Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun halkın seçtiği vekiller meclise gelene kadar CHP olarak meclise girmeyeceklerini söylemesinin ardından bianet'e açıklama yapan CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün, halk iradesinin önüne yargı bürokrasisinin engel koyduğunu ve bunun kabul edilemeyeceğini söyledi.
"Bu oyunda figüran değiliz"
Yemin edilmesi gerektiğini savunan CHP'liler de olduğunu ancak partinin böyle bir karr aldığını ve bu kararı kendisinin de desteklediğini ifade eden Aygün, bu tavırlarının sadece CHP'den milletvekili seçilen ancak tahliye talepleri reddedilen Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal için geçerli olmadığını söyledi.
Ergenekon, Balyoz ve Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) davalarından tutuklu bulunan sekiz milletvekilinin tamamının meclise girmemesi durumunda boykot kararlarını sürdüreceklerini ifade eden Aygün, sözlerine şöyle devam etti:
* Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli defalar meclisin açılışında 550 milletvekilinin hazır bulunması gerektiğinin altını çizmişti.
* Hükümet ve hükümet kontrolündeki yargı arasında bir oyun sergileniyor. Biz bu oyunu ve bu oyunun kurallarını reddettiğimiz için yemin etmiyoruz. Biz başka bir yol açmak istiyoruz.
* Hakimler, Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), özel yetkili mahkemeler ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tümüyle hükümetin denetimine geçmiş durumda. Biz bu tavrımızla bu oyunu oynamadığımızı, bu oyunda figüran olmadığımızı da göstermiş oluyoruz.
* Çünkü mahkeme karaları da çok tartışmalı. Hatip Dicle'nin mazbatasını almasına rağmen YSK'nın milletvekilliğini düşürmesi ne demek. Seçime kadar YSK'nın söz hakkı vardır. Ancak YSK bugün hükümetin kontrolünde ve hükümetin planlarına hizmet ediyor.
"Tüm tutuklu vekillerin ismi okununca alkışlamamız gerekir"
* Tüm CHP milletvekilleri mecliste bulunacak. Fakat hiçbirimiz yemin etmeyeceğiz. Parti yönetiminin aldığı karar doğrultusunda Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın adı anons edildiğinde alkışlayacağız.
* Ancak keşke milletvekilliğine hak kazanmış olan ancak meclise tahliyeleri reddedilen tüm arkadaşlarımız için aynı eylemi yapma kararı alınmış olsaydı. Çünkü halk iradesi alkışlanacaksa tabi ki onlar da alkışlanmalı.
"Hükümet kesinlikle samimi değil"
* Biz kesinlikle hükümet samimi bir tavır alana kadar yemin etmeyeceğiz. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) demokratik anayasa konusunda samimiyse bir adım atmalı.
* Başbakan'ın dünkü üslubu son derece kötüydü. Tüm partileri yargılar gibi, "Bu adayları nereden buldunuz?" diyor. Adeta muhalefet milletvekillerini de kendisi belirlemek istiyor.
* Başbakanı protesto etti diye ve parasız eğitim istediği için aylardır hapishanede yatan çocuklar var. Eğer yeni bir anayasa yapılacaksa, büyük laflar etmeden önce bu çocukların sorunlarının çözülmesi gerekmez mi?
* Halkın seçtiği milletvekilleri konusunda da samimi değiller. Hepimizin gördüğü gibi Oya Eronat, meclise gelerek kaydını yaptırdı. AKP'nin tek derdi 330'u bulmak; bu yolda da her şeyi mubah görüyorlar.
* 80 bin oyla vekil seçilen Hatip Dicle için AKP hiçbir şey yapmıyor; yapacak bir şeyleri olmadığını söylüyorlar. (EKN)