Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi, yaklaşık yüzde 14 kararsız oyun önemli bir kısmının AKP seçmeni olduğunu söylüyor. MHP yönetimi, kararsız seçmenin "ülke bölünüyor" kaygısıyla AKP'den uzaklaştığı görüşünde. Andy-Ar'ın araştırmasına göre ise kararsız seçmen MHP ile HDP arasında gidip gelecek kadar kararsız.
Anket şirketleri kararsızları tahmin etmeye, partiler kararsızları ikna etmeye çalışırken pek çok bağımsız platform da kararsız seçmene destek veren uygulamalar geliştiriyor.
Bunlardan en popüler olanı, KarasızKalma, liberal gençlik hareketi 3HH'nin emeği ve şimdiden on binlerce seçmene ulaştı. OyPusulası ise seçmene destek vermekten çok iki akademisyenin (Ali Çarkoğlu ve André Krouwel) oy davranışı ölçmek için kullandıkları bir ankete benziyor.
Hollandalı sivil toplum kuruluşu ProDemos'un desteğiyle bu hafta açılan OyDanışmanı ise hem akademinin, hem de sivil toplumun desteğini bir araya getirmiş. Projenin koordinatörü Ahmet Talan ile neyi amaçladıklarını, neyi daha iyi yaptıklarını konuştuk.
Önce sizi ve ekibin geri kalanını tanımak istiyorum, bu proje için mi bir araya geldiniz, yoksa ProDemos'ta başka projeler de üretiyor musunuz?
Ben, bir dönem ProDemos'ta çalıştım ama daha sonra Avustralya'da Griffith Üniversitesi’ne geçtim. Şimdi ise Demokrasi Kültürü'nde çalışmaktayım. Sivil katılım ve şeffaflık üzerine projeler geliştiriyorum.
Murat Tarakçı, Rotterdam Erasmus üniversitesinde doçent. Daha önce, 2011 seçimleri için kendisiyle beraber OyDanışmanı'nın bir önceki versiyonu OyMetre'yi yapmıştık. Bu uygulama Türkiye’nin ilk seçim asistanı uygulamasıydı.
Kaan Aytemir bir IT firmasında danışman ve yazılımcı. OyDanışmanı'nın teknik altyapısından ve tasarımından sorumlu.
Huri Şahin ise ProDemos'ta proje lideri. Kendisi sivil katılım konusu üzerine çalışıyor ve Hollanda'da eyalet meclisinde GroenLinks (Yeşiller Partisi) üyesi.
OyDanışmanı ProDemos'la ortak ürettiğimiz ilk proje. Demokrasi Kültürü olarak ileride sivil katılım projeleri konusunda kendilerinin deneyimlerinden tekrar faydalanmak istiyoruz. İyi bir ilişkimiz var. ProDemos profesyonel ve yaratıcı bir kurum.
OyDanışmanı'nın gerçekleşmesinde, proje koordinatörleri dışında gönüllü arkadaşların da çok değerli katkıları oldu. Tuna Çakar ve Melik Keskin'in katkıları olmasaydı, uygulama bu kadar iyi olmazdı.
OyDanışmanı'nı kurmaya ne zaman karar verdiniz? Seçmenin önemli bir kısmının kararsız olduğunu öğrendikten sonra mı, öncesinde mi?
Proje ekibi olarak ilk defa Nisan ayında bir araya geldik. Gazeteler kararsız seçmenin öneminin bu kadar büyük olacağı üzerinde durmuyordu henüz. Biz kararsız seçmene yardımcı olmanın yanı sıra, partilerin belirli konulardaki konumları hakkında seçmeni bilgilendirmek istiyorduk. Bir nevi bilinçli seçmenin oluşmasına katkıda bulunmak bizim hedefimiz.
Kararsız seçmenin etkisi bu kadar büyük olmasaydı, biz yine de OyDanışmanı'nı hayata geçirecektik.
Diğer seçim asistanı uygulamalarına benzer şekilde siz de seçmenin partilere yakınlığını önermelerle belirliyorsunuz. Peki bu 30 önermeyi neye göre belirlediniz? Çünkü bazı önermeler, İstanbul'da yapılmakta olan 3. Köprünün ismi gibi, oldukça spesifik. Yolsuzluk gibi genel bir sorun ise sorulmamış. Neden?
Önermeleri iki türlü belirledik. Birincisi partilerin seçim beyannamelerinde geçen konulardan yola çıkarak. Bu konulara partiler önemli önem verdikleri için programlarına girmişse bizim de seçmene bu konular hakkında önerme sunmamız gerekiyordu. Yani bu konuları görmezden gelemezdik.
İkincisi, gündemde olan konulardan önermeler çıkardık. Partilerin neredeyse hiçbiri gündemdeki hassas konuları parti beyannamelerine almamışlardı. Halbuki bu konular vatandaşın aklını kurcalıyor. Suriyeli mülteciler, başkanlık sistemi, Cemevlerinin statüsü, zorunlu Osmanlıca dersi, kürtaj, Topçu Kışlası'nın yapımı gibi konular mesela. Bu konuların birçoğu zamanında gündemi uzunca meşgul etmişti, bazıları da hala gündemde. Partiler bu konular hakkında kesin demeç vermek istemiyorlar, çünkü oy kaybına yol açabiliyor. Biz bu konuları da içeren önemeler hazırladık ve partilere sunduk. Çoğu parti bu hassas konulara da açıkça cevap verdi. Bazıları ise cevapsız bıraktı.
Partilere toplam 48 önerme sunduk. Bu 48 önermeden 18 tanesini eledik. Bazı önermelere bütün partiler aynı cevabı vermişlerdi ve biz bunları kullanamadık, çünkü doğru analiz için bize partileri ayrıştıran önermeler gerekiyor. Bir de 48 önerme kullanıcıya çok geliyor. 30 önermeye düşürme sebeplerimizden biri de bu.
3. Köprü hakkına önerme yaptık, çünkü bu konu toplumun bir kesimini ciddi şekilde düşündürüyor ve ilgilendiriyor, muhtemelen de rahatsız ediyor. Onun için bu önermeyi uygulamamıza dahil ettik. Yolsuzluk üzerine önerme yapmadık. Yani “Yolsuzlukla daha etkili mücadele edilmeli” gibi bir önerme yapsanız, hiçbir parti size 'hayır' demez. Diğer türlü de “Adı yolsuzluğa karışmış siyasiler istifa etmeli” gibi bir önerme yapsanız, tek bir partiyi hedef almış olursunuz ve o parti haricinde bütün partiler evet derler ve siz bu önermeyi ayrıştırmadığı için yine kullanamazsınız. Önermeleri hazırlarken bunlara dikkat ettiğimiz için her konu üzerinde önerme yapmadık.
Sizinle ilk iletişim kurduğumuzda, partilerin bu önermelere göre konumlarını kendinizin kodlamadığınızı, parti yöneticilerine gönderdiğinizi, onların da aynen siteye giren seçmenler gibi "Evet / Hayır / Cevapsız" şeklinde doldurup size geri gönderdiğini söylediniz. Buna dair ilk sorum şu: Hangi partiden kimler cevapladı, cevaplamayanlar oldu mu, bu kişiler partileri kurumsal olarak temsil ediyor mu?
Bizi diğer benzer uygulamalardan ayıran en büyük fark, OyDanışmanı'ndaki önermelere yanıtların partilerden gelmiş olması. Yani biz partiler yerine düşünmedik. Onların yerine de cevaplamadık.
Bu cevaplar partilerin yönetici kadrosundan geldi. Mesela HDP'nin strateji merkezinden geldi cevaplar, Saadet Partisi’nin basın biriminden, DSP ve LDP genel sekreterlerinden. AKP'den MYK üyesinden, vb.
Yani cevapları verenler partinin en üst seviyesinde bulunan kişiler. Ama onların verdikleri yanıtları da sorguladık ve verilen cevapların, parti programı ve parti liderinin verdiği demeçlerle çelişip çelişmediğini kontrol ettik.
Bize sadece MHP'den cevap gelmedi. Bu partiyi birçok kez aradık, ama bir türlü önermelerimize cevap alamadık. MHP gibi önemli bir partiyi uygulamamamıza dahil etmemek olmazdı. Onun için üç kişilik bir ekiple birlikte önermeleri, MHP seçim beyannamesi ve Devlet Bahçeli'nin verdiği demeçlere göre cevaplandırdık. Daha sonra bulduğumuz cevapları MHP'nin Hollanda temsilciliğine sunduk. Onlar kontrol ettiler ve 48 önermeden sadece birisini “cevapsız”dan “evet”e değiştirdiler, gerisi onaylandı.
Peki kullandığınız yöntem seçim bildirgelerini veya liderlerin beyanlarını uzmanlar eliyle kodlamaktan neden daha iyi? Diğer pek çok seçim asistanı bu yöntemi kullanıyor.
Kodlamayı uzmanlara bırakınca cevaplar tartışmalı oluyor genellikle. Bugün aynı dalda iki farklı uzmana bu önermeleri sunsanız, aynı parti için birçok önermeye farklı cevap verirler. Her uzmanın kendi siyasi düşüncesi etkisinde kalmadığından da emin olamıyorsunuz. Uzman A partisine yakınsa ve B partisini analiz etmesi gerekiyorsa, biraz daha olumsuz ve önyargılı cevap verebiliyor.
Önermelere verilecek cevapların hepsine kaynak da bulmanız gerekiyor. Bunu da bütün partiler için yapmalısınız. Bu durumda en iyi ihtimalle meclis dışında bulunan partileri elemek zorunda kalıyorsunuz. O da haksızlık olurdu.
Bizim cevaplarımız partilerden geldiğinden dolayı, OyDanışmanı'nın diğer benzer uygulamalara göre çok daha güvenilir olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yazılımcınız Kaan Aytemir "IP adresi kaydedilmiyor" dedi bana, sitenizde de "kullanıcıların kişisel bilgilerini kesinlikle depolamamaktadır" diyor, ama sitenizde Google Analytics çerezleri (cookie) var. Google Analytics siteyi ziyaret edenlerin yaklaşık yaşını, kadın veya erkek olduğunu biliyor; hatta bir reklam teknolojisi olduğu için internetteki başka davranışlarımızla da bunu eşleyebilir. Bu teknolojiyi neden kullanmayı seçtiniz?
Doğru. Biz hiçbir şekilde IP adresi kaydetmiyoruz. Bunu bilerek yapmıyoruz. Bizim güvenilir olmamız her şeyden daha önemli.
Google Analytics kullanıyoruz ama bunu sadece uygulamanın eksiklerini öğrenmek ve daha iyi çalışmasını sağlamak için yapıyoruz. Google Analytics’i kullanıcıların bize nasıl ulaştıklarını, internette hangi ağ tarayıcılarıyla uygulamayı kullandığını öğrenmek için kullanıyoruz. Reklam veya kişi analizi için değil.
Yani şu konuda beni ikna edebilir misiniz: OyDanışmanı'nda önermeleri cevapladım, en uzak parti AKP çıktı. IP adresimle AKP'yi beğenmediğime dair cevaplarımı eşleyemiyorsunuz.
Evet kesinlikle böyle. IP adreslerini kaydetmediğimiz için size hangi parti birinci veya sonuncu çıkarsa çıksın, o cevabın sizden geldiğini biz bilmiyoruz ve öğrenemiyoruz, bilmek de istemiyoruz. Yani siz önermelere anonim şekilde cevap veriyorsunuz.
Peki, depoladığınız veride neler var ve bu veri ile ne yapacaksınız?
Elimizde hangi önermelere nasıl cevap verildiği, hangi önermelerin önemsediği gibi veriler var ama bunlara IP adresi bağlı değil. Elimizdeki verileri kullanma veya analiz etme ihtiyacı hissetmiyoruz. İleride güvenilir bir araştırma kurumu bunları isterse ve bunlar akademik çalışmaya katkı sağlayacaksa beraber analiz etmeyi düşünebiliriz. Ama dediğim gibi, bu verilerde IP adresi olmadığı için kullanıcının gizlilik ilkesi hiçbir şekilde tehlikeye girmiş olmuyor. (EKS/HK)
OyDanışmanı projesini Facebook ve Twitter adreslerinden de takip edebilir, sorularınızı bizzat sorabilirsiniz.