Devlet Bahçeli'nin 29 Ekim mesajında dile getirdiği “Kürt sorunu yoktur” görüşünü değerlendiren Özgür Özel “Özal’dan beri, Türkiye’nin 40 yıl önce aştığı ve doğru yaptığı bir mesele Kürt sorununun varlığını kabul etmek[ti]" dedi.
Bahçeli’ye göre “Kürt Sorunu yok”
CHP Genel Başkanı, "Kürt sorunu yoktur dersen yarım asır geri götürürsün meseleyi” diye uyardı.
"'Kürt Sorunu'nun varlığını herkes kabul ediyor"
Özel, kendisinin daha Bahçeli konuşmadan da "bütün Kürtlerin sorununu çözmek" istediklerini ve "bunun için de demokrasi vaat [ettiklerini]" hatırlattı. "Bu yol yürünecekse bunun için bizim iktidarımızı beklemek yerine varsa arkadaşların bu konuda bir iradeleri, birlikte, Mecliste Türkiye’nin demokrasi sorunlarını çözelim." dedi.
"Çatışmalı süreçler bütün dünyada nasıl çözülüyorsa öyle yapalım"
Özel çatışmalı süreçlerin çözümü için "dört temel unsuru" esas almak, "şeffaflık, karşılıklı güven artırıcı adımlar, verilen sözleri tutmak ve olmazsa olmaz toplumsal mutabakat[a]" dayalı bir yol izlemek gerektiğini vurguladı. "Ben bunu şöyle özetliyorum" dedi: "Şehit ailelerinin ve gazilerin gözlerine bakamayacağımız hiçbir çözümün tarafı olmayız."
Bahçeli diktatoryal-otokrat bir tavır içinde
Özel, Türkiye’de "şu anda bir anayasa değişikliği zemini [olmadığını]" söyledi ve "Tayyip Bey’in bizi birkaç manevra ile çekemediği masaya bu yolla oturtmaya çalışıyorsa, iş anayasa değişikliğine gelecekse biz orada yokuz." dedi.
"Demokratik ülkelerde bir sorunun olup olmadığına sorunu ifade edenler, otokratik ülkelerde sorunun olup olmadığına otokratlar ya da diktatörler karar verir." diyen CHP Genel Başkanı, Devlet Bahçeli'nin "diktatoryal bir tavır içinde" olduğunu vurguladı.
Özel, "Türkiye’de birçok insan Kürt sorunu var, [derken], [Bahçeli'nin] hayır yok [dediğini]" vurguladı ve "Bunu demekle sorun ortadan kalkmaz." dedi.
"'Sorun var mı yok mu' diyenler sokağa çıkıp Kürtlerle konuşsun"
Özel, süren konuşmalar için "Adı süreçse demokratik değil dayatmacı bir süreç." dedi. "Sürecin bu haliyle uzlaşmamız mümkün değil. Sorun var mı yok mu diyenlerin sokağa çıkıp Kürtlerle konuşması lazım."
Diyarbakır’daki gözlemlerini aktaran Özel, bir çaycının kendisine “Ne eksik ne fazla sizin kadar vatandaş olmak istiyorum” dediğini anlattı.
Özel kayyım uygulamasını anımsattı: "Buna 'hadi canım neyin eksik' desem… Manisalılar, Osmaniyeliler seçerken Diyarbakırlılar belediye başkanı seçemiyor. Seçiyor kayyım atıyorlar. Selçuk Mızraklı bir yıllık milletvekili, vekil seçilirken, belediye başkanı seçilirken temiz kağıdı, seçim gecesi soruşturma, gizli tanık, sonra o yalancı çıkıyor ikinci gizli tanık, sırf kayyım atamak için… Belediye başkanı suç işleyebilir. Menemen Belediye Başkanı suç işledi, görevden alındı, yerine belediye meclisi başkan seçiyor. Ama Kürtlere sizin belediye meclisi de terörist [deniyor]" dedi.
"Ben bu Kürtlere ‘eşitsin’ nasıl diyeyim. Anayasada eşit oldukları yazıyor da devlet onlara eşit davranmıyor."
Özel: "Kürt Sorununa yaklaşımımız nedeniyle oy kaybetmedik"
CHP Genel Başkanı, tutumlarının kamu oyundaki yankılarını ölçtükleri "Bir dijital panelleri" olduğunu söyledi. "2-3 bin kişiye sürekli soru soruluyor. CHP de oy kaybı yok. CHP, İYİ Parti seçmeninde olumlu, DEM de ultra olumlu (yüzde 95 destekliyor onlar). AK Parti ve MHP’de de hiç azımsanmayacak bir destek var söylediğimiz sözlere." dedi.
Özel, itirazın MHP'de olduğunu AKP'de destek olduğunu söyledi. Bir anket firmasının bazı partilere destek olmak üzere "uçuk bir anket" düzenlediğini, bunu ciddiye almadıklarını söyledi ve "İnsanlar Kürt sorununa, hem şehit ailelerini incitmeyecek, Meclis’i önemseyecek hem de sorunun kendisini görecek bir önermeye tepki göstermezler." dedi.
(AEK)