CHP Genel Başkanı Özgür Özel miting konuşmasına, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve dün tahliye edilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in ardından başladı.
Özel konuşmasında önceki gün açıklanan "İBB İddianamesi" ve CHP'nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ihbarını merkeze aldı.
"Parti kapatmak darbecilerin işi değil midir?"
Özel, “Bu darbenin ve davanın savcısına vaktiyle eleştirilerde bulundum. Sert eleştirilerde bulundum. Kızdırdı, kötü söz de söyledik. Ama ben kimseye beddua etmedim. Bu savcının yazdığı, başsavcının savunduğu bu iddianameyi görünce kendisine şöyle söylüyorum: Allah senden razı olsun. Ben buraya çıkıp da bu iddianamenin siyasi bir iddianame olduğunu asla ve asla bu kadar güzel anlatamazdım." dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısını hedef alan Özel, Akın Gürlek'in kendi ağzıyla açılan davanın siyasi olduğunu itiraf ettiğini söyledi:
Diyorsun ya ‘Bunların amacı Ekrem İmamoğlu’nu Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı yapmak.’ Diyorsun ya ‘Bu sebepten dolayı bunların partisi kapanmalıdır.’ ‘Cumhuriyet Halk Partisi kapansın diye Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmelidir’ diyorsun ya. İşte sen kendi ağzınla bu davanın hukuki olmadığını, Ekrem Başkan’a ve diğer arkadaşlara söylenenlerin gerçeği yansıtmadığını, amacın siyasi olduğunu, talimatın Recep Tayyip Erdoğan’dan geldiğini itiraf ediyorsun. Burada söyleyeceğim şu var: Bu parti, Tayyip Bey’in kurduğu parti gibi bir apartmanın dublex çatı katında, bir rezidansta kurulmuş, bir avukat bürosunda kurulmuş bir parti değildir. Bu parti, milli mücadelenin partisidir. Bu parti, savaş meydanlarında kurulmuştur. Bu partinin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin birleşmesiyle oluşmuş Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan, bu Cumhuriyet Halk Fırkası’nın mücadelesinden çok yılanlar oldu. Bizi sokmaya çalışan çok yılanlar da oldu. Bu mücadelede yılan oldu, yılmayan oldu. Gün geldi, Kenan Evren bu partiyi kapatmaya kalktı. Milletimizle birlikte yine açtık. 102 yıllık dev çınar ayakta duracaktır, düşmanların hepsi sefil olacaktır, beter olacaktır.
“Erdoğan’ın partisine kapatma davası açıldığında heyetler kurup, dünyayı gezip, anlatıp, ‘Türk demokrasi tarihine vurulmuş bir darbedir’ diyordu. Dünün mazlumu, dünün mağduru şimdi bugün gelmiş karşımıza bugünün zalimi olmuş. Buradan, Sultanbeyli’den, bir zamanların AK Parti’nin kalesinden bütün AK Partililerin vicdanına sesleniyorum: Parti kapatmak darbecilerin işi değil midir? Parti kapatmak senden korkanların işi değil midir? Demokratik siyaset yarışarak yapılacakken, yenemediğinin sırtını hakimlerle, savcılarla yere getirmeye çalışmak korkaklık değil midir? Bütün AK Partililere sesleniyorum: Artık Recep Tayyip Erdoğan siyasette havlu atmıştır. Kendi kadın kollarına, gençlik kollarına güvenini yitirmiştir. Yargı kollarıyla seçim kazanmaya çalışmaktadır. Bu milletin artık takdiri değil. Bu millete zorla kendini dayatmaktadır."
"Hep birlikte Türkiye İtifakıyız"
Özgür Özel Türkiye’deki bütün demokratlara seslendi: Vakit parti kapatmalara karşı birlikte direnmek; vakit demokratik siyaseti birlikte savunmak; vakit siyasetin mertçe, dürüstçe ve serbestçe yapılmasını savunmaktır. Dün demokrasi ile gelenlerin bugün demokrasiden vazgeçmesi seçmeni de peşinden götürecekleri anlamına gelmez." diyen Özel Sultanbeyli’deki "AK Parti’ye gönül vermiş, bu yaşananlardan utanan bütün demokratlara" seslendi: "Yarınları sizin demokrasiye inancınızla hep birlikte kurabiliriz. Darbecilerin arkasında durmayın. Darbecilerin karşısında, demokrasinin arkasında duralım. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz Türkiye İttifakı’yız. Türkiye İttifakı renklerini ay-yıldızlı al bayraktan alır. Türkiye İttifakı kimseyi dışlamaz."
"Bugün 'İyi olsun' diye AK Parti‘ye oy vermiş, emekli maaşı 16 bin lira olan, ezilen emeklilere sesleniyorum: AK Parti tek çare, sadece oy verilecek tek parti değildir. Emekçilere sesleniyorum: AK Parti‘ye mecbur değilsiniz. Esnafa sesleniyorum: Bunlara katlanmak zorunda değilsiniz. Birlikte olacağız, güçlü olacağız, sabırlı olacağız, kararlı olacağız. Hep birlikte kurtulacağız. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz.”
"Erdoğan özür dilesin"
Özel konuşmasını “Sultanbeyli’den Sayın Erdoğan’a, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir çağrım var. Yarın sabah kameraların karşısına geçmelisiniz. 237 gündür ‘hırsız’ deyip, ‘yolsuz’ deyip ‘Belediyeleri soydular’ deyip, ‘casus’ deyip hakkını yediklerinize, kul hakkına girdiklerinize, onların bu değerli ailelerine karşı bir özür borcunuz var." diyerek sürdürdü.
Buradan Erdoğan’a Türkiye siyaseti açısından bir dönüm noktası olabilecek bir çağrı yapıyorum. Eğer bu ailelerden özür dilerse, arkadaşlarımızdan özür dilerse, ‘Bana da öyle söylediler, ama kanıt olmadığını gördüm. Bunların bir düzen olduğunu gördüm. Bundan benim sorumluluğum yok, beni de kandırdılar. Tanrım, milletim ve Rabbim beni affetsin’ diyorsan, bir kez daha bu milletten özür dilersen, ben bundan sonra siyasi mücadeleyi seninle sandıkta yapmaya varım. ‘Önümüzdeki baharda’ diyorsan baharda, ‘Yok iki ay sonra karda kışta’ diyorsan, karda kışta. Sandığın gelmesine, aday olursan seninle yarışmaya, olamazsan seni emekli etmeye, aileyle, eşle çocukla uğraşmayacaksan zaten niyetimiz yok; senle, aileyle, eşle, çocukla uğraşmayacağız. AK Parti’nin kara düzeninde suç işleyenler elbette hesap verecekler. Yol yakınken yarın Ekrem Başkan’dan, arkadaşlarımızdan ve ailelerinden özür dilemek suretiyle bu AK Toroslar çetesinin arkasından çekilin, yeni bir Türkiye’ye uyanalım. Bu çetenin arkasından çekilmez, bu çeteyle bir bizi iktidara getirmemek için iftiraya devam ederseniz; bilin ki yılmayacağız, bilin ki teslim olmayacağız, bilin ki susmayacağız. Biliyorum ki biz bir kelime eksik söylersek, bu milleti susturacaksınız. Biz bir adım geri gidersek, bu millete 100 yıl geriye gidiş yaşatacaksınız. Biliyorum ki biz bir santim eğilirsek, siz bu millete diz çöktüreceksiniz. Ama biz diz çökmeye değil, geri adım atmaya değil, susmaya değil, teslim olmaya değil, mücadele etmeye kararlıyız.”
Özel'den önce yapılan konuşmalarda alanda bir araya gelenlere Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve İl Başkanı Özgür Çelik seslendi ve İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mektubu okundu.
Ahmet Özer: "Birimiz özgür değilse hiçbirimiz özgür değiliz"
Sultanbeyli mitingi dün tahliye olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in konuşmasıyla başladı. Özer konuşmasında, özgürlük mücadelesine kaldığı yerden devam edeceğini vurguladı.
Özer'in konuşması youtube sayfasındaki canlı yayının başında izlenebilir.
Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu Özgür Çelik okudu
İBB Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunun İstanbul CHP İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okunmasıyla miting devam etti.
Özgür Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı miting duyurusunda da "Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ve tüm yol arkadaşlarımıza özgürlük demek için buluşuyoruz" dedi.
Gürcistan'daki uçak kazasında hayatlarını kaybedenler için "Fatiha" ile açılış
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Sultanbeyli'de gerçekleştirilen Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi’ne katıldı. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, “Güzel Sultanbeyli, canım Sultanbeyli; Anadolu’dan gurbete çıkanların yolunun düştüğü, ekmeklerini buldukları, alın teri, göz nuru akıtıp hayatlarını kurdukları güzel Sultanbeyli. Aydos’un gölgesinde alnı açık, başı dik duranlar hepiniz hoş geldiniz, hepinizi saygı ile selamlıyorum. Biz bugün Sultanbeyli’nin vicdanına sığınmaya geldik. Biz bugün burada 69’uncu kez zulme, adaletsizliğe, haksızlığa direnmeye ve bir büyük eylemi yapmaya geldik. Hepiniz hoş geldiniz” dedi.
Özel, konuşmasına, Gürcistan'daki uçak kazasında hayatlarını kaybeden askerler için Arnavutköy İlçe Başkanı Tekin Aras'ın "Fatiha" okumasından sonra başladı.
Özel'den Ahmet Özer şahsında tüm mahpuslara selam
Özel önceki gün serbest bırakılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in cezaevinden çıkmasını geleceğe dönük bir işaret olarak yorumladı.
"Dün ilk kez bir güzel haber aldık. Seçildikten sonra 209 gün görev yapabilen, ardından 377 gün hapis yatan, dün bu saatlerde Silivri Cezaevi’nde hücresinde olan Ahmet Özer özgürlüğüne kavuştu ve biraz önce size hitap etti. Onun bir an önce görevine dönmesini beklerken; Silivri’de, İzmir’de, Antalya’da, Afyon’da, Gebze’de, Bolu’da hem partimizin belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, bürokratların, hem de Türkiye’nin tüm cezaevlerindeki siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşmasını ve hep birlikte onların bu otobüsün üstünde özgürlüklerini kutlayacağımız günleri bekliyoruz. Onları buradan bir kez daha saygı ile selamlıyoruz.”
"Devlet TV'sinin haysiyet suikastı"
Özel, miting öncesi Silivri Cezaevini ziyarete gittiğini hatırlattı ve Sultanbeyli'deki buluşmayı bu iddianameye yönelik bir yanıt olarak gödüklerini söyledi.
"Dün akşam yayınlanan iddianame, aylardır yaptıkları hazırlıklar, sözde gizli olan soruşturmayı sızdırmalar, yandaşlara iddianame hakkında parça parça bilgiler vermeler, daha bu hafta birkaç gün önce yandaş basına bilgiler vermeler… Dün girişilen, devlet televizyonunun, devletin ajansının alet edildiği haysiyet suikastları duruyordu. Ama bugün Silivri’de başta Ekrem Başkan, bütün arkadaşlarımız, hiçbirisi başlarını öne eğmemişlerdi ve hepsi bir şeye bakıyorlardı: ‘Bakalım bugün iddianameden sonra ilk miting ne olacak? Sultanbeyli nasıl olacak?’ Verdiğiniz destek için bu tarihi duruşunuz için tüm arkadaşlarımız ve aileleri adına sizlere teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Siz böyle durdukça zulmedenler abad olamaz. Zulm ile abad olamayacaklar. Biz kazanacağız. Haklılar kazanacak, masumlar kazanacak. Adalet kazanacak. Bugün buradan Silivri’ye Yiğidim Aslanım yok ama Silivri’deki ve tüm cezaevlerindeki yiğitler Sultanbeyli’nin bu sesini duyuyor. Hücrelere bu sesle umut doluyor. ‘Hak, hukuk, adalet.’ Bütün Türkiye, vicdanlı Sultanbeyli’nin bağrından kopan bu sesi duysun.”
Özel'in konuşmasının tam metni >>>
(AEK)
