır. Yüz yüze görüşmenin mümkün olmadığı hallerde teknolojik araçların kullanımı vasıtasıyla çocukların yakınları ile görüşmeleri sağlanmalıdır.
- Hastalanan bireyin diğer kişilerce bir damgalamaya maruz kalma ihtimali düşünülerek bu açıdan gerekli psikososyal ve güvenlik tedbirleri alınmalıdır.
- Kız ve erkek çocukların, cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan çocukların, engelli çocukların, göçmen/yerinden edilmiş/vatansız çocukların, yerli çocukların, etnik azınlıklara mensup çocukların, sokaklardaki çocukların ve diğer savunmasız veya marjinal grupların kendilerine özgü savunmasızlıklarını azaltmaya yönelik tedbirlere özel bir önem vermelidir. (AÖ)