Göçmenler için Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ASEM)* kurucularından, çevirmen Ayşe Lerzan Caner Conde, bianet’e yazdığı mektubunda kendisinin tutuklandığını, evine yapılan baskın sırasında gözaltına alınan eşi Gineli eşi Dr. Sekouba Conde’nin de Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldüğünü anlattı.
Dr. Sekouba Conde, Türkiye vatandaşı Ayşe Lerzan Caner Conde ile evli ve Türkiye’de oturma izni bulunuyor.
Ancak Ayşe Lerzan Caner Conde, eşinin yasal izni olmasına rağmen Geri Gönderme Merkezinde tutulmasını, “Eşime Türkiye’yi terk etmesi için baskı yapılıyor” diye yorumladı.
Ayşe Lerzan Caner Conde, yargılandığı duruşmada Arapça çeviri yapmakla suçlandı ancak “tek kelime Arapça bilmediğini” yazdı; "Hapishanelerle ilgili basın açıklamalarına katıldığım ve uluslararası bir sempozyumda çeviri yaptığı için ‘terör örgütü üyeliğinden’ yargılanıyorum" dedi.
ASEM Başkanı Doktor Sekouba Conde, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’nde, 2014 yılında bianet’ten Beyza Kural’a konuşmuş, “Afrikalı göçmenleri hastaneler kabul etmiyor. Suriye’den gelenlere sağlık hizmetine ulaşım hakkı tanındı ama Afrikalı göçmenlerin böyle bir hakkı yok. Hastane ücretleri de çok yüksek. Fiyatlar göçmenler söz konusu olduğunda beş katına dek çıkabiliyor” demişti.
“Darp edilip Geri Gönderme Merkezine götürüldü”
Bugün elimize ulaşan 10 Şubat tarihli mektubunda, bianet’in gündeme taşıdığı mahpus mektuplarına değinen Ayşe Lerzan Caner Conde, “Ne yazık ki zulüm yalnız bizimle sınırlı kalmıyor, ailelerimiz de rehin alınıyor” diye yazdı.
Yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Size Şakran’daki İzmir Kapalı Kadın Hapishanesinden yazıyorum. 1 yıl 4 aydır tutukluyum ve bu benim üçüncü hapishanem.
“3 Ekim 2017’de, saat 02.30’da evimizin kapısını kırarak içeri giren polis eşimi darp etti, şakağına yumruk attı.
“Ben gözaltın alınıp tutuklandım, eşim, Dr. Sekouba Conde de Türkiye’de oturma izni olmasına rağmen Geri Gönderme Merkezine götürüldü.
“Ekim 2017’den 16 Mayıs 2018’e kadar İzmir Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezinde tutuldu. 16 Mayıs’ta, haftada bir gün (Salı günleri) İstanbul Göç İdaresi’nde imza vermesi koşuluyla serbest bırakıldı.”
“Son zamanlarda ondan mektup da alamadım”
“24 Temmuz 2018’de İstanbul Göç İdaresinde imza verirken yeniden gözaltına alındı ve bu kez de Aydın Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezine kapatıldı.
“Eşim imzalarını düzenli atıyordu, ayrıca oturma izni var ve bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyla evli. Ama Türkiye’yi terk etmesi için baskı yapılıyor.
“Son zamanlarda ondan mektup da alamadım.
“Eşimle birlikte göçmen derneği ASEM’de ‘Göçmenlerin Sağlığa Erişimi’ projesinde çalışıyorduk. Ama bir anda terörist ilan edildik ve hayatımız parçalandı.”
“Arapça çeviri yapmakla suçladım, Arapça bilmiyorum”
Ayşe Lerzan Caner Conde, kendisiyle ilgili yargı sürecini de şöyle anlattı:
“Hapishanelerle ilgili basın açıklamalarına katıldığım ve uluslararası bir sempozyumda çeviri yaptığım için ‘terör örgütü üyeliğinden’ yargılanıyorum.
“10 Ocak’ta duruşmam vardı, gizli tanık benimle ilgili ifade verdi. Benim Arapça bildiğimi ve Arapça çeviri yaptığımı anlattı. Oysa tek kelime Arapça bilmiyorum.
“Tahliye edilmedim. Sonraki duruşma 28 Mart’ta, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde.” (AS)
* Göçmenler için Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Association d'Entraide et de Solidarité aux Migrants / ASEM): Afrikalı mültecilerin sağlığa erişim hakkını savunan ve tedaviye ulaşamayan mültecilere sağlık hizmeti sağlamaya çalışan sivil toplum örgütü.