Türkiye Barış Girişimi'nin düzenlediği "Barışı Kurmak"(Pêkanîna Aştıyê) başlıklı iki günlük konferasının sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede, kalıcı barışın sağlanması için sivil toplum, her etnisite ve inançtan bütün Türkiyelilerin siyasi aktörleri cesaretlendirmesi gerektiği belirtildi.
"Konferansta deneyimlerini aktaranlar, süreç adım adım ilerlerken önümüze engeller çıkabileceğini, sürecin her an provoke edilebileceğini, buna karşı da kararlı ve dirençli olunması gerektiğini anlattılar.
Bu konuda güçlüklerimiz olduğunu, tarafların geçmişin mirası olarak taşıdıkları negatif yüklerden arınmada yeterli kararlılığı gösteremediklerini biliyoruz."
Bildirgede, Türkiye'nin siyasi ve idari yapısında yapılacak reformların, özerklik kavramı ve katılımcı demokrasi bağı göz önünde alınarak yapılması gerektiğinin altı çizildi.
Kürt sorunun çözümü için ilk talepler şöyle:
* İki ay sonraki seçimlerin, milyonlarca oyu yok sayan yüzde 10 barajının gölgesinde yapılmasına itiraz ediyor, barajın derhal kaldırılmasını istiyoruz.
* Çocuklarımızın öldürülmesini kabul etmiyor, çatışmaya son verilmesini, tüm operasyonların durdurulmasını istiyoruz.
* Seçime giren tüm siyasal partilerin anayasa taslak ve tasavvurlarını seçimler öncesinde açıklamalarını istiyoruz.
* Yeni anayasada "vatandaşlığın", etnik köken, dinsel inanç, cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, siyasal görüş ayrımı yapılmaksızın, eşit hak ve sorumluluklar temelinde, Türkiyelilik üzerinden tanımlanmasını istiyoruz.
* Anadilinde eğitimin kişinin temel ve doğal hakkı olarak tanınmasını, diller üzerindeki bütün yasak ve baskıların kaldırılmasını istiyoruz.
* Sunulan Fransa, İspanya, İtalya gibi örneklerde çeşitli özerklik modelleri bulunmakla birlikte, tümünün ortak özelliği, ademi merkeziyetçilik ile demokratikleşme arasındaki yakın ve doğrudan ilişkiyi ortaya koymasıdır.
* Bu bakımdan, özerklik kavramı ile katılımcı demokrasi arasındaki bağ göz önünde bulundurularak Türkiye'nin siyasi ve idari yapısında köklü reformlara gidilmesinin aynı zamanda barışın kurulmasına katkısı olacağına inanıyoruz.(NV/EÖ)