Antep’in Nurdağı İlçesine bağlı Yeni ve Fatih mahallelerinde bulunan Dom ve Abdal topluluklara ait mezarlıklar, 2011 Suriye iç savaşından sonra bölgeye göç eden Suriyelilerin ve 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden kimsesizlerin gömüldüğü alan oldu.
Dom ve Abdalların vefat eden yakınlarını gömdükleri mezarlığa, daha sonra Suriyeli mültecilerin ölüleri, son olarak da 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden kimsesizler gömüldü.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Dom ve Abdal topluluklara 50 yıl önce yerleşik yaşama geçtikleri ilk zamanlarda Nurdağı’nda “yetkili” kişilerin ‘Burası sizin olsun ölülerinizi buraya gömebilirsiniz’ dediği, ötekilerin ‘buluştuğu’ bu mezarlıklara, Suriye iç savaşından sonra Suriyeli Dom ve Abdal toplulukları, depremlerden sonra ise Suriyeli mülteciler gömülürken, ayrıca enkaz ve molozlar döküldü.
Dökülen molozlar ve mezarların bakımsızlığının yanı sıra mezarlıkta susuzluk sorunu yaşanıyor. Kendi imkânlarıyla çektikleri suyun yetersiz kaldığını anlatan Dom ve Abdal aileler, Çingene olmayanların mezarlıklarının daha bakımlı olduğunu söyledi.
Kırkayak Kültür’den deprem raporu: Sıfırdan başladık, yine sıfıra döndük
Ötekiler mezarlıkta bile ayrıştırıldı
Kırkayak Kültür Dom Araştırmaları Koordinatörü Zuhal Gezicier, yaptıkları saha araştırmasında Antep’ten Hatay’a doğru ilerlerken Nurdağı ilçe merkezinin dışındaki Çingene Mezarlığı’na, yol üzerinde denk geldiklerini söyledi.
Vefat eden yakınlarına dua etmek için mezarlığa gelen Abdal ve Dom ailelerle görüşmelerinde mezarlığın bakımsızlığından ve deprem enkazlarının buraya dökülmesinden yakındıklarını kaydeden Gezicier, konuşmasına şöyle devam etti:
“Buranın neden sadece Dom ve Abdal Mezarlığı olduğunu sorduk. Evvelinde Abdal ve Dom aileler, ölen yakınlarını buraya defnetmiş. Kendilerine, ‘Burası sizin olsun’ denilmiş. Çingeneler dışında kimsenin ölülerini defnetmediği mezarlığa, 2011’de Türkiye’ye göç eden Suriyeli Dom ve Abdal aileler de ölülerini gömmüşler.
“Depremde ölenlerden kimliği saptanamayanlar da ‘kimsesiz’ denilerek buraya defnedilmiş. Ardından Nurdağı’nda yıkılan binaların enkazı buraya dökülmüş. Mezarlıklar özel alanlardır, enkaz döküm sahası olarak değerlendirilemez. Buna rağmen yaşanılan ayrımcılığın en somut hali burada vücut buluyor.
“Mezarlıkların dahi ayrıştırıldığını görmek aslında ayrımcılığın en somut halini bize gösteriyor.”
KİLYOS
Kimsesizler Mezarlığı: “Burada isimler yok, sadece sayılar var”
Nawar mezarlığı
Anlatılan bu hikâye, Kırkayak Kültür’ün “Sıfırdan Başladık, Yine Sıfıra Döndük” deprem raporuna tüm gerçekliğiyle şu şekilde yansıdı:
“6 Şubat depremleri tüm toplum kesimlerinden olduğu gibi mültecilerden de ciddi can kaybına yol açtı. Kayıpların yaslarını yaşayamadılar, büyük bir kısmı cenazelerini Suriye’de yaşadıkları yerleşimlere götürdü. Bir kısmı ise ‘artık buralı olduk’ diye, yakınlarının burada gömülmek istediklerini söyledi.
Konuyla ilgili Nurdağı ilçesinde mültecilerin yaşadığı çadır alanında yapılan görüşmede, 50 yaşındaki erkek Suriyelinin, ‘Bizim de mezarımız burada olsun, çocuklarla gider rahmetlilerin ruhlarına dua eder, toprağına bir tas su dökeriz dedik ama bizim cenazeleri Nawar (Çingene) mezarlığına gömdüler’ dedi.
Mezarlığı ziyaret ettiğimizde, yan yana, birden çok kişi için açılan, sıra sıra, mezarlar gördük, depremde yitirdikleri kızlarının mezarını ziyaret eden genç bir çifte, neden bu kadar çok yeni mezar olduğunu sorduğumuzda, ‘Bunlar Suriyelilerin mezarları, devlet onları da bizlerle aynı mezarlığa gömdü' yanıtını aldık.” (CÖ/TY)