Türkiye’de seçimlerin şeffaflığı ve denetlenebilirliği alanında faaliyet gösteren ve katılımcı demokrasiyle ilgili pek çok konuda çalışmalar yürüten Oy ve Ötesi, Podcast-19 serisiyle; koronavirüs salgınının toplum üzerindeki sosyal, ekonomik ve politik etkilerini uzmanlarla birlikte irdeliyor ve sivil toplumun salgın sonrası dönemdeki rolünü sorguluyor.
Salgın dönemine özel olarak hazırlanan podcast serisinin bu ay yayımlanan özel bölümlerinde “salgın ve seçimler” konusu işleniyor. Hacettepe Üniversitesinden Siyaset Bilimci Prof. Dr. Emre Toros’un yer aldığı seçim konulu yayınların ilkinde, “salgın döneminde seçim yapılacak olursa, dikkat edilmesi gereken konular” ele alınıyor.
Seçim konulu özel bölümlerin ikincisinde ise salgın gerekçesiyle seçim yapılmaması durumu tartışılacak.
Podcast-19 yayınlarının “salgın ve seçimler” dâhil olmak üzere tüm bölümlerine oyveotesi.org adresinden veya Spotify, Apple Podcasts ve SoundCloud mecralarından ulaşılabiliyor.
Salgın ve seçimler konulu bölümleri dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz:
Podcast-19’da hangi konular işlendi?
Podcast-19’un önceki yayınlarında şu konular ele alındı:
- Salgının uluslararası kurumlardaki yansımaları,
- Sivil toplum kuruluşlarının salgından nasıl etkilendiği,
- Salgınla birlikte gelen sosyal izolasyonun ve yakın geleceğe dair belirsizliklerin sosyal psikoloji üzerindeki etkileri,
- Salgın dönemi politikalarının kapsayıcılığı ile bireylerin kaygı düzeyi ve kurallara uyma eğilimi arasındaki ilişki,
- Devletlerin salgın sürecinde aldığı tedbirlerin hak ve özgürlükler açısından avantajları ve dezavantajları,
- Bilimsel pencereden bakıldığında salgınla mücadelede hükûmetlere düşen görevler,
- Kriz durumlarının insanları kolektiviteden koparıp koparmadığı tartışması bağlamında salgının felsefesi,
- Küresel salgın benzeri gibi büyük kriz dönemlerinde yanlış/yanıltıcı haberlerin ne derece tehlikeli olabildiği,
- Salgın döneminde artan yaşa dayalı ayrımcılık,
- Sık sık “Ellerinizi yıkayın!” uyarılarının yapıldığı bu dönemde suya ve sabuna erişemeyenlerin durumu,
- Salgının evde/sokakta yaşayan veya hayvanat bahçesi,
- Pet shop gibi yerlerde tutsak edilen hayvanların yaşamı üzerindeki etkisi,
- Evde daha uzun vakit geçirilen bu süreçte özellikle ev içi şiddetin görünürlüğünün artmış olması bağlamında kadına yönelik şiddet,
- Salgınla birlikte artan çocuk istismarı,
- Salgın sebebiyle yüz yüze eğitime ara verilmesi dolayısıyla benimsenen uzaktan eğitim modelinin her öğrenci açısından erişilebilir olup olmadığı ve eğitimcilerin bu sürece uyum sağlayıp sağlayamadığı,
- “Evde kal!” çağrılarının yapıldığı salgın döneminde evde kalamayan emekçilerin yaşadığı zorluklar ve göçmenlerin özellikle sağlık,
- Çalışma ve eğitim hakkı bakımından salgından nasıl etkilendiği.
Oy ve Ötesi hakkındaGönüllü ve siyasi partilerden bağımsız bir grup genç olarak yola çıkan Oy ve Ötesi 30 Mart Yerel Seçimleri öncesinde "İstanbul'da 33.000 sandığımız için 33.000 gönüllü arıyoruz" çağrısıyla 26 bin 500 gönüllüye ulaştı. Seçimlerin hemen ardındansa, 24 Nisan 2014'te Oy ve Ötesi Derneği olarak kurumsallaştı. Oy ve Ötesi, resmi davet ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerini gözlemlemek için çağrılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) / Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu'nun hazırladığı Cumhurbaşkanlığı seçim raporunda da yer aldı. AGİT raporunda "Oy ve Ötesi" tarafından gözlemciler yerleştirilerek paralel oy döküm çalışması yapıldı. Oy ve Ötesi misyonunu şöyle açıklıyor: Oyumuza sahip çıkmanın 'ötesi'nde ülkemizde geçireceğimiz daha güzel günler için geleceğe katkıda bulunmak misyonumuzu sürdüreceğimiz 3 farklı alandaki ÖTESİ çalışmalarımızı belirledik. (1) Gönüllü sandik gözlemci organizasyonumuzu genişletmek ve etkinleştirmek, (2) seçim sistemindeki aksaklıkların giderilmesine yönelik bir baskı grubu olmak ve son olarak (3) sosyal ağımızı güçlendirme çalışmalarımızı gerçekleştirmek. |
(HA)