Tiyatro Platformu, yayımladığı "Devlet Tiyatro İlişkisi Çalıştayı" sonuç bildirgesinde, devletin, sanatı özgürlüğünü kısıtlamadan desteklemesi gerektiği belirterek sanat kurumlarının özerklik prensibinin, Anayasa'da güvence altına alınması talep etti.
İki ay önce, 19 amatör ve profesyonel tiyatro örgütlenmesi ve meslek kuruluşu, tiyatro ve ve sahne sanatları üzerindeki baskılara karşı bir araya gelerek ilk kez tiyatrocuları bir çatı altında toplamış ve "Tiyatro Platformu"nu oluşturmuştu.
Platformun, 8-9 Eylül'de yaptığı "Devlet-Tiyatro İlişkisi" çalıştayında, "Devletin tiyatrosu olur mu?", "Ödenekli tiyatrolarda özgür sanat.", "Ödenekli tiyatro yönetimi nasıl olmalı?" ve "Yerel yönetimler-tiyatro ilişkisi" başlıkları konşuldu ve sonuç bildirgesi hazırlandı.
"Sanat desteklenmeli, özgürlüğü korunmalı"
Sonuç bildirgesinde, bilim ve sanatın özgür olması, devletin sanatın özgürce üretilmesini sağlaması ancak bunun nasıl olması gerektiğine karışamayacağı belirtildi.
Sanata rant oluşturulmadan objektif kriterlerle destek sağlanması gerektiği belirtilen bildirgede, Bakanlıklarda ve yerel yönetimlerdeki tüm sanat kurumlarının özerklik prensibinin, Anayasa'da güvence altına alınması talep edildi.
"Tiyatroyu tiyatrocular yönetir" denen bildirgede, özel, amatör ve ödenekli tiyatrolardaki "Edebi Kurul" ve "Repertuar Kurulu" gibi oluşumların, tiyatrolarda sansür, baskı unsuru olduğu ifade edildi.
"Değişiklikler demokratik ortamda yapılmalı"
* Ödenekli tiyatrolarda yapılacak her türlü mevzuat değişikliklerinin, demokratik biçimde meslek örgütleri ve konuyla ilgili uzmanların katılımıyla gerçekleştirilmeli.
* Her türden ödenekli tiyatrolarımızın, modüler bir yapılaşma ile ve yerinden yönetim anlayışıyla düzenlenmesi; sanatsal çizgisini özgürce belirleyecek, enerji ve katkı denetimini kolayca gerçekleştirecek, sanatsal yarışa ve rekabete açık, çok renkli ve "çok sesli" bir tiyatro dünyası oluşturmanın yöntemidir.
"Kadrosuzlaştırma tiyatroyu kısırlaştırır"
* Bu modüler yapıda görev alacak sanat yönetmenlerinin göreve gelişinde, seçim veya seçilmişler arasından süreli olarak atanması ve repertuarlarını gerçekleştirme yöntemini saptaması bu kurumların toplumla daha iyi bağlar kurmasını sağlar.
* Yine bu kuruluşlar için son zamanlarda sık sık dile getirilen kadrosuzlaştırma, mali açıdan cılızlaştırma düşünceleri ülkemizdeki tiyatro hareketini kısırlaştırmakla eş anlamlı olduğu için kabul edilemez. (NV)