Türkiye Otizm Meclisi (TOM) “Otizm Eylem Planı Yıllık 2025” raporunu paylaştı. Raporda otizmlilerin ve ailelerin yaşamlarını daha kapsayıcı ve fırsat eşitliğine sahip şekilde sürdürebilmeleri için hem tespitler hem de çözüm önerileri yer aldı.
Raporun amacı “Otizm Eylem Planları (OEP) sonrası Türkiye’de otizmli bireylerin ve ailelerinin yaşadığı temel sorunları görünür kılmak, atılabilecek olumlu adımları tespit etmek, çözüm için somut politika önerileri geliştirmek” olarak açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yerel yönetimlere ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

Okullar açıldı, otizmli çocukları neler bekliyor?
69 faaliyetten sadece 9'u hayata geçirildi
Eğitimin kaynaştırma ve kapsayıcılıktan uzak olması, sağlık sisteminin otizmlilere bütüncül yaklaşmaması, bakım merkezlerinde ihmal ve şiddet hatta can kayıplarının yaşanması ilk eleştirilenler oldu. Yerel yönetimlerin Otizm Eylem Planı’na dahil edilmemesi de bir başka eleştiri olarak raporda yer aldı.
Uluslararası yükümlülüklere (BM Engelli Hakları Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi) rağmen otizmli bireyler yaygın şekilde ayrımcılığa uğradığı belirtildi. II. OEP’in öngördüğü 69 faaliyetten yalnızca 9’unun hayata geçirildiği vurgulandı.
Mevcut durumda otizm politikalarının hak temelli bir yaklaşım yerine yardım temelli bir anlayışla sınırlı kaldığına dikkat çekildi. Medyanın damgalayıcı dilini de farkındalık diline çevirmesi için çalışmaların yapılması gerektiği belirtildi.
Dünya'dan örnekler...
Raporda yapılan çözüm önerileri ve değerlendirmelerde uluslararası örneklerden yararlanıldı. Birleşik Krallık, İskandinav ülkeleri, Kanada ve ABD’de de uygulanan düzenlemeler paylaşıldı.
Avustralya’da her otizmli için 2 bağımsız yaşam asistanı tahsis edilmesi, Fransa’da her ilçede kurulan “tek kapıda çözüm” sistemiyle her konuda destek başvurusu olanakları, otizmli ailelere giderlerine oranlı mal destek, Almanya’da vergi indirimler, mal destek, okulda dezavantajların giderilmesi sistemleri gibi olumlu örnekler öne çıkarıldı.
Sağlıklı veri olmadan politika üretilemeyeceğine kapsayıcı eğitim için zorunlu destek mekanizmaları kurulması gerektiğine ve otizmlilerin sadece çocukluk değil istihdam/yaşam boyutuna ilişkin de çalışmaların yapılması gerekliliği dile getirildi. Yasal bağlayıcılığı olan düzenlemelerin sivil toplum kurumları ve paydaşlarla birlikte yapılması gerektiği belirtildi.

7 milyon çocuk "Afrika ülkeleri düzeyinde" aç
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(NÖ)

