Fotoğraf: AA
Ankara Tabip Odası’nın özel sağlık kuruluşlarından 499 kişiyle yaptığı araştırmada çalışanlar sıkıntılarını; işten çıkarmalar, çalışma sürelerinin uzaması, ücret ödemelerinin aksaması, yıllık izin/ücretsiz izin dayatması, salgın sürecinde hizmet sunumu, eğitim eksikliği, enfeksiyon riskine karşı yetersiz önlemler ve psikolojik yıpranma olarak sıralandı.
Yüzde 84’ü uzman hekim, yüzde 14’ü pratisyen hekim, yüzde 2’si de farklı branşlardaki sağlık personeli olan anket katılımcıların yüzde 48’i pandemi döneminde ücret ve hakediş ödemeleriyle ilgili olarak sorun yaşadığını söyledi.
Sektörde çalışan hekimler ve sağlık çalışanları açısından tablonun kötüye gittiği ifade edilen araştırmada katılımcıların yüzde 7,6’sı ücretlerinin yüzde 30’unu; yüzde 6,4’ü ücretlerinin yüzde 40’ını; yüzde 22’si ise ücretlerinin yüzde 50’si ve daha fazlasını kaybettiğini ifade ederken, çalışanların yüzde 51’i koronavirüsün nasıl bulaştığıyla ilgili hizmet içi eğitim almadığını söyledi.
Araştırmada ücretsiz izne ayrılan veya ayrılmaya zorlanan sağlık çalışanlarının oranı ise yüzde 21 oldu.
Hizmet içi eğitim almayanların oranı yüde 51
Katılımcıların verdiği cevaplara göre sonuçlar şu şekilde:
*Katılımcıların yüzde 68’i çalıştıkları kurumda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmeliklerdeki tedbirlerin uygulandığını, yüzde 13’ü uygulanmadığını ve yüzde 19’u ise tedbirlere dair bilgi sahibi olmadıklarını belirtmiştir.
*Katılımcıların yüzde 52’si çalıştıkları sağlık kuruluşunun pandemi hastanesi olduğunu, yüzde 48’i ise olmadığını belirtmiştir.
*Covid-19 hasta muayenesi için ayrılmış bir Covid-19 polikliniğinin olup olmadığı sorusuna katılımcıların yüzde 47’i evet, yüzde 39’u hayır ve yüzde 14’ü bilgim yok yanıtını vermiştir. Bu veri bile başlı başına salgınla mücadelede kurumlarda yetersiz planlama, bilgilendirme ve eğitim eksikliğine işaret etmektedir.
*Çalıştıkları sağlık kurumunda olası Covid-19 hastalarını tespit ve uygun yönlendirme yapılabilmesi amacıyla ön triaj için ayrılmış bir alan olup olmadığı sorusuna katılımcıların yüzde 66’sı olduğunu, yüzde 23’ü olmadığını ve yüzde 11’i ise bilgisi olmadığını belirtmiştir.
*Pandemi sırasında ve sonrasında COVID-19 bulaşı ile ilgili sağlık çalışanlarına özel bir sürveyans ve bildirim sistemi kurulduğunu belirtenlerin oranı yüzde 39, kurulmadı diyenlerin oranı yüzde 38 ve bilgim yok yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 23’tür.
*Katılımcıların yüzde 32’si çalıştıkları kurumda Covid-19 tanısı alan hekim veya sağlık çalışanı olduğunu, yüzde 42’si olmadığını, yüzde 26’sı ise bilgisinin olmadığını belirtmiştir.
*Pandemi ile mücadelede kişisel koruyucu ekipman ve donanımın yeterli sayıda temin edildiğini belirtenlerin oranı yüzde 48 iken, temin edilmediğini belirtenlerin oranı yüzde 39, bilgisi olmadığını belirtenlerin oranı ise yüzde 13’tür.
*Kişisel koruyucu ekipman temini kadar önemli olan diğer bir konu bulaşı riskine karşı kişisel koruyucu ekipman kullanımı konusunda hizmet içi eğitimdir. Bu konuyla ilgili soruda, yüzde 42 katılımcı hizmet içi eğitim aldığını belirtirken, yüzde 51 katılımcı eğitim almadıklarını, yüzde 7’si bilgilerinin bulunmadığını dile getirmiştir.
*Katılanların yüzde 34’ü Kişisel koruyucu ekipman ve donanımların çalıştıkları kurum tarafından sağlandığını, yüzde 20’si kendi imkanlarıyla aldıklarını, yüzde 37’i ise hem kurum hem de kendi imkanları ile temin ettiklerini belirtmiştir.
*Sağlık emekçileri açısından hizmet/performans baskısı kadar ekonomik baskı da önemli bir sorun kümesini oluşturmaktadır. “Çalıştığınız kurumda (siz veya başkası) ücretsiz izne çıkarılan veya rapor almaya zorlanan sağlık personeli var mı” sorusuna ne yazık ki yanıt verenlerin 226’sı yani %60’ı evet yanıtını vermiştir.
*Pandemi dönemi, hem sosyal-psikolojik hem de iş yükü nedeniyle sağlık emekçileri üzerindeki bireysel mental ve moral yorgunluğu ve baskıyı artırmaktadır. Katılımcıların yüzde 50’si bu yoğun iş yükü ve çalışma koşullarının psikolojilerini olumsuz etkilediğini belirtmişlerdir.
*Bu süre zarfında çalıştıkları kurum tarafından sağlık çalışanlarına yönelik psikososyal destek sunulduğunu belirtenlerin oranı yüzde 19 iken, herhangi bir destek sunulmadığını belirtenlerin oranı yüzde 62, fikrim yok yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 19’dur.
*Pandemi döneminde yöneticiler tarafından mobbing ve benzeri yıldırma yöntemlerinin uygulanıp uygulanmadığına ilişkin soruya “arttı” diyenler yüzde 7, “kısmen arttı” diyenler yüzde 23 iken, hayır diyenlerin oranı yüzde 59 olup yüzde 11’i ise bilgisi bulunmadığı yanıtını vermiştir.
Araştıranın tamanına ulaşmak için tıklayın
(HA)