Suriye savaşı nedeniyle göç etmek zorunda kalan Domlar (Çingeneler), Lübnan, Ürdün ve Türkiye’de yaşıyor.
Kırkayak Kültür Dom Araştırmaları Atölyesi bu üç ülkeye göçmek zorunda bırakılan Suriyeli Domlar hakkında Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen bir araştırma yaptı. Araştırma sonucunda “Domlar, Suriye’nin Öteki Sığınmacıları” adlı bir ön rapor yayınladı.
Dom çocukların yüzde 90'ı okula gidemiyor
Rapordaki en çarpıcı sonuç her üç ülkede de Suriyeli Dom çocuklarının yüzde 90’ının eğitim alamaması. Ayrıca çocuklar ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor; çalıştıkları yerlerde istismar, ayrımcılık ve sosyal dışlanmışlık gibi sorunlarla karşılaşıyorlar.
Domlar, Ortadoğu halkları tarafından Nawar, Çingene, Zott, Ghajar, Bareke, Gaodari, Krismal, Qarabana, Karaçi, Abdal, Aşiret, Qurbet, Mıtrıp, Gewende, Dom, Abdal, Tanjirliyah, Haddadin, Haciye, Arnavut, Halebi, Haramshe, Kaoli gibi isimlerle anılıyorlar. Kökleri Hindistan’a dayanıyor. Bugün Dom toplulukları Mısır, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail, Filistin, Türkiye, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri, gibi, Ortadoğu’nun neredeyse tüm ülkelerinde yaşıyor.
Domlar orijinalinde peri-patetik yani gezgin topluklar.
Rapordaki bilgilere göre Domlar, kadim Ortadoğu coğrafyasında diğer halklarla birlikte yüzyıllardır yaşıyorlar. Peri-patetik bir topluluk olarak kültür taşıyıcısı olma özellikleri var. Geleneksel halk hekimliği ve dişçilik yapan, el aletleri üreten bir halk Domlar. Kültür taşıyıcılığı yapmalarına karşın Ortadoğu’da da yaşayan halklar tarafından, dünyanın her yerinde olduğu gibi hep dışlanmış ve öteki addedilmişler.
“Tüm bu dışlanmışlığa rağmen, Çingeneler son 50 yıldır, Ortadoğu’da yerleşik hayata geçmeye başlamışlardı. Asırlardır konakladıkları, kent çeperindeki, yerlere derme çatma evler yapmış, zanaatlarını buradan icra etmeye başlamış, yarı göçebe bir yaşam sürmeye başlamışlardı. Ne zaman ki, üretim gelişip değişti, seri üretime geçildi, onların ürettikleri de değersizleşti. Dişçilik, sünnetçilik ve halk hekimliği gibi zanaatları yasaklandı. Zanaatları değersizleşen bu halk, farklı mesleklere yöneldi ama Çingene oldukları için eğitim kapıları yüzüne kapandı, iş verilmedi, toplumca utanılıp, ayıplanan işler bu topluluğa kaldı. Atık toplayıcılığı, hurdacılık, mevsimlik işçilik gibi işleri bu topluklar yapmaya başladı. Özellikle son 20 yıldır, Amerika’nın Irak işgalinden sonra, Ortadoğu’nun girdiği çatışmalı süreç bu toplulukları yeniden göçebeliğe zorlar hale geldi.”
Türkiye'de 50 bin Suriyeli Dom var
Ön Raporu okumak için tıklayın. |
Suriye savaşı neredeyse yarım yüzyıldır yerleşikleşmiş Domları, bir kez daha göçe zorladı.
Türkiye’ye sığınan 3 milyonu aşkın Suriyeli mültecinin 50 binini Domlar oluşturuyor.
Bu araştırma için Türkiye’de; Gaziantep, Nurdağı, İslahiye, Nizip, Kilis, Şanlıurfa, Birecik, İstanbul, Balat, Cibali, Tarlabaşı, Sultançiftliği, İzmir, Kadifekale, Basmahane, Adana, Ceyhan, Tufanbeyli, Mersin şehirlerinde yaklaşık 250 Suriyeli Dom topluluğu üyesi ile hem bireysel hem de odak grup görüşmeleri gerçekleştirilmiş.
Lübnan’daki saha araştırmaları 2018'in Mart ayında Bekaa Vadisindeki yerleşim yerlerinde ve Dom grupların kamp yerleri olan Deir Zanoun ve Al Marj’da hedef gruplarla görüşmeler biçiminde yapılmış. Ayrıca Beyrut’ta Sabra-Hay el Gharbeh mahallesinde Suriyeli Dom Toplumu üyelerinin evlerinde görüşmeler yapılmış. Lübnan’da yaklaşık 200 kişiyle görüşülmüş.
Araştırmanın Ürdün ayağında ise proje uzmanları 2018'in Nisan ayında çalışma yürütmüş. Al-Qweismeh, Amman - Al Kweismeh, Mustanada, Dleel, Al Taliah, Irbid, Jarash, Mustanada, Mafraq, Al Zaqra, Dleel (Adduleyl) gibi yerleşim yerlerinde Suriyeli Dom gruplarından yaklaşık 250 kişi ile yüz yüze ve odak grup görüşmeleri yapılmış.
Toplam olarak saha çalışmalarında Dom toplumundan yaklaşık 700 kadın, çocuk ve erkekle birebir Arapça, Kürtçe ve Türkçe dillerinde olmak üzere 35 ayrı grup görüşmeleri yürütülmüş.
Görüşmelerde ifade edilen ortak istek kamplarda kalmak istemedikleri yönünde. Bunun temel nedeni kamplarda kalanların ayrımcılık ve dışlanmaya maruz kalmaları.
Domlar gezgin toplum kamp hayatı onların kimliklerine tezat oluşturuyor.
Lübnan, Ürdün ve Türkiye’de sık sık yerel halkın ve kamu kurumlarının şikâyetleri üzerine yaşadıkları geçici çadırları yıkılıyor. Dom çocuklarının yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar ise oldukça trajik.
Raporda özellikle çocuklarla ilgili çarpıcı tespitler görülmektedir. Örneğin 3 ülkede de 15- 17 yaşları arasında olan Dom çocukları ile yapılan yüz yüze görüşme sonuçlarına göre bu çocuklar, hurda toplama, yardım toplama, yazları tarlada çalışmaya zorlanıyor.
Okula gidebilen yüzde 10’luk kesim ise dışlanma, diğer öğrenci velilerin özellikle Dom çocuklarının olduğu okullarda çocuklarının eğitim almasını istememesi gibi sorunlarla karşılaşıyor.
Kemal Vural Tarlan hakkındaAraştırmacı, belgesel fotoğrafçısı. 2000 yılından beri Ortadoğu'da yaşayan Çingene / Dom toplulukları arasında görsel sosyoloji ve antropoloji araştırmaları yürütüyor. Çalışmaları, makaleleri ve fotoğrafları çok sayıda uluslararası sempozyum, kongre, sergi ve diğer etkinliklerde yer aldı. Ortadoğu'dan mültecilerin haklarına dair yazılar yazdı ve aktivist olarak çalıştı. Uluslararası basın kartı sahibi ve Avrupa Sosyoloji Derneği üyesi. Kırkayak Kültür ile "Kırkayak Kültür" bünyesinde yer alan "Orta Doğu Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Merkezi" yöneticisi. Altı yıldır Suriyeli mülteciler hakkında araştırma yapıyor. Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde misafir öğretim görevlisi. |
(FY/HK)