İstanbul’da Ayşegül Terzi’ye “şort giydiği” bahanesiyle saldıran Abdullah Çakıroğlu, yargılandığı davanın bugün görülen ikinci duruşmasına katılmadı.
Ayşegül Terzi’nin avukatlarından Bahar Ünlüer Öztürk, “Sanık duruşmalardan bağışık tutulmamasına rağmen duruşmaya katılmadı. Zaten bugüne kadar mahkemeye hiç kendi rızasıyla gelmedi, hep zorla getirilmişti. Sanığın duruşmaya gelmemesinin kaçma göstergesi olduğunu söyleyerek tutuklama talebinde bulunduk ama reddedildi” diye konuştu.
Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı, Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve birçok kadın takip etti.
Avukat Ünlüer Öztürk, davaya yapılan tüm müdahillik taleplerinin kabul edilmesinin diğer davalar için bir emsal olduğunu vurguladı.
Bir sonraki duruşma 18 Ocak saat 10.00'da.
Kadın örgütlerinin müdahilliği emsal olacak
İlk duruşmada İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, İzmir Barosu, Türkiye Barolar Birliği Hukuk Komisyonu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları davaya müdahil olmuştu. Bugünkü ikinci duruşmada ise bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun müdahillik talepleri kabul edildi.
Avukat Ünlüer Öztürk şöyle konuştu:
“Bu celsede evraklarını eksiksiz olarak veren tüm sivil toplum kuruluşlarının müdahillik talepleri kabul edildi. Bu çok önemli bir gelişme, bu dosya emsal olacak.
“Uluslararası sözleşmelere göre, özellikle de İstanbul Sözleşmesi ve CEDAW’a göre, kadın örgütlerinin olaylara müdahale talebinde bulunma yetkileri var. Devletin de sivil toplum kuruşlarından görüş alması gerekiyor. Ancak mahkemeler sivil toplumun müdahillik taleplerini genellikle kabul etmiyor, kanuna göre katılan sıfatına karar verilmesi için suçtan doğrudan zarar gören olmanız gerekiyor.
“Bu davaya konu olan fiilden ise sadece Ayşegül Terzi değil, tüm kadınların zarar gördüğünü düşünüyoruz. Bugün de müdahillik taleplerinin hepsi kabul edildi. Bundan sonra buna benzer vakalarda emsal olacağını düşünüyoruz.”
Saldırgan duruşmaya “güvenlik sıkıntısı” nedeniyle katılmamış
Hakimin Abdullah Çakıroğlu'nun duruşmaya gelmeme nedenini sorması üzerine avukatı Şemsi Dak, Çakıroğlu'nun ifadesinin alındığı ve duruşmaya katılmasının güvenlik sıkıntısı yarattığını söyledi.
Hakim ise “Öyle bir sıkıntı yok. Güvenlik güçlerimiz var. Duruşmalardan bağışık tutmadık. Duruşmaları takip etsin yoksa bu kaçma olarak algılanır” diye konuştu.
Terzi'nin avukatlarından Bahar Ünlüer Öztürk, duruşmaya katılmayan sanık hakkında tutuklama kararı verilmesini istedi.
Akıl sağlığı tespiti için Adli Tıp’ta gözlem altına alınacak
Avukat Dak, bu celsede Çakıroğlu’nun manik depresif olduğunu ve sürekli hakarete maruz kaldığı için Trabzon’a ailesinin yanına gittiğini söyledi.
Saldırıya maruz kalan kadının avukatları ise sanığın özel güvenlik görevlisi olduğunu ve bu nedenle dosyaya gönderilen raporunda psikiyatrisinin sağlam olduğuna ilişkin saptamanın mevcut olduğunu ifade etti.
Mahkeme, sanığın ruh sağlığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’nda gözlem altına alınmasına karar verdi. Celse arasında Adli Tıp' tan randevu talep edildiğini belirten hakim, Adli Tıp'ın 16 Ocak 2017 tarihine randevu günü verildiğini söyledi.
Ne olmuştu?
İstanbul’da hemşirelik yapan Ayşegül Terzi, 12 Eylül 2016’da çalıştığı hastaneden çıkıp evine giderken bindiği otobüste, Abdullah Çakıroğlu’nun saldırısına uğradı.
Terzi, Çakıroğlu’nun “Şort giyenler ölmeli” diyerek sözlü sataştığını, ardından da otobüsün demirinden destek alarak yüzüne tekme attığını anlattı. Haberin basına yansıması üzerine otobüsteki kamera kayıtlarına ortaya çıktı.
Sosyal medyadaki tepki üzerine , 35 yaşındaki özel güvenlikçi Çakıroğlu 17 Eylül’de gözaltına alındı.
“Giydiği şort ortama uygun değildi. Bu nedenle sinirlenip hareketi yaptım”, “Arkadaşlar her şey kontrol altında… Sıkıntı yok gerekli izahatları yapacağım… Vandalların saldırısına uğradım… 20 tane solcu terörist bana saldırdı… Her şey İslam hukukuna göre oldu” diyen Çakıroğlu, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Ardından kamuoyu tepkisiyle tekrar gözaltına alınan Çakıroğlu, 19 Eylül’den 30 Ekim’e kadar iki kere daha tutuklanıp her seferinde serbest bırakıldı.
Çakıroğlu’nun “Basit yaralama”, “inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” ve “hakaret” suçlarından, 2 yıl 3 aydan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı dava 26 Ekim’de görülmeye başlandı. (ÇT)