Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun (GÖP) hapisteki gazeteciler için başlattığı "Tanıklık Günleri"nin 14. gününde hapis gazeteciler Özgür Gündem'den Ayşe Oyman ve Cengiz Kapmaz, Dicle Haber Ajansı'ndan (DİHA) Pervin Yerlikaya ve Şahabettin Demir ve Azadiya Welat'tan Nuri Yeşil için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde tanıklık yapıldı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, "Tanıklık Günleri"ni sonlandırmak amacıyla 29 Haziran günü geniş katılım bekledikleri bir yürüyüş düzenleneceğinin haberini verdi ve şöyle devam etti:
"Meslektaşlarımızın terörist faaliyetten içerde oldukları yalanı devletin utancıdır. Gazeteciler devletlerarası siyasi çatışmalara kurban edilmemelidir. Birbiriyle çelişen, çatışan fikirler olabilir. Ancak herkesin fikrini ifade edebildiği bir ortamda çalışmak önemli."
"Şiddet kelimesini hiçbir zaman ağzına almadı"
Özgür Gündem editörü Ayşe Oyman için anıklık yapan mesai arkadaşı Hatice Bozkurt "Onu gerçekte farklı kılan bir özgür basın çalışanı olmasıydı. Onu bazılarının gözünde suçlu kılan da buydu" dedi ve şöyle devam etti:
"Eğer özgür basın çalışanları olmasaydı Roboskiler, Pozantılar, faili meçhuller görülmeyecekti, ortaya çıkarılmayacaktı, yazılmayacaktı. 1990'larda arkadaşlarımız sokak ortasında katlediliyordu. Onların kalemini yerden alan arkadaşları hep oldu. Bundan sonra da öyle olacak, gerçekler yazılmaya devam edilecek."
Özgür Gündem yazarı Cengiz Kapmaz'ın tanıklığını ise ağabeyi Erdal Kapmaz yaptı. Kapmaz "Cengiz'in neden içerde olduğunu hala anlamış değilim. Şiddet kelimesini hiçbir zaman ağzına almadı. Şiddetten medet umanlardan da değildi, tam tersi şiddet karşıtı haberler yapan bir gazeteciydi. Tutuklanmasıyla ilgili yapılan açıklamalar tatmin edici değil" diye konuştu.
"76 arkadaşımız öldü ama kalemleri yerde kalmadı"
DİHA muhabiri ve muhasebecisi Pervin Yerlikaya için tanıklık yapan yakını Adem Babir, hala Yerlikaya'nın neden tutuklandığını anlayamadığını söyledi:
"İş Bankası ile ve çeşitli resmi kurumlar olan görüşmeleri somut delil olarak dosyaya konulmuş. Bir an önce mağduriyetin giderilmesini, ülkemizde özgür ortamın barış ortamının yaratılması için gerekli çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Maalesef ki ülkemizde Atatürkçü düşüncenin Ergenekon adı altında, aydın ve demokrat kesimin KCK adı altında terörize edilerek içeriye alınmasına biz şiddetle karşı çıkıyoruz."
DİHA Van mujabiri Şahabettin Demir için tanıklık yapan Feryat Demirkıran ise şöyle konuştu:
"Yıllar yılı Kürtleri yok sayan ve katleden zihniyet, gerçekleri yazdığımız için arkadaşlarımızı tutukluyor. Bugüne kadar 76 basın şehidi verdik. Gerçekleri yansıttıkları için hayatlarından oldu arkadaşlarımız ancak yine de kalemleri yerde kalmadı."
Eyleme dışarıdan katılan emekli öğretmen bir kişi de: "Bugün ülkemiz gerçekten kara günler geçiriyor ve bu kara günlere en duyarlı olanlar da gazeteciler. Ben onların şahsınızda hepsini tebrik ediyorum."
Hapis gazeteciler kim, suçları ne?
AYŞE OYMAN (ÖZGÜR GÜNDEM):
1978'de Cizre'de doğdu. 20 Aralık 2012'de gazetecilere yönelik KCK operasyonunda gözaltına alınıp tutuklandı. Bakırköy L Tipi Kadın Cezaevi'nde tutuklu. İletişim Fakültesi mezunu, Özgür Gündem gazetesinde Haber Müdürlüğü yaptı. Tutuklandığında aynı gazetede editör olarak çalışıyordu. İddianamede "yurt dışına yaptığı çıkışlar, çalışma arkadaşlarıyla telefon görüşmeleri, bürolarındaki internette yaşadığı sorundan dolayı haberi telefonla yazdırmak istemesi, arkadaşlarının kendisine "Newroz" diye hitap etmesi" birer suç kanıtı olarak sıralanıyor. Oyman ayrıca "KCK Basın Komitesinin üst düzey yöneticisi" olmakla suçlanıyor. İddianamedeki telefon görüşmelerinin birisinde Ayşe Oyman'ın, habere geç kalan bir muhabire "Aferin size, niye o kadar geç gittiniz ki?" sözlerine de yer veriliyor.
CENGİZ KAPMAZ (ÖZGÜR GÜNDEM):
1973'te Ovacık'da doğan Cengiz Kapmaz 12 yıldır gazetecilik yapıyordu. Tutuklanmadan önce Özgür Gündem gazetesinde yazar olarak çalışıyordu. 26 Kasım 2011'de tutuklanan ve Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'ne gönderilen Kapmaz, "yazdığı haberlerle İmralı ile Kandil arasında kuryelik yapmakla" suçlanıyor. Cezaevinden gönderdiği bir mektupta Cengiz Kapmaz şöyle diyor: "Hayatım boyunca her ortam, her enlem ve her boylamda kendimi gazeteci olarak tanımladım. Bunun canlı tanığı 12 yıl boyunca pek çok gazete, dergi ve ajanslarda yazdığım 3 bini bulan haber, dizi, röportaj, analiz ve köşe yazılarıdır."
NURİ YEŞİL (AZADİYA WELAT):
1980'de Hozat'ta doğan Nuri Yeşil, Azadiya Welat gazetesi Dersim Temsilciliği'ni yapıyordu. 27 Mayıs 2010'da tutuklandı. Erzurum'daki bir davası gıyabında sonuçlanan Nuri Yeşil, "örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla 1 yıl 7 ay hapis cezası aldı. Nuri Yeşil'in son tutuklanmasına gerekçe olarak "YDGM üyesi" olduğu gösterildi. Örgüt üyesi olmak ve örgüt propagandası yapmak iddiasıyla 16 kişiyle birlikte yargılanan Nuri Yeşil, Elbistan E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
PERVİN YERLİKAYA (DİHA):
Gazetecilere yönelik KCK operasyonu kapsamında gözaltına alınıp 24 Aralık 2011'de tutuklanan Pervin Yerlikaya, Bakırköy L Tipi Kadın Cezaevi'ne gönderildi. Dicle Haber Ajansı'nda hem muhabir hem de muhasebeci olarak görev yapan Yerlikaya hakkındaki iddianamede, "Dicle Haber Ajansında çıkan 1 Mayıs haberinde haberi hazırlayanlar arasında isminin geçtiği, bankalar ve abonelerle yaptığı görüşmelerde paranın hesaplarına yatırılıp yatırılmadığını sorduğu" belirtildi. Hatta DİHA Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya ile msn üzerinden yaptığı görüşmede, "Para ne zaman yatacak, planlamayı yapmadık Kenan" ifadelerini kullandığı da iddianameye girdi.
ŞAHABETTİN DEMİR (DİHA):
1981'de Van Erciş'te doğan Şahabettin Demir, bir yılı aşkın süre DİHA Erciş muhabirliği yaptı. Şahabettin Demir, DİHA Van muhabirliğini yaptığı sıra gözaltına alınarak tutuklandı. "Örgüt propagandası" yapmak iddiasıyla Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 4 yıl hapis cezası aldı. Cezası, Yargıtay tarafından da onandı. Şahabettin Demir, Bitlis E Tipi Cezaevi'nde bulunuyor. (EK/NV)